adscode
adscode

Ömer’in hikâyesi

Eminim ki, Ömer’in bu yeteneğini kitaplarla beslesek bambaşka bir yetenek çıkar ortaya

cemozel2021@gmail.com




Tatilde küçük bir oyun sahasında kızımla futbol oynuyoruz. Beşte devre onda biter. Kız çocuklarıyla futbol oynamak çok meşakkatli; ama eğlenceli. Biraz yorulunca mola istiyor. Kızım, diyorum bu, basketbol oyunu değil, futbolda mola yok. Anlatıyorum; ama anlamazlıktan geliyor. Maçın sonlarına doğru yenileceğini anlıyor. Neredeyse ağlayacak. Çirkeflik yapıyor. Attığım golü saymıyor. Peki, diyorum. Sonra son golü o atıyor ve galip gelmenin keyfiyle sahayı terk ediyor. Sistemin halt yemesi diye geçiriyorum içimden. Oynadığı oyundan zevk alacağına sadece yenmeye ve başarıya odaklanıyor.

Sonra sahada basketbol oynayan erkek çocuklarına musallat oluyorum. Dört kişiler; ama biri diğerlerine nazaran çok küçük. Sekiz ya da dokuz yaşında olmalı. Adı Ömer. İkiye iki maç yapacağız; ama o da oynamak istiyor. Ben biraz büyük olduğum için rakip takımın üç kişi olmasında bir mahsur görmüyorum. Bir süre sonra benim takımdan Demir, yorulduğunu söyleyip oyundan çıkmak istiyor. Ömer'i benim takımıma alıyorum. Ömer adeta şov yapıyor. Hayatımda o yaşta onun kadar iyi futbol oynayan bir çocuk görmedim. O küçücük boyuyla attığı çalımlar, o enfes goller. Tek kelimeyle hayran kalıyorum. İçine Brezilya ruhu kaçmış gibi oynuyor. Maç sonunda, Ömer'e, bir futbol okulunda oynuyor musun, diye soruyorum. Evde zaten çok oynadığı için babası göndermiyormuş. Babasını soruyorum. Vedat, diyor. A6'da oturuyoruz, diyor. Ama kesin gitmelisin, deyince benden aldığı gazla babasına benim söylememi istiyor. Çağırayım mı, diyor. Yok, diyorum, ayıp olur. Sen akşama babanı oyun sahasına getir, çaktırmadan tanışır konuyu açarım, diyorum. Çok seviniyor. Bu arada kitaplarla aran nasıl diyorum. Fena değil, deyince okuduğu kitaplardan bahsediyor. En son ünlü futbolcu Neymar ile ilgili bir kitap okuduğunu söylüyor. Ömer'in hayatı futbol olmuş.

İnatla kitap faslına biraz fazla değiniyorum. Peki öykü kitabı okumuyor musun deyince, deyimler sözlüğü okuyorum, diyor. Ama o, öykü kitabı değil ki. Kitaplarla aran iyi değilse babanla konuşmamın bir manası yok, diyorum kitap okumanın önemine vurgu yapmak için. Okurum, Küçük Prens'i okurum, deyince gidip boynuna sarılmak istiyorum.

Çaktırmadan gaz vermeye devam edip oyun sahasından çıktım. Aradan yarım saat geçti. Ömer'le yeniden karşılaştık. Güneş gibi parlayan gözleriyle, "Ablamdan Suç ve Ceza'yı aldım, onu okuyorum" dediğinde içimden bastım kahkahaları. Futbol okuluna gitmek için okumayacağı kitap yok. Tutunamayanlar’ı versen okur.

Eminim ki, Ömer’in bu yeteneğini kitaplarla beslesek bambaşka bir yetenek çıkar ortaya. Bu yeteneği gözümde canlandırmaya çalıştım. Müthiş heyecanlandım. Sonra Ömer'in yaşına bi' 10 yıl ilave ederek, gazete başlıklarında hayal ettim onu. Başlık şöyleydi:

"Türkiye'nin sıradışı futbolcularından, yetenekli ve çok kitap okuyan Ömer, Barcelona'ya transfer oldu."

 


Emoji ile tepki ver!

Bu Yazıyı Paylaş :

    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)