KBB Uzmanı Prof. Dr. Erkan Tarhan, “Tekrarlayan üst solunum yolu enfeksiyonlarında geniz eti problemini düşünmek gerekiyor. Yine yüksek ateşli boğaz enfeksiyonun altında kronik bir bademcik rahatsızlığı yatabileceği gibi TV ekranına yaklaşıp bazı cümleleri işitemeyen çocuklarda kulakta sıvı birikmesi söz konusu olabilir” diye açıklamada bulundu.
Bağışıklık sisteminde önemli rolü olan bademcikler, her ne kadar vücudu üst solunum yollarından giren mikroplara karşı koruyor olsa da, bazı durumlarda kişiye yarar değil, zarar veriyor. Öyle ki bademcikler kalp ve eklem romatizmasından, böbrek hastalıklarına, ağız kokusundan horlamaya, nefes alma zorluğu ve apneye kadar birçok probleme neden olabiliyor. “Bademcikler ancak gerekli olduğunda alınmalı. Bu nedenle ameliyat edilme şartları ve gereklilikleri çok iyi bilinmeli” diyen Prof. Tarhan, eğer çocukta;
- Sık tekrarlayan bademcik enfeksiyonları (son 3 yılda, yılda 3 atak ve fazlası),
- Uykuda solunum durması (apne), - Aşırı büyük bademciğe bağlı solunum ve beslenme zorluğu,
- Bademciklerinden birinin boyutunda diğerine göre anormal artış,
- Bademcik absesi gibi durumlar söz konusuysa vakit kaybetmeden cerrahi operasyon yapılması gerektiğini vurguladı.
Geniz eti bazı çocuklarda; burun tıkanıklığı, yutma ve konuşma problemi, horlama, gece nefes almada zorluk ve hatta nefes almada duraksama gibi problemlere yol açabiliyor. Prof. Dr. Erkan Tarhan, “Tekrarlayan sinüzitler, geniz eti enfeksiyonları, orta kulak enfeksiyonları, diş, çene ve damak gelişim bozukluğuna neden olan geniz eti varlığı durumlarında, gelişme ve büyümede geriliği olan çocuklarda geniz etinin alınması gerekmektedir” diye konuştu. Çocukların sık sık hastalanmasına neden olan diğer bir sorun da orta kulakta sıvı birikmesi. Kulak zarının arka kısmında yer alan orta kulak, östaki borusu sayesinde hava alıyor. Ancak östakide fonksiyon bozukluğu meydana gelirse hem orta kulak havalanamıyor hem de negatif basınç nedeniyle zarda çökme oluyor. Prof. Tarhan’ın verdiği bilgilere göre, zarda oluşan bu çökme, orta kulak içinde sıvı birikiminin başlamasına yol açıyor. Bu sıvının miktarının ve kıvamının giderek artması da işitme kaybını başlatıyor. Tarhan; “Çocuklarda orta kulağın gerek çapının dar, gerekse daha yatay pozisyonda olması nedeniyle burun ve boğazdan enfeksiyon yapıcı ajanlar daha kolaylıkla kulağa gelirler. Bu tip geçirilmiş enfeksiyonlar, östakide yapışıklıklara ve çalışma bozukluklarına yol açabilir” uyarısında bulundu. Tekrarlayan orta kulak enfeksiyonlarında ise özellikle ilaçlara rağmen yanıt alınamıyorsa kulak tüpü ameliyatının yapılması gerektiğini aktaran Prof. Dr. Erkan Tarhan, yılda dörtten sık orta kulak enfeksiyonu geçiren çocukların bu ameliyatı olmalarını önerdi.
