Bu kaygı durumundan dolayı öğrenciler ne kadar hazırlanmış olsalar bile potansiyellerini tam olarak ortaya koyamamaktadır. Çünkü kaygı durumunda öğrencilerde en fazla karşılaşılan durum en iyi bildiklerini bile bir an da unutmalarıdır.
Sınav kaygısının oluşmasında öğrencinin geçmiş sınavlarında yaşadığı olumsuz tecrübelere saplanıp kalması kadar ailesinin ve çevresinin de kendisinden beklentilerinin yüksek olduğunu düşünmesi etkilidir. Bu düşünceler sınavda öğrencinin aklına geldikçe öğrenci giderek konsantrasyonunu kaybetmekte ve kaygı sı giderek artmakta.
Sınav kaygısını yenmek için öğrenci kendine güvenmekten nefes egzersizlerine kadar birçok yolu deneyip fayda görebilir. Fakat önemli olan bu kaygı durumunun ortaya çıkmasıdır. Bunu sağlamanın en kolay yolu ise derslere ve sınava karşı bakış açısının değiştirmek olduğunu düşünüyorum.
Eğer bir öğrenci derste anlatılan konuyu sadece sınavda bu konudan soru çıkar diye dinliyorsa aynı şekilde sınavda soru çıkmayan konuya karşı da ilgisi az olacaktır. Bu sonucunda öğrenci bazı konuları tam olarak öğrenemeyebiliyor ve daha sonraki yıllarda bu konuyu temel alan ders ve konularda daha ciddi sorunlar yaşıyor.
Öğrenci dersi dinlerken kafasından bu konudan kaç soru çıkar gibi düşünceleri uzaklaştırmaları ve en iyi şekilde dersine konsantre olmalıdır. Derslere yüklediğimiz anlamları değiştirelim, konulara sınav konusu olarak değil öğrenilecek konu olarak baktığımız sürece alacağımız verim çok daha fazla olacaktır.
Öğrenmeyi sınavı geçmek için bir araç olarak görmeyen ve esas amacı öğrenmek olan bir öğrenci için sınav türü ne olursa olsun kaygı durumu oluşmayacaktır.
Bu yüzden sizlerde sınav hazırlıklarınızı hızla sürdürdüğünüz bu süreçte dersleri ve konuları sınav malzemesi olarak düşünmeyin, o konuyu en iyi şekilde öğrenmeyi amaçlayın. Sınav odaklı değil öğrenme odaklı çalışmalarınızı yaptığınız sürece kaygılarınızın da giderek azaldığını göreceksiniz.