Bazı kitapların zorluğu, içerik, konu ve de dilinin "advanced" oluşundan kaynaklanır. Bu tür bir kitaptan bir paragraf alıp paylaşsanız, eminim ki pek çok kimse hiçbir şey anlamayacaktır; çünkü Türkçe konusunda pek çokları "preintermediate" seviyesindeler. 200 kelime ile gününü gün eden çok kişi tanıyorum. Eminim siz de denk geliyorsunuzdur.
Bunun da üstüne, sosyal medyanın bizi kendine hapseden etkisini eklediğimizde konfor alanından çıkıp da zor bir kitabı okumaya kalkışmak çok zorlaşmaktadır. Bütün vücut, bu devrim niteliğindeki eylemin vuku bulmaması için elinden geleni yapar.
Kitabı okumaya niyetlensek de dildeki "advanced" hali, bizim bütünde kalmamıza engeldir. Bir sayfada dört paragraf varsa en az birini kaçırıyoruzdur. Bu nedenle kitabın tamamından faydalanabilmek için kutsal kitaplar gibi sürekli okumamız gereken kategorilerin içine almamız gerekir. Bazı paragraflar tekrar tekrar okunur. Bunun iki nedeni vardır. Ya anlamamışızdır, ondan okuyoruzdur ya da anlamışızdır da bu güzellikten yeniden faydalanalımdır.
Bizim bu konfor alanından çıkıp var olan beyin kıvrımlarımızı hareket ettirmeye ve yeni oluşacak kıvrımlarımızın sayısını arttırmaya en büyük desteği de uzun soluklu kitap kulüpleri sağlıyor kanısındayım. Okuma uğraşı konusunda okuldan sonra bizi zor kitaplar okumaya teşvik edici unsurlardan biridir kitap kulüpleri. Bizim kitap kulübünde kitap kurtlarını ürkütmeden araya bu türden kitaplar serpiştiriyorum. Eğer zor bir kitap seçtiysem okuma süresini biraz arttırıp tepkilerin de önüne geçebiliyorum; ama biliyorum ki kulüp etkinliğinin son dakikalarında, iyi ki bu kitabı okuduk cümlelerini duyacağım.
Sizin de çevrenizde kitap kulüpleri varsa mutlaka girin, eğer yoksa siz kurun. Aksi takdirde kitaplara tutunamayıp hayatı dolu dolu yaşayamayanlardan oluruz.
