Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın katılımıyla, Külliye’de gerçekleşecek vizyon toplantısında ilk değişim, belgeden vazgeçilmesi oldu.
Yani her ne açıklanacaksa, adı, daha önceleri duyurulduğu gibi vizyon belgesi değil, vizyon olacak.
İyi de oldu, belge resmiyet kazandırırdı, vizyon her daim güncellenebilir!..
Eğitim tarihimize baktığımızda, hiçbir konuda kesin konuşmamak gerektiğini çok net görebiliriz.
Cumhuriyet tarihinin en büyük projesi diye lanse edilen projelerin birkaç yıl sonra nasıl çöpe atıldıklarına çok şahit olduk.
İşte bu yüzden, yeni vizyon anında revizyona dönüşmemeli ama dışarıdan gelecek görüşlere de her daim açık olmalıdır.
Bu kadar kısa sürede, dar kadrolarla, kapalı kapılar arkasında 2023 Vizyonu hazırlanır mı?
Mümkün değil.
Neden? Çünkü 2023 çok özel bir yıl.
Yani 100 yıllık bir birikimin artıları, eksileri dikkate alınarak, ikinci bir yüzyıl için yol haritası çıkarmak, o kadar da kolay bir iş değil. Hele hele birkaç aya ve birkaç kişinin inisiyatifine bırakılamayacak ciddi iş!
Açıklanacak olana, ben olsam, 2023 Vizyon Taslağı der ve toplumun her kesiminden katkı isterdim.
Önümüzdeki 30 yılı doğru okumadan atılacak her adım, hataları da beraberinde getirir!..
Aynı bakanlığın, daha önceki vizyon belgelerine göre, bu öğretim yılında, tam gün eğitime geçmiş, tüm okullara yabancı dil hazırlık sınıfları konulmuş, sınıf mevcutları 30’un altına inmiş, dershaneler kapanmış, her öğrenci evine en yakın istediği okula gitmiş, lise ve üniversitelere girişin de sınavsız hale gelmiş olması gerekirdi.
Peki, geldi mi?..
Söz değil icraat!
Yeni vizyon da, umarız, vaatlerle sınırlı kalmaz.
Eğitimin hiçbir sorunu çözülmez değil ama sihirli dokunuşlar gerek!
Bu da mesleki eğitimin başına çocuk doktoru getirilerek değil, konulara vakıf donanımlı kadrolarla olur.
Yeni vizyonun ülkemizi kucaklıyor olmasını ve eğitimin tüm sorunlarına çare olmasını canı gönülden diliyoruz.
Eğitimin tüm paydaşları, ki bu en az 50 milyon kişi demek, artık yazbozdan ve vaat dinlemekten yoruldu.
Somut adımlar bekliyor.
Örneğin aşağıdaki konularda ne olacak?
- 4 + 4 + 4 ne olacak? Tutmadığı halde yola devam edilecek mi?
- Andımız’la ilgili yargı kararı uygulamaya konulacak mı?
- Tam bir fiyaskoya dönüşen LGS ve YKS’de ısrar edilecek mi?
- Sözleşmeli öğretmenlerin aile bütünlüğü sağlanacak mı?
- Dershaneler gerçekten kapanacak mı?
- Ödevler kaldırılacak mı?
- Üst öğretim kurumlarına sınavsız geçiş sağlanacak mı?
- Yarım milyon eğitim fakültesi mezunu atama beklerken, farklı mesleklerden on binlerce kişi ücretli öğretmen olarak görevlendirilecek mi?
- Daha önce defalarca söz verildiği gibi tam gün eğitime geçilecek mi?
- Sınıf mevcutları 30’a inecek mi?
- Ders kitapları, yardımcı ders kitabına ihtiyaç duyulmayacak donanımda olacak mı?
- Okul öncesi eğitim zorunlu hale gelecek mi?
- Zorunlu eğitim çağındaki çocuklar, açık öğretim adıyla, sokağa bırakılmaya devam edilecek mi?
- Öğretmen yetiştirme sistemi ve atanma koşulları tümüyle değişecek mi?
- Aynı okula üç beş tabela asılmaya devam edilecek mi?
- Mesleki eğitim ciddiye alınacak mı?
- Meslek yelpazesi çağın koşullarına göre gelişecek mi?
- Atamalarda liyakate önem verilecek mi?
- Üretim odaklı eğitime geçilecek mi?
- İnsan gücü planlaması dikkate alınacak mı?
- Mezunların istihdamı düşünülmeden üniversite açılmaya devam edilecek mi?
- İyi yurttaş yetiştirilecek mi?
- Öğretmen liseleri yeniden açılacak mı?..
