adscode
adscode

2018 Eğitim Onur Ödülü Canerik’in

Önceleri Eğitim Hakkını Savunma Komitesince, 2004’ten bu yana da Ulusal Eğitim Derneğince her yıl Öğretmenler Günü kapsamında verilen Eğitim Onur Ödülüne bu yıl Hüseyin Canerik değer görüldü.

2018 Eğitim Onur Ödülü Canerik’in
Eğitim

 

 Canerik’e ödülü 24 Kasım Cumartesi günü Ankara Yüksek Ticaretliler Konferans Salonunda düzenlenen törenle verildi. Ulusal Eğitim Derneği ile İstanbul Yüksek Ticaret ve Marmara Üniversitesi İ.İ.B.F. Mezunları Derneği Ankara Şubesi işbirliğiyle gerçekleşen etkinlikle Öğretmenler Günü de kutlandı. Törene katılan konuklar arasında Çifteler ve Hasanoğlan Yüksek Köy Enstitüsü mezunu-yazar Abdullah Özkucur, ödülün Seçici Kurul üyelerinden Prof. Dr. Cahit Kavcar, Prof. Dr. Nizamettin Koç, Prof. Dr. Sedat Sever, Prof. Saim Açıkgöz, Niyazi Altunya, Mustafa Gazalcı, Münevver Ogan, Zeki Sarıhan, Ayhan Sarıhan, Refik Saydam ve Erdal Atıcı ile Polifonik Korolar Derneği Başkanı Prof. Dr. Mustafa Apaydın yer aldı.

İstanbul Yüksek Ticaretliler Ankara şube Yönetim Kurulu Üyesi Gülsun Yelken’in yaptığı açış konuşmasının ardından Refik Saydam yönetiminde saygı duruşunda bulunuldu, İstiklal Marşı okundu. Gönen Öğretmen Okulu mezunu Mehmet Ayhan’ın keman, Savaştepe Öğretmen Okulu mezunu Ali Alp Metin’in  mandolinle sundukları dinleti, Dostluk Marşı ile başladı. Öğretmen Okulu Marşı,  Prof. Mustafa Apaydın ve MÜZED Başkanı Refik Saydam’ın yönetiminde tüm katılımcılar tarafından coşkuyla söylendi.

Köy Enstitüleri ve Çağdaş Eğitim Vakfı Başkanı Erdal Atıcı, Öğretmenler Günü kapsamındaki konuşmasında, dünyanın birçok lider gördüğünü, ancak kara tahta başında elinde beyaz tebeşirle gördüğü tek liderin Mustafa Kemal Atatürk olduğunu  vurguladı. O’nun mirasının 98 yaşındaki Abdullah Özkucur gibi öncülerle, bugün Eğitim Onur Ödülüne layık görülen Hüseyin Canerik gibi çalışkan öğretmenler eliyle sürdüğünü anlattı. 

Ulusal Eğitim Derneği Genel Başkanı Nazım Mutlu konuşmasında, Öğretmenler Günü kutlamaları kapsamında yıllardır sürekli dile getirilen öğretmenlerin yoksulluğuna ilişkin söylemlerin artık terk edilmesi gerektiğini, eğitim örgütlerinin de buna odaklanmış anketlerle doğru tutum izlemediklerini, asıl sorunun nitelikli öğretmen yetiştirme sorunu olduğunu, bu sorun çözülürse öğretmenlerin ekonomik ve demokratik haklarını koruyup güçlendireceklerini  belirtti. Ödül töreni, Dergimizin Yazı İşleri Müdürü Mustafa Pala’nın hazırladığı saydam gösterisiyle başladı. Pala, Ödülün tarihçesini ve 2004 yılından bu yana Ödülü alan eğitimcileri anımsattı. Mustafa Pala, Fazıl Hüsnü Dağlarca, Ceyhun Atuf Kansu, Can Yücel ve Cemal Süreya’dan seçtiği şiirler eşliğinde Canerik’in özgeçmişini anlattı.

 

“Aradığımız Öğretmen: Canerik”

Ulusal Eğitim Derneği Başkanı Nazım Mutlu’nun, Hüseyin Canerik’e plaket, kitap ve çiçek sunmasının ardından Dr. Ahmet Arıkanoğlu, arkadaşı Canerik’i anlattı. Arıkanoğlu, Canerik’le ilgili duygu ve düşüncelerini şöyle özetledi: “Hüseyin Canerik ile Diyarbakır’da tanıştım. Zamanımızın Rıfat Ilgaz’ıdır Hüseyin Öğretmen. Onda sadakat, içtenlik, dostluk var. Ortak amaçlarımız var. Paylaşımcıdır, çalışkandır, üretkendir arkadaşım. Yazılarında beni çok etkileyen şu cümleyi hiç unutmam: Sofradaki pekmezin tadı, verilen ortak emekten gelir.”

