adscode
adscode

CHP gözüyle Ak Parti’de yaşananlar

​İktidar partisinde yaşananlar muhalefetin ilgi odağı oldu. CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, Ak Parti’de yaşananları Sezer’in Anayasa fırlatma olayına benzetti ve “Ama bu kez fırlatılan Anayasa kitapçığı…

CHP gözüyle Ak Parti’de yaşananlar
Milliyet Diyalog
İktidar partisinde yaşananlar muhalefetin ilgi odağı oldu. CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, Ak Parti’de yaşananları Sezer’in Anayasa fırlatma olayına benzetti ve “Ama bu kez fırlatılan Anayasa kitapçığı değil, demokrasi ve Başbakan” dedi.

İşte önceki gece geç saatlere kadar ilgiyle izlenen Genç Bakış’tan önemli satır başları:

- Bugünün Cumhurbaşkanı Anayasa kitapçığını değil ülkenin yüzde 49 ile seçilmiş Başbakanı’nı sistemin dışına fırlattı. Böyle bir demokrasi olur mu?
- Başbakan’ın bir yedeği olduğunu söylemiştim. Mesele o yedeklerden hangisinin başbakan olacağı değil, Cumhurbaşkanı’nın aklında yedek olması. Başbakan’ın yedeğine, Cumhurbaşkanı değil, milli irade, halk karar verir.
- AKP’yi kuran 30’a yakın isimden, 3’ü hariç hepsine çarpı konuldu.
n Bugüne kadarki cumhurbaşkanlarının hiçbirinin tarafsızlığı bu kadar tartışma konusu olmadı, sistem tıkanmadı.
Kongre kararı?
- Bugünkü Başbakan ve Cumhurbaşkanı arasındaki temel ayrışma, başkanlık sistemine yeteri kadar gayret göstermemesi.
- 1 Kasım’da aldığı oylardan sonra, bugün kendisine yapılmış olan, demokrasinin içinde tam tarifiyle darbedir. Sivil darbeyle karşı karşıya. Ama koltuğu bırakıp gidiyor.
- Bugün için tek alternatifin AKP’nin olmadığının, AKP’nin sonunun belki Türkiye için bambaşka yarınların başlangıcı olduğunun bilinmesi lazım.
- CHP’nin erken bir seçimden adım değil, bir milim geride durması düşünülemez.
Başkanlık sistemi
- Cumhurbaşkanı için en büyük sorun, yargının ayak bağı olmasıdır. Bir siyasetçinin yargı denetiminden rahatsız olması demek, demokrasiyi özümsememesi demek.
- Eğer Cumhurbaşkanı, kendisine oy veren yüzde 50’nin Cumhurbaşkanı olarak görüp geriye kalan yüzde 50’yi ötekileştirmese, diğer yüzde 50 bu ülkenin seçilmiş tüm cumhurbaşkanlarını nasıl sahiplendiyse onu da sahiplenir. Ama Sayın Cumhurbaşkanı’nın böyle bir tercihi olmadı.
- Cumhurbaşkanı da iktidar partisi de doğru kanıtlar ve argümanlarla başkanlık sistemi ile ilgili olarak kendi kitlesini dahi ikna edebilmiş değil.
Meclis’teki kavgalar
- 1 Kasım’dan bugüne Saray’a yakın 25-30 milletvekili hep Meclis’ten dışarıya kavga görüntüleri servis ettiler. Zorla kavga çıkardılar. Bu Meclis tıkandı, iş görmüyor, bu Meclis kavga ediyor görüntüsü vermek istediler.
- Cumhurbaşkanı’nın bugün yaptığı işin, hem AKP’nin üyelerinin hem seçmenlerinin hem de kamuoyunun vicdanında ters tepeceğini düşünüyorum. AKP’nin sonunu getiren hamlelerden biridir. Bir dönem mağdur olduğunu söyleyen biri, bugün başka birini mağdur ediyor.

- Alternatif parlamento, bir Eş Genel Başkan tarafından söylenmiş çok tehlikeli bir söz. HDP’ye 7 Haziran günü oy verirken “Türkiyelileşme” vaadiyle oy verildi. Şiddetle aralarına mesafe koymalarıyla ilgili söylemleri ve umut üzerinden oy aldılar. Bugün HDP’nin erimesinin sebebi terörle arasına doğru mesafeyi koyamaması, o konuda netleşmemesi ve birtakım beyanlardır.
Vize kalkar mı?
- Bugünkü vize muafiyeti meselesi Türkiye Cumhuriyeti’nin AB tam üyelik vizyonunu kaybettiğinin açık kabulüdür. Bugün tam üyelik değil, serbest dolaşımın peşinde koşuyoruz. Bu bir başarı değildir.
- CHP olarak vize muafiyeti için AB’nin Türkiye’den istediği kriterler yönünden her türlü yasama faaliyetini destekledik.
- Davutoğlu ve Merkel’in yaptığı ve Yunanistan’ın başrollerinde olduğu bu anlaşma insanlık tarihi açısından utanç verici bir anlaşmadır. Ciddi insan hakları ihlali var.
Dokunulmazlık-terör
- Yolsuzlukla suçlananlar, geçmişte bakan olduğu için Anayasa’nın 100. maddesi gereğince hâlâ dokunulmazlık zırhındalar. Bakanların yargı yeri Yüce Divan sıfatıyla toplanacak olan Anayasa Mahkemesi’dir. Yargılanabilmeleri için Meclis’te bir soruşturma komisyonunun kurulması, o komisyonun raporunun Meclis’te görüşülüp milletvekillerinin salt çoğunluğu ile onların Yüce Divan’a yollanması lazım. Fakat bu yasa öngörmüyor bunları.
- 2002’de AKP de, CHP de dokunulmazlıkların kürsü dokunulmazlıklarıyla sınırlandırılmasını söylemişti. Bugünkü dört parti de aynı şeyi söyledi son seçimlerde. Bu önerimiz AKP tarafından reddedildi.
- Böyle bir dokunulmazlık anlayışı bir İsrail’de bir de Türkiye’de kaldı. Üçüncü dünya ülkelerinde bile yok.
- Adaları, dağları lakaplarla konuşturarak vatandaşı kandırıp ondan sonra bir yere gelince, ver özerkliği al başkanlığı anlaşması olunca, ülkeyi kan gölüne çeviren, o orada tuzakladığı bombayı patlatıyor, bu burada ilçenin içine tankı sokuyor, teröristi vuracağım diye. Sivil ölürse, bunu da eleştiren birisi çıkarsa, “Vay efendim, sen terörle mücadeleyi sekteye uğratıyorsun” diyor. Teröre hem göz kırpıp hem de mesafe bırakılmaz.

YAZININ DEVAMI İÇİN TIKLAYIN!

Emoji ile tepki ver!

Bu Haberi Paylaş :

Etiketler :

Benzer Haberler
    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)