Milli Eğitim Bakanı Yılmaz: "İstanbul'da liseyi 70 kişilik sınıfta okudum. Ben 70 kişilik sınıfta okurken, bir arkadaşımız, 'Bizim sınıfımız da 80 kişilikti.' diyor. Ders saatleri o zaman 45-50 dakikaydı. 70 kişilik bir sınıfta öğretmen, öğrencisine bir dakika ayırabilir mi? Öğretmenin öğrencisine bir dakika bile ayıramadığı dönemde, siz kaliteli bir eğitimden bahsedebilir misiniz? Ne yapılması lazımdı. Eğitimin altyapısının çözümlenmesi lazımdı.
Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, "Dün, kendi evlatlarınıza Amerikan süt tozunu yardım olarak alırken, bugün kendi sütümüzü kendi evlatlarımıza veriyoruz, artanını da yardım olarak gönderiyoruz. Yardım alan ülkeden yardım eden Türkiye konumuna geçtik." dedi.
Yılmaz, UNESCO'nun "İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası Listesi"nde yer alan Uluslararası Manisa Mesir Macunu Festivali'ne katıldıktan sonra Parti il teşkilatına geçti.
Mesir Macunu Şenlikleri'nin 478. yılı etkinlikleri vesilesiyle Manisa'ya geldiğini ifade eden Yılmaz, etkinliğin beş asra yakındır kutlandığını, milletin ortak değeri olduğunu söyledi.
Yılmaz, Manisa'da tarih, kültür, birlik, beraberlik ve kültürel değerler bulunduğunu anlatarak, şöyle konuştu:
"Bütün bu değerlerin nesilden nesle aktarıldığı bir ortamda bizim için en gurur verici şey birlik ve beraberliğin olmasıdır. Ben Manisalıları tebrik ediyorum. Bu değere sahip çıkılmasaydı, unutulur giderdi. Türkiye'de ve dünyada yüz binlerce etkinlik başlamış ama hiçbirisi bugüne gelmemiş. Niçin? Toplumda bir karşılığı olması lazım. Bugünkü etkinlik, bunun toplum tarafından benimsendiğinin en açık görüntüsüdür. Herkes memnun, herkes mutlu ve geleceğe umutla bakıyor. İnanıyoruz ki daha nice 478 yıllara ulaşacak ve Manisa'nın tanıtımına büyük katkılar sunacaktır. Sadece Türkiye'den değil, yurt dışından gelenler de vardı. Dolayısıyla bu coğrafyanın ortak bir cazibe merkezi olmasını bu etkinlikler vasıtasıyla Manisa sürdürecektir. AK Parti olarak Manisa'nın yarınını dünden daha iyi yapmak için var gücümüzle çalışıyoruz."
- "Beşeri sermaye eğitimle değerlidir"
Türkiye'nin kalkınmadaki en önemli hamlelerinden birinin eğitim olduğunu vurgulayan Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türkiye OECD ülkeleri arasında son 10 yıllık dönemde milli gelirini en çok artıran ülkedir. OECD'nin araştırmasında, 2007 yılının son çeyreğinden 2017 yılının son çeyreğine kadar olan dönemde milli gelirini en çok artıran ülkeler arasında Türkiye açık ara öndedir. Peki, bu nasıl sağlandı? Petrol, doğalgaz, altın madeni ve elmas madeni bulmadık ama bizim beşeri sermayemiz var. Beşeri sermaye eğitim ile değerlidir. Eğitimsiz bir nüfus size yüktür. Eğitimli nüfus ise güçtür. Türkiye, beşeri sermayesini kendisine güç olarak dönüştürmeyi başarabilmiş dünyadaki ender ülkelerden biridir."
-"İstanbul'da liseyi 70 kişilik sınıfta okudum"
Sivas'ta 70 kişilik sınıfta ilkokulu okuduğunu anlatan Yılmaz, şunları kaydetti:
"İstanbul'da liseyi 70 kişilik sınıfta okudum. Ben 70 kişilik sınıfta okurken, bir arkadaşımız, 'Bizim sınıfımız da 80 kişilikti.' diyor. Ders saatleri o zaman 45-50 dakikaydı. 70 kişilik bir sınıfta öğretmen, öğrencisine bir dakika ayırabilir mi? Öğretmenin öğrencisine bir dakika bile ayıramadığı dönemde, siz kaliteli bir eğitimden bahsedebilir misiniz? Ne yapılması lazımdı. Eğitimin altyapısının çözümlenmesi lazımdı. Biz gerçekten eğitimin altyapısını çözdük ki şimdi kalite konuşuyor. Zaten altyapıyı çözmemiş olsaydık kaliteden bahsedilemezdi. Eğitimde yakaladığımız en büyük başarı, eğitim altyapısının çözümlenmiş olmasıdır. Şimdi 70 kişilik sınıflarımız var mı? Türkiye genelinde ortalama 60'dı, 24'e düştü."
Yılmaz, yeni bilgiler geldikçe milli eğitim müfredatın güncellenmesi zorunluluğu olduğunu belirterek, sadeleştirmenin yapılması gerektiğini söyledi.
Öğrencilerin öğrendiklerinin hayatta bir karşılığı olması ve değerler eğitiminin verilmesi gerektiğini ifade eden Bakan Yılmaz, şöyle devam etti:
"Bu yıl 50 bin derslik programını gerçekleştirdik. Kaliteli eğitim olması için velilere, bilhassa annelere düzenli olarak 'Okula gönderin.' diyoruz. 'Okul öncesi eğitim dahil, gönderdiğiniz her erkek çocuk için 35, kız çocukları için 40 lira, liseye gönderdiğiniz her erkek çocuk için 50, kız çocuk için 60 lira sizin hesabınıza yatıracağız.' diyoruz. Bu proje bizim dönemimizde başladı. Şu ana kadar 25 milyondan fazla öğrencimizin annelerinin hesabına 6 milyardan fazla para yatırdık. Kaliteli eğitim için düzenli olarak okula gitmek lazım. Bunu kim takip edecek, tabii ki de anneleri takip edecek. Bunu başardık."
- "Yardım alan ülkeden yardım eden Türkiye konumuna geçtik"
Yılda yaklaşık 6 milyon öğrenciye okul üzümü ve okul sütü dağıtıldığını anımsatan İsmet Yılmaz, "Bizim zamanımızda, Amerikan süt tozundan yapılan yardımlar dağıtılıyordu. Şimdi kendi çiftçimizin üretmiş olduğu sütleri dağıtıyoruz. Hatta süt üretimimiz fazla olduğu için o sütlerden süt tozu imal edip Afrika'da bazı ülkelere yardım ediyoruz. Türkiye'nin nereden nereye geldiği noktasından çok kriterler var fakat birisi de budur. Dün, kendi evlatlarınıza Amerikan süt tozunu yardım olarak alırken, bugün kendi sütümüzü kendi evlatlarımıza veriyoruz, artanını da yardım olarak gönderiyoruz. Yardım alan ülkeden yardım eden Türkiye konumuna geçtik." ifadelerini kullandı.
Ziyarette AK Parti Manisa milletvekilleri Selçuk Özdağ ve Recai Berber, AK Parti İl Başkanı Berk Mersinli ve parti yöneticileri de bulundu.
AA
AA
