Markete gittiğimde, alışveriş listemde tek bir ürün varsa, örneğin siyahlar için Omo alacaksam, sadece onu alır çıkarım.
İhtiyaçlarım dışında delice alışveriş yaptığım tek yer kütüphanelerdir. Üstelik hiçbir para ödemeden.
İşte tam da burada hiçbir para ödemeden ifadesini biraz açmak gerekebilir. Örneğin halk kütüphanelerinin kurulması, koleksiyonlarının zenginleştirilmesi, verilen hizmet ve olanakların devam ettirilmesi, personel giderleri vb. için tabii ki bir bütçeye ihtiyaç var ve bu bütçenin oluşması için de bizden toplanan vergiler devreye giriyor. Aslında kütüphaneden ücretsizmiş gibi aldığımız hizmetin bedelini peşin ödüyoruz. Her şey dahil beş yıldızlı oteller gibi. Kapısından girdikten sonra hiçbir şey ödemiyorsunuz. Başlangıçta ödediğiniz parayı düşünüp eğlenmenin keyfine vardığınız gibi aynı durumu kütüphanelerden faydalanmak için de düşünebilirsiniz. Sizin vergilerinizle kurulan halk kütüphanelerini kullanmamak, parasını ödeyip her şey dahil beş yıldızlı otele gitmemekle neredeyse aynı!
Kütüphane hizmetlerini kendi ödedikleri vergilerden oluştuğunu bilen bilinçli toplumlar, halk kütüphanelerinden çok fazla yararlanıyorlar. Bol bol kitap ödünç alıyor, araştırma yapıyor, internetten yararlanıyor, seminerlere katılıyor, tanışağı (network) kuruyor ve sosyalleşiyor. Kütüphane onlar için AVM gibi. Vakitlerinin büyük bir bölümünü orada geçiriyolar. Bizdeki durum ise özetle şu: Lise ya da üniversite sınavlarına hazırlanan öğrencilerin uğrak yeri. Halbuki gerçek halk kütüphaneleri bunların çok ötesinde mekanlar…
Bu nedenle biz de ücretini peşin ödediğimiz halk kütüphanelerini çokça kullanalım ki verdiğimiz vergiler de heba olmasın. Çocuklarınızın elinden tutup halk kütüphanelerine götürün. Kütüphane alışkanlıkları çocukken olsun ki, bilinçli toplumlar düzeyine erişebilelim. Parklarda biçare dolaşan emeklilerimiz için de biçilmiş kaftan. Halk kütüphanelerinde ihtiyaçlarınız dışında alışveriş yapıp, bu kitabı kızıma alayım da okusun, şunu da ödünç alayım da, sonra okurum diye elinizde poşetlerle evinizin yolunu tutun. Evdekiler size şöyle tatlı bir sitemde bulunsun:
Yine neler almışsın, dondurmuşsun poşetleri, raflarda yer kalmadı vallahi!