Son yıllarda iğrenç yöntemleriyle kargaşa, korku ve kaos oluşturmaya çalışan hain terör çirkin yüzünü bir kez daha gösterdi. İstanbul Beşiktaş'ta ve Maçka parkında eş zamanlı olarak düzenlenen, Çevik Kuvvet polislerimizi hedef alan hain saldırılarda 30’u polis, 7’si sivil, 1’i de kimliği henüz belirlenemeyen toplam 38 vatandaşımız şehit oldu. 155 yaralı vatandaşımız da hastanelerde hayatta kalma mücadelesi veriyor.
Devletimizin bekası, milletimizin birliği için gözyaşlarımızı içimize akıtıyor, acımızı içimize gömüyoruz.
Dik duracağız. Birlik ve beraberliğimizi bozmayacağız, metanetimizi koruyacağız.
Öncelikle terörü, teröristi, destekçilerini ve milletimizin yaşama hakkı gasp edilirken susanları nefretle lanetliyoruz.
Ancak, terör belasının bu boyutlara gelmesinde etkili olan olayları da görmezden gelemeyiz.
Yıllardır terörle mücadelede yanlış yol ve yöntem izlendiğini haykırdık.
Terör sorununun, Kürt sorunu olarak tanımlanmasıyla başlayan, açılım safsatasıyla devam eden süreçte, Türk Hukuk tarihine kara bir leke olarak geçen Habur Olayı, yapılan hataların üzerine adeta tüy dikti.
Ey bu ülkeyi yönetenler! Artık yanlış yapma lüksünüz bulunmamaktadır.
Avrupa Birliği’ne taviz vermeyin, ABD’ye taviz vermeyin, Büyük Ortadoğu Projesi’ne piyon olup, Füze kalkanı kurdurup, İsrail’e taviz vermeyin,
Suça taviz vermeyin, suçluya taviz vermeyin,
Destekçiye, yardakçıya, şakşakçıya taviz vermeyin!
Türkiye Cumhuriyeti ile ve Türk milleti ile hesabı olanlar dört bir koldan saldırıyor.
Bu devlet, bizim en değerli varlığımız. Sahip çıkın, başka Türkiye yok!
Biri İmralı’dan tehditler savuruyor, biri Kandil’de kanlı hesaplar yapıyor, biri Kobani’den meydan okuyor.
Artık bu büyük milleti, açılımlarda boğmayın!
Terörle mücadele, uzun soluklu, kararlı ve etkili olacak. Suçlu cezasını çekecek, yaptığının karşılığını alacak, belasını bulacak!
Artık istihbarat zafiyetinden dem vurmayın. Gereğini yapın.
Acımız büyük. Gözyaşlarımız sel olmuş; ocaklara düşen ateş, yüreklerimizi dağlıyor. Türkiye’nin her karış toprağı, analarla bir olmuş, ağlıyor.
Analarımız, şehitlerimizin anneleri!
Onlar, kendilerini görecek bir göz, çığlıklarını duyacak bir kulak, acılarını dindirecek bir teselli arıyorlar.
“Vurulan prangaları kırıp parçalayacak, hainlerin üzerine Türk’ün demir yumruğunu indirecek bir yiğit yok mu? Nasıl oluyor da teröristler dağlarda, şehirlerde ellerini kollarını sallayarak çocuklarımızı katlediyor? Nerede insan hakları savunucuları, analar ağlamasın diye dağlara canlı kalkan olmaya gidenler nerde? Özgürlük savunucuları, benim yavrumun yaşama özgürlüğünü neden savunmuyor? Yok mu irade gösterecek, terörün kökünü kazıyacak, yüreklerimizi ferahlatacak biri?” diye haykırıyorlar.
Ey bu topraklar için toprağa düşmüş şehitlerin anneleri! Acılarınızı dindiriniz, gözyaşlarınızı siliniz. Çünkü bu vatanın her karışında, alınan her nefeste, sizin yetiştirdiğiniz evlatlarınızın hakkı vardır. Göğsünüzü gere gere bu vatan bizim deyiniz.
Siz bu vatana bir evlat kurban ettiniz; şimdi kalbimizde en eşsiz yerlerdesiniz.
Şehitlerimizin anaları, annelerimiz! Siz yavrularınızı 9 ay karnınızda, yıllarca sinenizde taşıdınız; bizler de onları bir ömür yüreklerimizde taşıyacağız.
Ey şehitler! Annelerinin koynundan, vatanın bağrına yol alan kutlu yolcular! Apaçık diri olan ama bizim göremediğimiz Cennetin Çocukları; sakın endişelenmeyiniz.
Emanetiniz emanetimiz; anneleriniz artık bizim annelerimizdir. Gözünüz arkada kalmasın; ruhlarınız şad, mekânınız Cennet olsun.
Bu ülkeyi kan gölüne çevirerek, birlik ve beraberliğimize darbe vurmak isteyenlerin başarılı olamayacakları bir gerçektir.
Bilinmelidir ki, bu milletin varlığı ve birliğine yönelik olarak yapılan her türlü saldırı bizleri birbirimize daha da kenetlemekte, saflarımızı daha da sıklaştırmaktadır.
Bu milletin üzerinde hain ve sinsi planlar yapanların hevesleri geçmişte olduğu gibi bugünde kursaklarında kalacaktır.
İstanbul'da yaşanan bu hain terör saldırısını bir kez daha lanetliyor, şehitlerimize yüce Allah'tan rahmet, aileleri ve milletimize baş sağlığı, yaralılarımıza da acil şifalar diliyoruz.
Yrd. Doç. Dr. M. Hanefi Bostan
Türk Eğitim-Sen
İstanbul İl Başkanı
