Cumhuriyet İçin 'Son Mektup' Ödül Kazandırdı

SON MEKTUP
   Çetin bir kış günü harbe gitti benim sevdiğim. Kaçmadı korkmadı yenilmedi. Kadere boyun eğmedi. Herkes gibi savaştı. Bizim için dedi. Vatanım için de sizin içinde canım feda yeter ki siz iyi olun dedi.
   ‘’Bir gaz lambasının kısık ışığında gelecek nesillere yazıyorum bu son mektubumu. Gözyaşlarım sel oldu bugün, oluk oluk aktı yüreğime. Gün, kömür karası oldu benim için. Aylardır onsuzken sağ elimi sol elimle avutmuş yollarını gözler iken. Şimdi topraklar altında benim sevdiğim. Onunda kırmızısı vatanımın şanlı bayrağına karışmıştı. Artık bu hasret benim içinde oğlum içinde ölümsüz kılınmıştı. Aşk kalpte mühür kaldı benim gibi onlarca insanın yüreğinde… Ondan bir mektup alabilmiştim aylar sonra, aynen şöyle diyordu ‘’ Hanım ben bu yola baş koyduğumda geri dönmeyi düşünmedim. Lakin umudumu da kaybetmedim. çünkü yaşamanın bir anlamı kalmaz. Ben bu devletin bana ihtiyacı var. Ben iyiyim sen merak eyleme karnımız yarı aç yarı tok olsa da ruhumuzu dualarla doyuruyoruz burada. Herkesin bir bekleyeni var. Kimisinin anası kimisinin de benim gibi güzeller güzeli yari. Eğer ölürsem oğlumuza çok iyi bak burada hepimiz tek yüreğiz ardımızda bıraktıklarımızın refahı için savaşıyoruz.’’ Ve şöyle de ekliyordu benim gönlümün şahı. ‘’Komutanlar komutanı Mustafa Kemal’i gördüm bugün. Bilirsin herkes onun ileri görüşlülüğünden bahsederdi. Ben, bugün onun mavi deniz gözlerinde umudu gördüm. Hakkını helal et yarim belki de bu sana son mektubumdur. Benim hakkım sana helal olsun. Sana olan aşkım bu devlet var oldukça göklerde ay yıldız olarak dalgalanacak.’’ dedi. Hakkım helal sana yarim.  İşte bu vatan topraklarında yatıyor benim sevdiğim. O şimdi göklerde ve bir hilal altında. O hilal altında hasret, o hilal altında nice yiğitler ve biz o hilal altında özgür. Bu vatan kolay kazanılmadı! Hepimiz sahip olduklarımızdan vazgeçtik feda ettik. Siz gelecek nesiller için kaçmadık, direndik, pes etmedik, nice acılara şahit olduk, katliamlara göğüs gerdik. Sizler bizim el birliğiyle kurduğumuz bu ülkeyi refah içinde yönetecek, geliştirecek, cumhuriyeti en iyi şekilde yaşatacak kişilersiniz. Ben aşkı hasreti göklerde gördüm. Benim de ümidim şudur ki her kelimesinde yaşanmışlık var olan istiklal marşında bizim hissettiklerimizi bir nebzede olsa hissedebilmeniz. Bu vatan size emanet ister cumhuriyetin 82. İsterse 92. Yılı olsun ilk gün ki heyecanla yaşayın ve yaşatın bizleri. Asırlardır bağımsızlığımız ve özgürlüğümüz için savaş verdik. Herkesin bir kışı vardı ve benim yarim gittiğinden beri mevsimim hiç yaza bürünmedi. Bunu basit bir şey olarak görmeyin.’’
   Anadolu kadının buruk satırlarıdır bunlar.Gelecek ellerimizde gelecek bize emanet. Bir Selanik türküsünün de dediği gibi bir fırtına tuttu bizi, evvela savrulduk ama aynı hilal altında ilk gün ki vatan aşkıyla bir çatı altında buluştuk. Büyük şair ‘’Allah bu devlete bir daha istiklal marşı yazdırmasın!’’ diyor ve bende cumhuriyetimizin 92. Yılını TÜRK gencine yakışır bir şekilde ilk gün ki coşkuyla kutluyor ve bütün şehitlerimizi saygıyla anıyorum.
 
 
SAYGILARIMLA
TUĞÇE ATEŞ