Canerik’i “Aradığımız Öğretmen” tanımlamasıyla anlatan Nazım Mutlu ise, “Hüseyin Canerik’i 20 yıldır tanırım. O, Namık Kemal, Tevfik Fikret, İsmail Mahir Efendi, İsmail Hakkı Tonguç, Hasan Ali Yücel, Sıdıka Avar ve Fakir Baykurt’ların devrimci damarını bugüne bağlayan öğretmenlerdendir. Dergimizde yayımlanmış makalelerinden de anlaşılacağı gibi Canerik araştırmacı, eli kalem tutan, birikimli ve çalışkan bir aydın-öğretmendir. Yalnız olağan koşullarda değil, olağanüstü koşullarda da doğru bildiğini söyleyen, yazan, aradığımız öğretmeni temsil eden bir kişiliktir” dedi.

 

“Yenilmiş Değiliz, Kazanacağız”

Törenin son bölümünde Ödül sahibi Hüseyin Canerik konuştu ve katılımcılarla şu görüşleri paylaştı:

“Eğitim Onur Ödülü’nü almakla onur duydum. Derneğimize, Seçici Kurul üyelerine teşekkür ederim. Bu ödül başı dik, alnı açık olmayı gerektiriyor. Oysa bazı ödüller utanç vericidir. İnsana acı verir, başını eğer. Geçmişte Fethullah Gülen’den ödül almak gibi. Tunceli’de doğdum. Tunceli’de doğmuş olmak bende hiç yokluk, yoksulluk çağrıştırmıyor. Bunu Atatürk’e borçluyum. Çünkü oradaki her evde Atatürk resmi ve Türk bayrağı vardır. Duvar halılarımıza Atatürk’ün resmi nakşedilmiştir. Okullaşma oranı çok yüksektir ilimizde. Öğretmenlerimiz çok iyiydi. Öğretmen Okulu mezunuydu çoğu. Köyde herkes saygı duyardı öğretmenlerimize. Onların dokunulmazlığı vardı, milletvekilleri gibi, hatta onlardan da çok. İstiklal Marşımızı yağışlı günlerde de hep okul bahçesinde okuduk. Necati Cumalı, Fakir Baykurt, Yaşar Kemal hayranlığım, okuma isteğimi arttırdı. Bugünümü Cumhuriyet Aydınlanmasına borçluyum. Küçük dokunuşlarla büyük değişiklikler oluyor. Örneğin klasik batı müziğini ilk kez Sağlık Ocağındaki doktorumuzdan duydum. Dünya klasiklerini Hasan Ali Yücel dönemindeki çevirilerden tanıdım. Dostoyevski severim, eserlerini okudum. Bunların hepsi beni etkiledi.

1990’larda tırmanan ayrılıkçı terör Tunceli’yi etkiledi. Hayatımda en çok üzüldüğüm, en acı duyduğum olay, geçen yıl 16 Haziran günü öğretmen Necmettin Yılmaz’ın teröristlerce öldürülmesidir. Öldürüldüğü yer, benim köyüme 200 m uzaklıkta. 

Cumhuriyetimize, Aydınlanmaya yönelik fütursuz saldırılar oldu, oluyor. Ama kendimizi hiçbir zaman yenilmiş görmedim, görmüyorum. Bu durum şuna benzer: Yol paramız kalmadığında evdeki bozuk para kasesine, ardından ceplerimize bakar, yol paramızı denkleştirir, gideceğimiz yere gideriz. Cumhuriyet değerleri, Atatürk, zor zamanlarımızın pusulasıdır. Bavullarımızda, sandıklarımızda Cumhuriyete dair ne varsa çıkaracağız. Derleyip toparlayıp savunacağız onu. Atatürk ilke ve devrimlerine sahip çıkacağız.”

Ödül töreni, aynı günün akşamı yine aynı adresteki Sandal Restoran’da düzenlenen yemekle tamamlandı. 100 kişinin katıldığı yemekte konuklar canlı müzik eşliğinde eğlendiler.

 

Seçici Kurulda Kimler Vardı?

Geçen yıl 26 olan Eğitim Onur Ödülü Seçici Kurulundaki üye sayısı, yönetmelikte belirtilen üst sınıra uygun olarak 30’a çıkarıldı. Alanlarında yetkin akademisyen ve öğretmenlerin bulunduğu bu yılki Seçici Kurulda şu üyeler yer aldı (soyadı sırasıyla): 1. Saim Açıkgöz, 2. Prof. Dr. Mahmut Âdem, 3. Prof. Dr. A. Gönül Akçamete, 4. Mutahhar Aksarı, 5. Dr. Niyazi Altunya, 6. Mustafa Atasoy, 7. Erdal Atıcı, 8. Prof. Dr. İ. Ethem Başaran, 9. Mehmet Budak, 10. Erdal Çalı, 11. Mustafa Gazalcı, 12. Prof. Dr. F. Dilek Gözütok, 13. Doç. Dr. Murat Gürkan Gülcan, 14. Banu Günüç, 15. Prof. Dr. Cahit Kavcar, 16. Prof. Dr. Ahmet Kocaman, 17. Prof. Dr. Nizamettin Koç, 18. Nazım Mutlu, 19. Münevver Oğan, 20. Prof. Dr. Tülin Oygür, 21. Mustafa Pala, 22. Ahmet Özer, 23. Remzi Özkaya, 24. Prof. Dr. Ahmet Saltık, 25. Ayhan Sarıhan, 26. Zeki Sarıhan, 27. Refik Saydam, 28. Prof. Dr. Sedat Sever, 29. Prof. Dr. Ali Uçan, 30. Ayhan Ural.

