Soru kökünü iyi okuyun, zor sorularla inatlaşmayın, sınav anında etrafınızla ilgilenmeyin, sınav taktiğinizi değiştirmeyin, sayısal soruları aklınızdan çözmeye çalışmayın ve hiçbir soruya ön yargılı yaklaşmayın.
Üniversite hayali kuran 2.6 milyon aday, yarın ve pazar günü düzenlenecek YKS’de yarışacak. Kimi son bir yılını bu sınava hazırlanmakla geçirdi kimi ise hedefine ulaşmak için yıllarını verdi. Sınava iyi hazırlanmak kadar sınav anında dikkatli olmak da çok önemli. Çünkü cevapları, cevap kâğıdına işaretlerken kaydırma yapmak gibi küçük bir hata nedeniyle barajı geçememe tehlikesi var. Yine heyecandan soru kökünü yanlış okumak, zor soruyla inatlaşarak zaman kaybetmek, son dakika sınav taktiği değiştirmek gibi bir dizi hata nedeniyle pek çok aday, sınava çok iyi hazırlansa da istediği başarıya ulaşamıyor. Peki, sınavda başarıyı artırmak için neler yapmalı, hangi hatalardan uzak durmalı? Uzmanların önerileri şöyle:
Stratejinizi oluşturun
Sınava, öncelikle sınav gözetmeninin talimatlarını takip edip tüm kodlamaların doğruluğundan emin olarak başlanması önerisinde bulunan Kolay Kampüs Bilim Kurulu üyelerinden Üstün Yetenek Kâşifi Halil Eyinç, sınavda dikkat edilmesi gerekenleri şöyle sıralıyor:
Sınavdan önceki stratejinizi sınav günü değiştirmek temel bir hatadır. Sınava hangi kısımdan başlayacağınızı ve sırasıyla hangi bölümleri çözmeniz gerektiğini bilmeli ve bunu değiştirmemelisiniz.
Diğerlerinin heyecanını görünce heyecan seviyenizin artmasına izin vermeyin. 2,5 milyon aday sınava girecek. Bunlardan en az 2 milyonu sınava ciddiyetle hazırlanmamış haldedir. Yani, sınav günü gördüğünüz insanların yüzde 80’i sınava doğru dürüst çalışmamış kişiler. Dolayısıyla diğer kişilerin duygu durumu sizi ilgilendirmemeli.
Sınav anında her ne olursa olsun vazgeçmeyin. Takıldığınız soru olabilir, herhangi biri bayılabilir. Duygu kontrolünü elden bırakmayın. Takıldığınız sorularla inatlaşmak zaman ve moral kaybına neden olabilir. Amaç daha çok soru görmek olmalı. Örneğin birçok öğrenci TYT’deki bir sosyal bilgiler sorusunun matematik sorusu kadar hatta 0,01 oranında daha değerli olduğunu bilmiyor. O yüzden hangi soruyu doğru yaptığınızdan çok ne kadar çok, soruyu doğru cevapladığınız önemli.
İşlem hatalarından kaçınmak için aceleci olmamak ve soruları okurken kelimeleri atlamadan okuyup optimum sürede hareket etmek gerekir.
Emin olduğunuz bir cevabı eğer çok bariz bir hatanızı fark etmediyseniz asla değiştirmeyin. Zihnimiz fazla odaklandığında parçalı algılamaya başlar ve bağlamdan yani ana mesajdan kopar. Bu da hata riskini artırır.
Önce soru kökünü okuyun
Soru kökünü anlamadan soruya geçmek, yanlış yapma ihtimalini artırır. Soruda ne aradığımızı bilmeliyiz. Gerekirse iki kere okuyacağınız yer soru kökü olsun ama asla paragraf sorularında metni üst üste iki kez okumayın. İlk okumada algılanmadıysa boş bırakıp soruya daha sonra dönün.
Paragraf sorusunu çözerken verilen metnin dışına çıkmak, paragrafta yer almayan bir yorum getirmek “bana göre, bence” vb. kavramlarla yorum yapmak soruyu yanlış çözmenize sebep olacaktır.
Küçük bir detay: Su şişesini sıranın üzerine koymamanızda yarar var. Çünkü daha önce optik formu ıslandığı için ne yazık ki mağdur olan öğrenciler oldu.
