adscode
adscode

Çevre konusunda torunlarımız bizimle gurur mu duyar, yoksa!

Toprak Dede, Hayrettin Karaca’dan sonra, çevreye, taşa, toprağa, yeşile önem veren kalmadı.Üstelik bir de Çevre Bakanlığımız varken!

Çevre konusunda torunlarımız bizimle gurur mu duyar, yoksa!
Milliyet Diyalog
Hemen her şey ekonomi odaklı oldu.


Para kazanıyor ya da kazandırıyorsa gerisi hiç önemli değil, noktasına gelindi.
Binlerce yıllık yerleşim merkezlerini görmezden gelip, dağdan, bayırdan inip, en verimli ovaları mahvettik.
Hemen her yer beton yığınına dönüştü.
Nehirler, akarsular HES’ler için; ormanlar madenler için; mandalina bahçeleri de yazlıklar için bir bir yok edildi.
Fabrikalar, yollar, havaalanları, santraller ve rant için feda edilen sadece doğa olmadı, kültürel yozlaşma da beraberinde geldi.
Peki, buna dur diyen oldu mu?
Olsa da dikkate alındı mı?
Dikkate alınsa da gereği yapıldı mı?
Gereği yapıldıysa da kalıcı oldu mu?
Kalıcı olduysa da, heba olan değerler yerine geldi mi?..
Bütün bunları, yapılanları eleştirmek ya da suçlu aramak için yazmıyoruz.
Olan oldu, giden gitti.


En azından  bundan sonrası için ne yaparız ona bakmamız gerekiyor.
Çünkü tahrip edilen doğa, yüzlerce hatta binlerce yılda ancak kendini yenileyebiliyor!..
Trajikomik durum
Dün, bir paket geldi.
İçinde, aşağıdaki fotoğrafta gördüğünüz taş ve incirler vardı.
Sanki birileri, antik çağdan kalmış gibi eski, kirli ve yıpranmıştı.
39 yıldır Hollanda’da yaşayan ve arada bir memleketi Aydın’a gelen eğitimci okurumuz Latif Tuna göndermiş.
Taş ve incirleri gönderme nedenini de gelin kendisinden dinleyelim:
“Menderes Ovası’nda gittikçe yayılan ve çevreye zararlı olmaya başlayan jeotermal enerji borularından sızan sıcak su buharının su haline dönüşmesiyle damladığı alanda taşların üzerinde oluşan kızıl kahverengi anlatmak için iki taş gönderiyorum. Birisi kızıl kahverengi taş, diğeri de 50 cm ileride suyun temas etmediği doğal renkli taş.
Hemen yanında da jeotermal enerji santralinin yakınındaki incir ağaçlarından toplanmış sıcak su buharının etkisiyle tam beslenemeyen, yendiğinde insan ve hayvan sağlığına zararlı incirler, diğeri de jeotermal santralden uzak olan incir ağaçlarından toplanmış yenilebilir ve hiçbir işlemden geçirilmemiş doğal kalitede incirler var.
Jeotermal enerji üretiminin şu anda en yoğun olduğu yöre, Büyük Menderes Vadisi’nde bulunan ve doğup büyüdüğüm köy sınırları içindedir. İlgi duyduğunuz takdirde cevrede çektiğim fotoğrafları içeren bir DVD’yi de size yollayabilirim...

Yazının devamı için tıklayınız

Emoji ile tepki ver!

Bu Haberi Paylaş :

Etiketler :

Benzer Haberler
    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)