Askeri lisede 'Taht Oyunları'

Tüm dünyanın merakla izlediği fenomen dizi 'Game Of Thrones' (Taht Oyunları) Türkiye'de 1'i kadın 4 subayın hayatını adeta altüst etti. 2011 eğitim-öğretim yılında Maltepe Askeri Lisesi Yabancı Diller Bölümü, Harp Okulları'na gitmeye hazırlanan son sınıf öğrencilerine '+13' kodlu diziyi izlettirmeye karar verdi.

İmzasız ihbar mektubu

17 ve 18 yaşındaki öğrenciler, 10 hafta diziyi izledi, çeviri ve benzeri çalışmalar yaptı. Ta ki, 30 Ekim 2011'de Balıkesir'deki Okullar Komutanlığı'na isimsiz ve imzasız bir ihbar mektubu ulaşana kadar. Mektupta, Maltepe Askeri Lisesi son sınıfta okuyan bir öğrencinin velisi olduğunu ileri süren kişi, öğrencilere izlettirilen dizinin, çarpık ve sapık ilişkiler içerdiğini, Türkleri de barbar ve sapık dinsel törenleri olan bir kavim olarak tanıttığını belirtti.

'Hakaret' ve 'istismar'

2 Kasım 2011'de lisenin Yabancı Diller Bölüm Başkanı Albay Aydoğan Davulcu, öğretmen Albay Ümit Kılıç, öğretmen Yarbay Rengin Mutlualp ve öğretmen Yüzbaşı İskender Gülbahar hakkında idari tahkikat başlatıldı. Tahkikat sonrası Davulcu, Kılıç ve Mutlualp emekliliklerini isterken, Kılıç ise Askeri Yüksek İdare Mahkemesi kararıyla Ordudan ihraç edildi. Sivil mahkemeye taşınan soruşturma sonrası subaylar 'Türklüğe hakaret' ve 'çocuklara yönelik cinsel istismar' suçlamalarıyla 8 yıldan 15 yıla kadar hapisle yargılanmaya başlandı. Karar duruşmasının ertelenmesine neden olan 15 Temmuz darbe girişimi, 4 subayın maruz kaldığı soruşturmalara imza atanların da FETÖ bağlantısını ortaya çıkardı.

'Bir kadın ve anne olarak onur kırıcı'

Kıdemli albay olmasına 3 yıl kala soruşturma nedeniyle emekliliğini isteyen öğretmen Yarbay Rengin Mutlualp (52) "Bizimle uğraşan bizim aleyhimize çalışan tüm ordu personeli 15 Temmuz sürecinde ya tutuklandı, ya ihraç edildi. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin, Ergenekon benzeri illegal bir yapılanma içinde bulunduğu iddiası üzerine, 5 yıl boyunca 1426 subayı 'şüpheli' kapsamında soruşturduğu ortaya çıkmıştı. Sonra takipsizlik verildi. Bu listede soruşturulanlar arasında bizim de ismimiz vardı" sözleriyle seçilmelerinin tesadüf olmadığını belirtti.

'Asla yakıştıramıyorum'

Mutlualp, o dönem yaşadıklarını şöyle anlattı: "Böylesine emekli olmak bir anne, bir kadın olarak çok zor. Çünkü suçlandığımız konular gerçekten onur kırıcı. Çocuk istismarı, pornografik film izletmek benim için çok ağır oldu. Kendime asla yakıştıramıyorum suçlandığım şeyleri. Yılların öğretmeniyim. İmzasız mektubu doğru kabul edip bizi hemen derslerden almaları da çok onur kırıcı oldu. Yıllarımızı verdik. O açıdan da moral bozucu oldu. Silah arkadaşlığı nedir? Her şekilde arkanı korur. Ama biz hiçbir şekilde bunu göremedik özellikle amirlerimizden. Gittiğimiz yerlerde bizimle ilgili bilgiler önceden gelmiş. Ben Ege Ordusu'na tayin edildim. Yeni tayin olduğum zaman, kendimi tanıtıncaya kadar resmen başım dik yürüyemiyordum. İnsanlar çocuklara cinsel istismar yaptığıma inanıyorlardı. Büyük utanç yaşamıştım."

'Sanki çırılçıplak Taksim Meydanı'na bırakılmış gibi'

Öğretmen Yüzbaşı İskender Gülbahar, soruşturma sürecinde ordudan atıldı. 43 yaşındaki Gülbahar görevine devam etseydi öğretmen Binbaşı olacaktı. Gülbahar, o süreçte yaşadığı zor günleri anlatırken, "O davada tek ihraç edilen kişi benim. İhraç edilmek insanın derisinin yüzülmesi gibi bir şey. Alıştığınız, ekmeğini yediğiniz elinizi Kuran'ın üzerine basarak 'Bu ülke için seve seve canımı feda edeceğim' dediğiniz bir kurumdan bir ihanete uğruyorsunuz. Bu ihaneti zaten kalbiniz kaldırmıyor. Bir anda çırılçıplak soyulup sanki Taksim Meydanı'nda binlerce insanın ortasında bırakılmış gibi hissettim" dedi. Dizinin Türkiye televizyonlarında yayınlanan +13 kodlu bir diziyi olduğunu ve komutanlarınca belirlendiğini belirten Gülbahar, "Hatta böylesine özgün materyaller geliştirildiği için okul Ege Üniversitesi'nden takdir aldı. Bunu yaparken isimsiz bir ihbar mektubuyla başımıza gelmeyen kalmadı. Bu film uygun mu değil mi diye soruşturma geçirsek bir nebze anlayış göstereceğim. Ama doğrudan çocuklara cinsel istismar, görevi kötüye kullanmak ve Türklüğe hakaret suçlamaları atıldı bize. Geri dönmeyi çok istiyorum. Bu yargı sürecinden beraat ettikten sonra ilk işim geri dönüş davası açmak olacak" diye konuştu.

'Tescilli Vatan haini'

Öğretmen Albay Ümit Kılıç, "Bize kurulan kumpasın nedenini yerimize gelen isimlerden sonra anladık" diyor. Kılıç, emekli olmalarına neden olan süreçte adı geçenlerin darbe girişimi sonrası 'tescilli vatan haini' olduklarını belirtti. Kılıç, "Kumpasın baş icracısı dönemin Okullar Komutanı Korgeneral E.Ö. İdari Tahkikat Komisyonu görevini icra etmeden bizi ordudan attıracağını söyleyen FETÖ üyesidir. Okullar Komutanlığı tarafından kumpas kurmakla görevlendirilen 65. Mekanize Tugay Komutanı Tuğgeneral C.D. de öyle. Maltepe Askeri Lisesi'nde İstihbarat biriminin başındaki Albay T.Ö. de bazı subaylarla Ege Ordu Komutanlığı Karargahı'nı basmaya kalkışıp 15 Temmuz sonrası ordudan atılmış bir FETÖ üyesidir. Davamızda önemli bir rolü olduğuna inanıyoruz" dedi.

Milliyet