adscode

Nedir bu “doktor” olmanın popülaritesi?

YÖK’ün 2024 Üniversite İzleme ve Değerlendirme Raporu’na göre 2023 yılında meydana gelen bu artışla doktora mezun sayısı önceki yıla göre 1271 kişi artarak 2023 yılı sonunda toplam 13.561 kişiye ulaşmış.

damlaaktan@gmail.com




Doktora mezun sayısında %20 artış yaşanmış! YÖK’ün 2024 Üniversite İzleme ve Değerlendirme Raporu’na göre 2023 yılında meydana gelen bu artışla doktora mezun sayısı önceki yıla göre 1271 kişi artarak 2023 yılı sonunda toplam 13.561 kişiye ulaşmış. Geçtiğimiz gün denk geldiğim bu haberle önce istemsizce gülümsediğimi fark ettim, sonra da kendi gülümsememe içim acıdı. Çünkü ben de bir “doktor”dum. Binbir emekle, yaklaşık beş senede bitirdiğim doktora sürecimde neler yaşadığımı bu süreci yaşayanlar az çok bilir. Bitmeyen dersler, araştırmalar, binbir emekle yazılan bir makaleye alınan “major review” talepleri ya da daha acımasızca “desk rejection”lar… Ve sonunda bir gün, üzerinize gururla giyilen o cübbe.

Üzerinden çok geçmeden sosyal mecralarda başka bir habere denk geldim. Doktora yapanların sıkça karşılaştığı bir durum. “Ne yapıyorsun şimdi kızım/oğlum?” Aile ziyaretlerinde, uzun zamandır görüşülmeyen dost mecralarında sorulan ilk soru.

Cevabınız es kaza “Doktora yapıyorum” ise, alacağınız yanıt sıklıkla “Yani ne yapıyorsun?”

Şimdi şöyle bir uzaktan bakalım. İçinde yaşamasak, eğlenceli ülkeyiz vesselam!

Çünkü üniversite mezunu gençlerin işsizlik oranı öyle artmış durumda ki, hepsi aslında bir nevi kaçışı eğitime devam etmekte buluyor. Ya da ne kadar çok eğitim alırlarsa o kadar iş hayatına hızlı ya da yukarıdan giriş yapabileceklerini sanıyorlar. Oysa durum bunun tam tersi! Çünkü yüksek lisanslı iseniz, eğitim hayatına devam etmeniz bir yönetici için bazen potansiyel risksiniz demektir. Maalesef…

Bu algının çok yanlış olduğunu düşünmekle birlikte, iş hayatını yakinen deneyimlemiş biri olarak eğitime gerçekten değer veren ve komplekslerini vizyonunun önüne koyabilen çok az yönetici gördüm. Diğer bir yandan yöneticilerden bağımsız, zaten iş hayatına geç giriş yapmış olacağınız için, yaşıtlarınızdan da 1-0 geride başlıyorsunuz o yaşama… Ve bu da, genç nesil için ayrı bir challenge. Çünkü birbirleriyle yarışmak durumunda bırakıldıkları bir dünyada, birbirlerinin eğitimlerini takdir etmek yerine bunu bir rekabet gücü olarak algılamak durumunda kalıyorlar ve bu da ilişkilerini etkiler boyuta gelebiliyor.

Hatırlatmak isterim ki, iş hayatında ilişkiler de en az teknik bilgi kadar önemli. Buyrun size başka bir challenge daha… Çok sayıda doktoralı bilim insanının ve dahi eğitmenin, özel sektöre sadece “araştırmacı” pozisyonları için başvurduklarında bile “overqualified” -yani fazla kalifiye- damgası yediklerini, çoğunlukla mülakata bile gidemediklerinin bizzat şahidiyim.

Peki hal böyleyken, neden doktora sayımız bu kadar artıyor?

Çünkü maalesef gençlerimiz umutsuzluğa bir yanıt olarak bu yolu seçiyor ve belki de buradan yurtdışına giden bir kapı hayali kuruyorlar. Peki bu “fazla kalifiye” damgası vurduğumuz iş gücü ne oluyor? Bu kesimi böyle damgalamak yerine, yeteneklerinden daha doğru faydalansak, iş alanlarında sıkılacaklarını düşünerek ön yargılı olmadan ya da korkuları yeteneklerin ve eğitim önüne koymadan işe alım yapsak nasıl bir dünya yaratırız hiç düşündük mü acaba? Burada sözüm özellikle iş hayatındakilere… İmkan verin. Okuyana, okumakta olana, mezun olmuş olana, yüksek lisans ve doktora yapmış olanlara lütfen imkan verin ve onlara inanın. Bu insanlar, daha eşit bir dünyaya giden umut kapılarınızdır ve size zarar değil fayda getirirler. Bu sayede, hayallerini doktoraya bağlayıp “Dr” sıfatı ile kendisine belki bir iş imkanı açılır diye düşünen pek çok yetenek, mezun olduklarında daha fazla hayal kırıklığı yaşamaktansa, kendilerini bulurlar, hayata ve iş dünyasına katkı sağlarlar. Eğitimden zarar değil yarar gelecek olsa da, okumuş bir dünya mutsuz insan yerine, gerçek hayatta ayakları yere basan, yaşamı göğüsleyen, girişimci ve işine tutunan gençler yaratmayı başarırsak, belki de o zaman gerçekten alanında oldukça yetkin bilim insanları da yetiştirir ve o zaman bir dünya markası haline gelmek için adım atmış olabiliriz.

Yoksa, bir “Dr” olarak söylüyorum… Hiçbir kapı önünüze sadece bir unvan ile açılmıyor. Emek, zaman, çaba, eğitim birleştiğinde, işte o zaman gerçekten başarılı bir yaşama dokunma şansınız oluyor.


Emoji ile tepki ver!

Bu Yazıyı Paylaş :

    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)
pivotte studio fantezi giyim