Kazandıran taktikler
Bahçeşehir Koleji PDR Koordinatörü Sibel Durak da sınavda zamanı verimli kullanmanın önemine dikkat çekiyor. “Bir soruya takılıp kalırsanız zamanı iyi kullanamayabilirsiniz. Zor soru yapan değil çok soru yapan kazanır” diyen Durak, şu önerilerde bulunuyor:
Sınava en başarılı olduğunuz testten başlayın. Böylece hem kendinize olan güveniniz artar hem de zamanı daha verimli kullanırsınız.
Bütün seçenekleri okumadan cevabı işaretlemeyin. “Bu kadar da kolay olabilir mi” diye soruya takılmayın. Soru dağılımı içinde çok kolay ve “Bu da olur mu?” denilecek türde sorular da olabilir.
Matematiksel işlemleri zihinden değil, kitapçık üzerinde yapın.
Kodlama her sorudan sonra yapılmalı; bu, bir zaman kaybı değil. Kodlama için geçen süre bir ölçüde dinlenme süresidir. Bu zaman diliminde zihin, bir başka soruya geçmek için hazır hale gelir.
YKS’de 4 yanlış cevap sayısı, doğru cevap sayısını bir eksilteceğinden yanıtını bilmediğiniz, seçenekleri eleyerek doğru cevaba ulaşamadığınız durumlarda, soruyu boş bırakmanız daha doğru olur.
Sorularla inatlaşmayın, turlama tekniğini uygulayın. Sınavdaki çok kolay bir matematik sorusu ile çok zor matematik sorusu aynı puanı getirmekte. Bu durum her ders için geçerli. Bundan dolayı çözülemeyen sorular üzerinde fazla zaman harcanmamalı.
Turlama tekniğinde ilk turda hemen yapabileceğiniz kolay soruları yapın. Zamanınızı alacak ancak yapabileceğinizi düşündüğünüz soruların yanına bir artı işareti koyun ve ilk turda kolay soruları bitirdikten sonra öncelikle bu sorulara dönün. Çok zor olduğunu düşündüğünüz soruların yanına farklı bir işaret koyun. İkinci turdan sonra da bu sorulara dönün.
Ailenin desteği önemli
Sınav yaklaştıkça adayların kaygı düzeyi de artıyor. Bu durumun doğal olduğunu belirten Yeditepe Üniversitesi Eğitim Bilimleri Bölüm Başkanı Doç. Dr. Yelkin Diker Coşkun, “Yaşamının ilerleyen dönemlerinde tercih edeceği meslek ve uğraşı alanlarının belirleneceği bir sınav olduğu için öğrencilerin heyecanlanması çok normal” diyor. Sınav sonucuyla kişinin aile ve toplum içerisindeki önem ve değerinin değişmeyeceğini kaydeden Coşkun, öğrencilerin kendi değerlerini sınav başarısıyla ilişkilendirmemelerini söylüyor.
Ebeveyn desteğinin önemine de dikkat çeken Coşkun, ailelere çocuklarının sınav kaygısını, gelecek endişelerini anladıklarını hissettirmelerini öneriyor.
Bilmediğiniz gıdayı tüketmeyin
Sınava girecek adayların beslenmelerine dikkat etmeleri gerekiyor. Sınav öncesi sindirim sisteminizde sıkıntı oluşturabilecek gıdaları tüketmeyin. Şimdiye kadar yemediğiniz besini denemeyin. Çok yağlı, ağır gıdalar yerine protein, karbonhidrat, yağ dengeli hafif gıdalar tercih edin. Bunlar genel kurallar. Beslenmenin beyin fonksiyonlarına etkisine dikkat çeken Beykoz Üniversitesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölüm Başkanı Prof. Dr. Y. Birol Saygı “Sınavlar, dayanıklılığın kritik olduğu zihinsel bir maraton gibidir. Doğru yiyecek ve içecekler enerji vermekle kalmaz; uyanıklığınızı artırıp, uzun sınav saatlerinde sizi destekler. Yanlış diyet seçenekleri, halsiz ve gergin hissetmenize neden olabilir” diyor.
Sınava girerken, uyku getirebilecek esansiyel bir amino asit olan L-triptofan içeren hindi etinden kaçınılması uyarısında bulunan Saygı, şu bilgileri veriyor: “Ayrıca protein-nişasta gibi gıda kombinasyonlarından da kaçınmak gerekiyor. Büyük miktarlarda yenen pirinç veya patates gibi karbonhidratlar da kendinizi ağır ve uykulu hissetmenize neden olur. Gazlı içeceklerden ve kafeinden de kaçının.”
Aysel Bozan Yılmaz/Milliyet
