adscode
adscode

Özel Okullara Karşı mısınız?

Geçenlerde Twitter’da bir “tweet” okudum. (https://twitter.com/pratik__bilim/status/1395127070850699264) Aynen buraya alıyorum: “Finlandiya'da okul ücreti almak yasa dışı, bu nedenle zengin ve fakir aynı çatı altında ders görüyor. Bu da zenginlerin devlet okullarına yatırım yapmaları gerektiği anlamına geliyor. Bu konu hakkındaki düşünceleriniz nelerdir?”

cemozel2021@gmail.com




Bu “tweet”in altına düşüncelerini paylaşanlar olmuş. Kimisi Finlandiya’nın nüfusunun 5 milyon olmasından hareketle şöyle demiş: “Biz de ülkemizde 5,5 milyon nüfusa sahip olsaydık çok mantıklı olurdu.”

Bir başka yorum da şöyle: “Durumu olanlar kütüphane ve laboratuvar yaptırırdı. Fakir ama yetenekli olanlar fark edilirdi. Ben gecekonduda yaşarken yalıda oturan arkadaşıma ders çalışmaya giderdim. O da bize gelirdi.”

Birisi de mantıklı bulmuş; ama çekinceleri var: “Vayy! Çok güzel. Hiç aklıma böyle bir şey gelmemişti. Akıllıca ama tabi giyim kuşam konusunda çocuklar lüks ve kaliteyi ayırt edebilir. Bu yüzden imkanı olmayanlar kendini kötü hissedebilir. Bunun önlemini almışlardır. Süper!”

Olumlu bir söz daha: “Fakir ama yüksek potansiyelli öğrencilerin farkedilmesi için olmazsa olmaz bir sistem. Yoksa ziyan olup giden sadece onlar değil, ülkenin geleceği de oluyor.”

Atılan “tweet” de güzel, yorumlar da. Düşünsenize, çok paranız var! Kız çocuğunuzun harika bir eğitim almasını istiyorsunuz. Kız çocuğunuzun sizin çektiği çileleri çekmesini istemiyorsunuz, bu nedenle ben okuyamadım, o okusun diyorsunuz; ama kız çocuğunuzu gönderdiğiniz okul, devlet okulu. Ne yapabilirim diye düşünüyorsunuz? Kız çocuğumun ders dışında gidip, aradığı kitabı bulabileceği, ihtiyaç duyduğu bilgiye hızlıca ulaşabileceği ve sosyalleşebileceği modern bir kütüphane yaptırmak istemez misiniz? Okulun fen laboratuvarını daha efektif kılmak için okula bağışta bulunmaz mısınız? Vallahi de bağışta bulunursunuz billahi de bağışta bulunursunuz. Sayenizde maddi durumu sizinki kadar olmayan bu vatanın çocukları da kızınıza verdiğiniz önem sayesinde bu olanaklardan faydalanır.

Yukarıdaki yorumlardan birinde “Biz de ülkemizde 5,5 milyon nüfusa sahip olsaydık çok mantıklı olurdu.” diyor. Bence bu durum doğrudan nüfusa bağlı değil. Sonuçta Almanların da nüfusu oldukça fazla; ama onlar da eğitime çok önem veriyorlar.

Yorumlardan biri de “Vayy! Çok güzel. Hiç aklıma böyle bir şey gelmemişti. Akıllıca ama tabi giyim kuşam konusunda çocuklar lüks ve kaliteyi ayırt edebilir. Bu yüzden imkanı olmayanlar kendini kötü hissedebilir. Bunun önlemini almışlardır. Süper!” idi. Bu yorumda giyim kuşam konusuna vurgu yapılmış; ama zaten formalar sayesinde hepimiz aynı kıyafeti giyiyoruz. Burada sıkıntı olacağını sanmıyorum. Belki beslenme saati problem olabilir. İlkokul yıllarımdan biliyorum. Hali vakti yerinde olan ailelerin çocukları beslenme saatinde sıralarını keklerle, böreklerle, muzlarla ve meyve sularıyla çilingir sofrasına çevirirdi. Benim beslenme çantamdan çıkardığım yiyecek ise bi’ beze sarılı, içinde çökelek olan yarım ekmekten ibaretti. Çocuk aklı işte, o çilingir sofralarını görünce o yarım ekmeği görmesinler diye, okul çıkışı yolda yerdim. Geçen hafta bir televizyon programında beslenme konusunda uzman bir doktor en iyi peynirin çökelek olduğunu söyleyince tebessüm ettim geçmişimin yokluğuna.

Bir de öğretmenlere naçizane önerim şu olacak. Çocuklara kaç kardeş oldukları da sorulmasın. Sınıf arkadaşlarımın çekirdek aile seviyesindeki kardeş sayılarını duydukça 6 kardeş diyemez 4 kardeşiz derdim. Ona bile burun büken arkadaşlarım olurdu. 6 desem nasıl bir tepki verirlerdi kim bilir. Saymadığım iki kardeşim için helallik istiyorum. Haklarını yedim. Beni affetsinler. Sonraki sınıflarımda 7 kardeşi olan bir arkadaşım çıktı da ben de rahat rahat 6 kardeşiz diyebildim. Kısaca şunu söyleyeyim. Bu soruyu öğrencilerinize sormasınız iyi olur.

Bir “tweet”in bizi getirdiği yere bakın. Peki ya siz? Siz özel okullara karşı mısınız?


Emoji ile tepki ver!

Bu Yazıyı Paylaş :

Etiketler :
    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)