OECD'nin PISA 2022 Raporu’nda Türkiye'deki her 5 öğrenciden 1’i son 30 gün içinde parası olmadığı için okulda aç kaldığını belirtti. Bu oran OECD ortalamasının iki katı.
6 Şubat depremlerinin yaşandığı şehirlerdeki çocuklar ise bu konuda daha dezavantajlı. Öyle ki Türk Tabipler Birliği’nin 2024’te yayımladığı raporda Antakya, Defne ve Samandağ’da ulaşılan 5 yaş altındaki 564 çocuğun beslenme yetersizliklerine bağlı olarak yüzde 6,2’sinde bodurluk, yüzde 8,9’undaysa zayıflık tespit edilmişti.
Milliyet'ten Ozan Ömer Kadüker'in haberine göre bu somut ihtiyaçtan hareketle afet bölgesindeki çocukların karşılaştığı beslenme eksikliklerinin giderilmesine destek olmak için Anne Çocuk Eğitim Vakfı (AÇEV) ve TOKTUT, Hatay Valiliği’nin koordinasyonunda ve Hatay İl Milli Eğitim Müdürlüğü iş birliğiyle “Sağlıklı Beslen Sevgiyle Büyü” Okul Beslenme Desteği Projesi’ni hayata geçirdi.
6 bin kişi yararlandı
Projeyle Antakya’daki konteyner kentlerde yer alan 25 anaokulundan 1350 çocuğa, 2024-2025 eğitim öğretim yılı boyunca 200 bin beslenme paketi dağıtıldı. Tamamı yerel çiftçiler ve üreticilerden temin edilen ürünlerle hazırlanan sağlıklı öğünlerin dağıtıldığı proje, kadınların işgücüne yeniden katılmasına da olanak sağlayarak örnek bir model oluşturdu. Bir çocuğun gelişimi için günlük ihtiyaç duyduğu besin değerlerinin en az yüzde 40’ının karşılandığı projenin sonuçları şöyle:
■ İmalatta çalışan 35 kadın, 200 kadın üretici ve çalışanları başta olmak üzere öğrenciler, ailelerle toplam 6 bin kişi projeden faydalandı.
■ Öğretmen- lerin yüzde 48’i, sunulan beslenme paketlerinin çocukların okula gelme isteğini artırdığını; yüzde 32’si ise çocukların okula daha düzenli devam ettiğini ifade etti.
■ Öğretmen- lerin yüzde 96’sı desteğin çocuklarda eşitlik duygusunu güçlendirdiğini belirtti.
■ Paylaşım becerilerinin gelişmesi (%90), okula aidiyetin ve güven duygusunun artması (%82), zorbalık davranışlarının azalması (%66) ve derse katılım isteğinin artması (%62) gibi sosyal-duygusal kazanımlar da öğretmenler tarafından sıklıkla dile getirildi.
■ Öğretmenlerin yüzde 66’sı kuruyemiş yemeyen çocukların artık tüketmeye başladığını; yüzde 62’si süt içmeyenlerin de içmeye başladığını belirtti.
‘Model yaygınlaşmalı’
Çocuklarda 0-6 yaş arası dönemin en kritik evre olduğunu belirten AÇEV Kurumsal İşbirlikleri ve Savunu Direktörü Hasan Deniz, “Bu yaşta oluşan gelişimsel kayıpların telafisi yok. Amacımız bir yandan bu kayıpların önüne geçmek bir yandan uygulanabilir, ilham verici bir model oluşturmaktı. Bu modelin kamuda yaygınlaştırılması gerektiğini düşünüyoruz” dedi.
Çocuklar kilo aldı
Projenin hayatlarına birçok katkı sağladığını belirten öğretmenler ve veliler şunları söyledi:
Anne: Her gün poğaça, meyve, içecek bir araya gelince ciddi para gidiyordu. Bu destek olmasa ben kahvaltı hazırlayamazdım.
Anne: Geçen sene daha zayıftı, bu yıl biraz daha kilo aldı.
Öğretmen: Daha önce sürekli yorgun olan çocuklar şimdi derse daha katılımcı. Sabah geldiklerinde enerjileri daha iyi.
Anne: Eskiden okula gitmesi yemek hazırlayıp hazırlayamayacağıma bağlıydı.
Öğretmen: Artık biri simit, biri zeytin, biri kek getirmiyor. Hepsi aynı kutuyu alıyor. Sınıfta ayrım kalktı.
Rehber Öğretmen: Beslenme desteği sadece fiziksel bir katkı değil; çocuklara ‘sen değerlisin, biz seni düşündük’ mesajı vermek demek. Bu, travma sonrası çok kıymetli.
