adscode
adscode

GDO’lu ürünler yine başrolde!

Danıştay, genetiği değiştirilmiş ürünlerle ilgi önemli bir karar aldı ve GDO’lu mısırların hayvan yemi olarak kullanımına izin veren Biyogüvenlik Kurulu kararlarının yürütmesini durdurdu. Kararla, GDO’lu…

GDO’lu ürünler yine başrolde!
Milliyet Diyalog

Bu konuda, daha önce, defalarca yayın yaptık, bu yüzden, konunun yediden yetmişe hepimiz için ne kadar önemli olduğunu çok iyi biliyoruz. İşte bu nedenle, pazar keyfinizi kaçırmadan, konuyu ele almaya çalışacağız...
İsterseniz gelin önce Danıştay kararına bir göz atalım:
“‘İhtiyatilik (ön tedbirlilik) yaklaşımı’ GDO’lu ürün ithalatında tartışmasız bir şekilde uygulanmalı, bilimsel belirsizlik ve riskin olduğu yerde ithalata izin verilmemelidir...   
Biyogüvenlik Kurulu’nca izin verilen 16 adet transgenik mısır ve 3 adet transgenik soya çeşidinin hayvan yemi olarak ithalatı ve piyasaya sürümü derhal durdurulsun, ithaline izin verilen tüm ürünler derhal toplatılsın, GDO’lu ürünlerin etki ve izleme raporları kamuoyu ile paylaşılsın...”  
Peki bu karar ne anlama geliyor. İşte GDO’lu Ürünlere Hayır Platformu’nun bu yöndeki paylaşımı:

Ne anlama geliyor?
Mahkemenin durdurma gerekçesinde ülkemizin taraf olduğu uluslararası sözleşmelerde, insan sağlığının, çevre sağlığının, biyolojik çeşitliliğin ve gıda güvenliğinin söz konusu olduğu durumlarda, taraf devletlerin konuya ihtiyatilik (ön tedbirci) ilkesi çerçevesinde yaklaşmaları gerektiği vurgulanmıştır. Danıştay, Türkiye Yem Sanayicileri Birliği İktisadi İşletmesi, Beyaz Et Sanayicileri ve Damızlıkçılar Birliği Derneği, Yumurta Üreticileri Birliği tarafından genetiği değiştirilmiş söz konusu iki mısır çeşidinin Türkiye’de yem olarak ithalatına ve piyasaya sürülmesi için yapılan başvuru neticesinde verilen ithalat izninin hukuka aykırı olduğuna karar vermiştir.
Kararda, transgenik mısırların incelenmesi için Biyogüvenlik Kurulu tarafından oluşturulan Risk Değerlendirme Komitesi ve Sosyo Ekonomik Değerlendirme Komitesi’nin değerlendirme raporları hazırladığı, bu raporlarda anılan transgenik ürünlerin gen aktarımı yönteminin ürettiği besin değeri, alerjik ve toksik etkileri ile çevreye olası gen geçişlerinden kaynaklanabilecek risklerinden açıkça bahsedildiğine dikkat çekilmiştir. Transgenik mısır çeşitlerinin yaygın olarak yetiştirildiği ABD ve Kanada’da yabani mısır çeşidinin bulunmamasına rağmen ülkemizde geleneksel mısır çeşitlerinin yetiştirildiği ve izin verilen transgenik mısır çeşitlerinin sakıncalarını gösteren bilimsel çalışmaların göz ardı edildiği belirtilmektedir.

Nerelerde kullanılıyor?
Kararda, genetiği değiştirilmiş mısır çeşidinin hayvan yemi olarak kullanılmasının insan, hayvan ve bitki sağlığı ile çevreye ve biyoçeşitliliğe zararlı olmadığı, dolayısıyla güvenli olduğu sonucuna ulaşabilmenin hukuken olanaklı olmadığı vurgulanmıştır. İnsan, hayvan, bitki sağlığı, çevre ve biyoçeşitliliği doğrudan ilgilendiren bu konuda “ihtiyatilik ilkesi” çerçevesinde hareket edilmesinin zorunlu olduğuna dikkat çekilen kararda, Biyogüvenlik Kanunu’nun 2/ü maddesinde öngörülen şekilde bilimsel yöntemlerle somut olarak risklerin ortaya koyulmadan transgenik mısırların hayvan yemi olarak kullanılması amacıyla ithaline ve piyasaya sunulmasına izin verilmesinin, idarelerin hukuki denetiminin yapıldığı mahkemelerce korunamayacağı belirtilerek izin ve talimat düzenlemesinin yürütmesi durdurulmuştur.
Türkiye’de mısırın yüzde 75’inin hayvancılık sektöründe yem olarak kullanıldığı bilinmektedir. Danıştay’ın kararları doğrultusunda, özellikle kanatlı hayvanların beslenmesinde enerji kaynağı olan transgenik mısır izinlerinin derhal durdurulması gerekmektedir. Ayrıca Biyogüvenlik Kurulu’nca verilen ithalat izinleri devam eden 14 mısır ve 3 soya çeşidinin daha hayvan yemi olarak ithalatı ve piyasaya sürülmesine son verilmelidir.

Ne istiyorlar?
Mahkeme kararı ve platformumuzun yıllardır yaptığı uyarılar dikkate alınarak, Biyogüvenlik Kurulu’nca izin verilen     toplam 16 adet transgenik mısır ve 3 adet transgenik soya çeşidinin hayvan yemi olarak ithalatı ve piyasaya sürümü derhal durdurulmalı, ithaline izin verilen tüm ürünler toplatılmalı, GDO’lu ürünlerin etki ve izleme raporları da kamuoyu ile paylaşılmalıdır.”
Elbette karşı itirazlar da olacaktır. Onları da sizlerle paylaşmaya hazırız...
Özetin özeti: Sağlık, özellikle kamu sağlığı söz konusu olduğunda gerisi teferruattır. Umarız bu konuda çok daha fazla bilgilendiriliriz...

Abbas Güçlü Tüm Milliyet Yazıları

Emoji ile tepki ver!

Bu Haberi Paylaş :

Etiketler :

Benzer Haberler
    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)