 

HÜSEYİN CANERİK KİMDİR?

1966 Pülümür (Tunceli) doğumlu. Çocukluğu Pülümür Mezra köyünde geçti. İlkokulu  Mezra Köyü İlkokulu (1., 2., 3.sınıf)  ve Salördek İlkokulunda (4., 5. sınıf) okudu. Kırmızıköprü Ortaokulundan mezun oldu. Ortaöğrenimini Pülümür Lisesinde tamamladı.  Erzincan Eğitim Yüksekokulundan mezun oldu. Maltepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Eğitim Bilimleri Ana Bilim Dalı Eğitim Yönetimi ve Denetimi alanında tezli yüksek lisans yaptı. 12 Aralık 1988 tarihinde göreve başladı. Sırasıyla Erzincan/Otlukbeli Boğazlı Köyü, Erzincan/Tercan Esenevler Köyü, Erzincan Söğütözü Köyü, Sakarya  Kayalar Reşitbey, Diyarbakır Şair Sırrı Hanım, Diyarbakır Yahya Kemal Beyatlı, Kocaeli/Derince Pakmaya Huriye Pak İlköğretim Okullarında öğretmen, müdür yetkili öğretmen, müdür yardımcısı ve müdür vekili olarak görev yaptı. Suphi Gürsoytrak'ın Genel Başkanlığı döneminde, 1997 yılında, arkadaşlarıyla birlikte Atatürkçü Düşünce Derneği Diyarbakır Şubesini kurdu ve  kurucu başkanlığını yaptı. Eğitim-Sen ve Eğitim-İş sendikalarının yönetim ve  disiplin kurulu üyeliklerine seçildi.  2009 yılında yapılan yazılı sınavda başarılı olarak yönetici olmaya hak kazandı.  8 Şubat 2010 tarihinde Turgut Reis İlköğretim Okuluna müdür olarak atandı. “Suriyeli Öğrencisi Olan Öğretmenlere Antalya’da Zorunlu Hizmet İçi Eğitim Uygulaması” başlığını taşıyan makaleyle ilgili yürütülen soruşturmayla, savunması alınmadan altı gün önce, 20 Şubat 2018 tarihli kararnameyle, okul müdürlüğü görevinden uzaklaştırıldı. Zorunlu hizmet yükümlülüğünü Erzincan ve Diyarbakır illerinde tamamladığı hâlde, usulsüz olarak, zorunlu hizmet bölgesi olan Dilovası'nda görevlendirildi. 28 Şubat 2018 tarihinde Dilovası Akşemseddin İlkokulunda öğretmen olarak göreve başladı. Evli ve iki çocuk babasıdır. 

          Çalışma Alanları

  • Yerel ve ulusal yayın organlarında eğitim, eğitim yönetimi ve denetimi, ders kitapları, çocuk kitapları, çevre, gezi, siyaset, mizah vd. alanlarda iki yüzün üzerinde yazısı  yayımlanmıştır. Adını taşıyan kişisel Genel Ağ sayfasında, güncel konularla ilgili yazıları yayımlanmaktadır. Söz konusu sayfada, ayrıca, öğretmenlerin karşılaştığı disiplin sorunları ele alınmaktadır.  
  • Küreselleşmenin Eğitim Programı  adıyla yayımlanan kitabının yanı sıra, Eğitimci-Yazar Hüseyin Hüsnü Tekışık’ın Yaşamı, Eğitim Yönetimi ve Denetimine Katkıları adlı yayımlanmamış yüksek lisans tezi bulunmaktadır.  Ders kitapları, eğitim yönetimi ve denetimi,  çocuk yayınları vb. konularla ilgili iki yüz dolayında  makalesi yayımlanmıştır. Görevden alınmasında, “Öğretmen Dünyası” dergisinin Eylül 2016 tarihli 441. sayısında yayımlanan “FETÖ/PDY’nin Eğitimden Tasfiyesinde Nasıl Bir yol İzlenmelidir” başlıklı makalesi ile 1 Ekim 2016 tarihinde, Ulusal Eğitim Derneği (Ankara)’nde  verdiği “FETÖ/PDY Eğitimden Nasıl Tasfiye Edilir” konulu konferansın etkili olduğu  tahmin edilmektedir.

 


Emoji ile tepki ver!

Bu Haberi Paylaş :

Etiketler :

Benzer Haberler
    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)