adscode
adscode

İlk aşımız gün sayıyor!

Korona salgını dünyayı kasıp kavurmaya devam ederken TÜBİTAK’tan müjdeli haberler var.

İlk aşımız gün sayıyor!
Milliyet Diyalog

Ülkemizde geliştirilen aşılardan üçünün hayvan deneyleri ocak sonunda tamamlanıyor.

TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank ile pek çok bilim insanı, 28 Ocak’ta, ismi henüz kesinleşmese de adı CovBel ya da CoviBel olacak aşıyı kameralar önünde olacaklar.

TÜBİTAK’ın öncülüğünde gerçekleştirilen “Covid-19 Türkiye Platformu”nun ilk aşısı Bilkent Üniversitesi’nden Prof. Dr. İhsan Gürsel, eşi ODTÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mayda Gürsel ve yine bir Türk ilaç şirketi olan Nobel tarafından geliştirildi.

Aşının ismi olarak da Covid-19’un ‘Cov’u ya da ‘Covi’si ile Nobel’in ‘Bel’i birleştirilerek CovBel ya da CoviBel düşünülüyor.

ODTÜ’den sınıf arkadaşı olan Gürsel çifti, kanser çalışmalarıyla öne çıkan bilim insanlarımız!

İlk Türk aşısı, Uğur Şahin ve Özlem Türeci tarafından geliştirilen aşıdan çok daha etkili olacak. BioNTech aşısının etki oranı yüzde 94.5’lerde kalırken, CovBel ya da CoviBel’in etkileşiminin yüzde 95’in üzerinde gerçekleşmesi öngörülüyor.

Prof. Dr. Mayda Gürsel, 21. yüzyılın “Pandemi Yüzyılı” olacağına dikkat çekerek, benzeri salgınların devam edeceğine vurgu yaptı. TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal ise aşı çalışmalarında ABD ve Çin’den sonra dünyada 3. sırada yer aldığımızı hatırlatarak, “Pandemi süreçlerine karşı, yarın, bugünkünden çok daha hazırlıklı olacağız” dedi…

CovBel, faz süreçleri devam ederken, muhtemelen haziran ayı ortalarında halka da yapılmaya başlanacak ve 50 milyon doz üretilecek.

“Faz çalışmaları devam edilirken, aşılamaya başlanması ne kadar doğru” sorusuna, hem Prof. Mandal hem de Gürsel çifti, acil durum nedeniyle diğer aşılarda da benzer süreç izlendiğini söylediler.

Voltran modeli

1980’li yıllarda, çocukların ilgisini çeken müthiş bir çizgi film vardı. “Evrenin Savunucusu Voltran”.

Dizinin ana karakteri 5 mekanik aslan robot vardı ve bu 5 robot tehlike anında bir araya gelerek dev bir robot olan Voltran’ı oluşturarak evreni kurtarıyorlardı…

TÜBİTAK 8 ay önce, böylesi bir projeye imza atarak ülkemizin çok farklı kent, üniversite ve araştırma laboratuvarlarındaki aşı çalışmalarını “Covid-19 Türkiye Platformu” adıyla tek çatı altında toplayarak, onlarca kuruma ve yüzlerce bilim insanına her türlü devlet desteğini sağladı.

Bu destek sadece maddiyatla sınırlı kalmadı, lojistik anlamda o anda neye ihtiyaç duyuluyorsa 7/24 hizmet etti ve yurt içi ya da yurt dışından ne gerekiyorsa, en hızlı şekilde temin edildi. Hücre başta olmak üzere diğer aşı ham maddeleri için ortak laboratuvarlar oluşturuldu.

Gürsel çifti de bu sürece “Hasan Hoca gece saat üçte de arasak, her zaman ayaktaydı ve neye ihtiyacımız olsa, hiçbir zaman hayır demedi” diyerek, oluşturulan sistemin önemine vurgu yaptı.

Başkan Mandal, deprem çalışmaları konusunda da benzeri bir sistem uygulanacağını ve tıpkı aşıda olduğu gibi çok hızlı yol alınacağını söyledi.

Gelişmelerle ilgili de şu bilgileri verdi:

“Diğer aşılardan inaktif SARS COV-2 aşısı için çalışmalar Selçuk Üniversitesi’nden Prof. Dr. Osman Erganiş ve GMP aşı üretim alt yapısı olan özel bir firma tarafından yürütülüyor. Çin aşısı gibi inaktif olan bu aşılarımız daha yenilikçi ve özgün. Örneğin inaktif aşıyı hem daha güvenli hem daha etkin hale getirmek için kullanılan adjuvan diye bir madde var. Geleneksel inaktif aşılarda kullanılan alüminyum hidroksit adjuvana ek olarak yenilikçi bir adjuvan daha ilave edildi, CpG. Çin aşısında o yok. Bizim hocalarımızın çalışmasının hem etkinliği hem de koruyuculuğu çok daha yüksek. Bu şekilde biz sadece Çin’dekinin benzerini yapabilen bir ülke değil, bunun daha etkinliği yüksek olanını yapan bir ülkeyiz. Astrazeneca Oxford veya Rus aşısı denen Sputnik aşısının benzeri Ankara Üniversitesi’nden Prof. Dr. Hakan Akbulut tarafından geliştirildi. Bu aşının etkililiği de yine benzer kapsamdaki aşılardan çok daha iyi tasarlandı. Bu iki çalışma da hayvan deneylerini tamamladı. Faz çalışmalarına başlama aşamasında.”

Yan etkisi var mı?

Aşı konusunda en çok merak edilen konu “Yan etkileri var mı, olursa ne olur?” sorusu. Bu soruyu, Gürsel çifti cevapladı:

“Alerjik yan etkiler ne ise o boyutta. Örneğin arı alerjisi olanı, arının sokması gibi. Aşılar klinik ortamlarda vurulacağı için böylesi bir etki görüldüğü anda, zaten müdahale edilir ve yan etki olasılığı milyonda biri geçmez!..”

Merkez aşı üssü MAM’da!

Aşı ve benzeri stratejik konulardaki en önemli çalışmalar ülkemizin Silikon Vadisi olarak bilinen Gebze’deki 8 bin dönümlük araziye yayılan Marmara Araştırma Merkezi’nde (MAM) gerçekleşiyor.

TÜBİTAK Başkanı Mandal, yardımcıları, MAM kurmayları, diğer konulardaki araştırmacılar ve Gürsel çiftiyle burada buluştuk. Herkesin işi başından aşkındı ama yapılan çalışmaların kamuoyuna doğru yansıtılması konusunda da hemfikirlerdi. Bu yüzden bize olabildiğince yardımcı olmaya çalıştılar.

Düzce’deki laboratuvarlarını MAM’a taşıyan Gürsel çifti, yeni doğan bebeklerinin başından ayrılmayan anneler gibi “Aman oradan uzak kalmayalım” diye saatlerce süren turumuzun, sadece bir bölümüne katıldılar ve hemen işlerinin başına döndüler.

Biz ise astronot giysilerimizin birini çıkarıp, diğerini giyerek, gördükçe, dinledikçe, ülkemiz adına bizi gururlandıran incelemelerimize devam ettik.

Savunma sanayii ve kriptolojiye yönelik çalışmaları da bir başka gün sizlerle paylaşmaya devam edeceğiz.


YAZININ DEVAMI İÇİN TIKLAYINIZ


Emoji ile tepki ver!

Bu Haberi Paylaş :

Etiketler :

Benzer Haberler
    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)