Kağıt üstünde yapılan basit bir hata, bir çocuğun eğitim hakkına nasıl engel olabilir?

BİLSEM sınavına giren bir öğrencinin velisi tek bir işaretleme hatası yüzünden yaşadıkları sorunları aktarıyor:

"İlköğretim 2. Sınıf öğrencisi bir kızım var.Sonsuz bir merak ve öğrenme hazzı taşıyan, bu hazzı anne baba olarak bize dahi bulaştıran, yaratıcı yönü ve empati gücü gelişkin, denemekten hiç yılmayan bir çocuk.’’Anne karga’’ olmamaya çalışarak ‘’kuzgun kızımı’’ anlatmaya çalışmak zor geliyor bana. Çünkü ‘’türünün son örneği’’ olan ‘’dünyayı kurtaracak’’ kahramanlar olarak yetiştirilen çocuklarla tüm çevremiz doluyken, anne-baba egosunun çerçevelediği, kanat takıp uçurduğu çocukları görmekten yorulmuşken, durumumuzu anlatmanın doğru yolunu bulmak gerçekten zor geliyor bana.

Bu yıl aralık ayında kızımın öğretmeni Özel Yetenekli  Öğrencilerin eğitimi için uygulanan BİLSEM sınavına kızımı aday gösterirken bizi bilgilendirdi. Hem Genel Yetenek hem de Müzik alanında aday göstereceğini bildirdi. Biz kendisine Müzikten değil de Genel Yetenek alanından girmesini istediğimizi söyledik. Çünkü 5 yaşından beri piyano eğitimi alıyor ve bize göre yaşadığımız ilde en donanımlı ve yetenekli akademisyenden bu eğitimi alıyor.Ayrıca BİLSEM bünyesinde, bu eğitime ulaşmak için daha çok ihtiyaç duyan bir çocuğun yetişmesi hakça ve doğru olur diye düşündük.

Ancak öğretmenimiz kayıt sırasında GENEL YETENEK sınavını da işaretlediğini zannedip yanlışlıkla sadece MÜZİK alanını işaretlemiş. Bilsem Grup Tarama sınavı öncesi listeler açıklandığında MEB internet sayfasından, veli olarak yapılan hatayı görüp öğretmenimize bildirdik.

Kızımın öğretmeni yaşadığımız ildeki ‘’BİLSEM Müdürlüğüne bireysel olarak başvurduğunu, bir problem olmayacağını hangi alanda olursa olsun çocukların ortak eğitim göreceğini, grup tarama testi sonucuna göre başarılı olursa zaten genel yetenek açısından da değerlendirileceğini’’ öğrendiğini tarafımıza bildirdi.

Kızım grup tarama sınavına girdi. 3 Mayıs günü sonuçlar açıklandığında 400 puan alarak başarılı olduğunu ama kızımın sadece müzik alanında değerlendirileceğini MEB duyurularından öğrendik. BİLSEM il müdürlüğü ile irtibata geçtiğimizde konunun Milli Eğitim Bakanlığının ilgili birimine yazıldığı söylendi.Müdür bey ile şahsen görüştük. Çocuğumuz daha sınava girmeden önce kendisiyle görüşen öğretmenimize ‘’bakanlıkla görüştüm zaten bu çocukların tümü aynı eğitimi görecek, sorun yok’’ diyen yönetici sınavın ardından ‘’çocuk başarılı ve değerlendirilmesi gereken bir çocuk ama elimizden bir şey gelmiyor, seneye girer artık’’ diyerek yöneticiliğin gereğini yaptı!!!

Sorunun giderilmesi için öğretmenimizin de bakanlığa başvurduğunu biliyorum. Biz de veli vasfımızla MEB'e MEBİM 147 hattı üzerinden başvurduk ama çok hızlı tarafından red cevabı aldık. Yazdığımız dilekçenin okunduğundan bile emin değilim çünkü bir KIRTASİYE HATASINI değiştirmek için bu kadar mukavemet göstermek mantıkla çelişen bir durum.

Bu konuda herhangi bir sorumluluğu kimse yüklenmek istemiyor. Hatta kızımın seneye tekrar sınava girebileceği söyleniyor. Kızım 8 yaşında küçük bir çocuk olarak kendi üstüne düşeni fazlasıyla yaptı. Hatta BİLSEM merkezinde yapacağı çalışmaları ve projeleri şimdiden planlamaya başlayacak kadar da heyecanlı ve istekli. Henüz bu olumsuzluklardan kızımızı haberdar edemedik.

Ben veli olarak yapılan hatayı zamanında görüp öğretmenimizi ve Bilsem il müdürlüğünü uyardım. Konuyla ilgili veli ve öğrenci olarak üstümüze düşen sorumluluğu zamanında gerçekleştirmiş olduğumuzu düşünüyorum. Bu sebeple yapılmış basit ve anlamsız bir hatasından dolayı kızımın eğitim hakkının engellenmesini istemiyorum. Bir yıl sonra sınava tekrar girebilecek olması, kaybedeceği bir yıllık eğitim hakkına karşılık asla olamaz.

Kağıt üstünde yapılan basit bir işaretleme hatası, yapılan sınavda başarı göstermiş bir çocuğun eğitim hakkına nasıl engel olabilir? Bu durum Milli Eğitim Bakanlığının Bilim Sanat merkezlerini açma ve farklı yeteneklerdeki çocuklara özel eğitim ortamları sunma amaç ve çabasına aykırı değil midir?

Amaç ‘’öğretmenler doğru kutucukları işaretleyebiliyor mu?’’ nun tespiti ise MEB çok başarılı bir iş yapıyor diyebiliriz. ‘’Dediğimiz dedik çaldığımız düdük’’ ispatı ise yine bravo.

Eğitim sistemine övgüler yağdırıp ‘’biz nerede hata yapıyoruz ki’’ dedirten ülkelerin birinde  üniversitede kadro başvurusu yapmış bir ‘’Türk’’ için, elin oğlu ‘’ Şu an Türkiye’de olmanız sorun yaratmaz online olarak mülakatınızı yaparız, sorunu çözüp amaca ulaşmak öncelikli bizim için’’ diyorsa , heyetler gönderip bu ülkeler eğitim sorunlarını nasıl halletmiş diye araştırmaya ne gerek var.

Handikaplı bir çocuğa sahip olduğumuz kafamıza vurulmuş oldu böylece. Suyun akışına bırakma şansımızın olmadığı da.

En önemli sermayemiz olan çocuklarımız tek tek ailelerin değil milletimizin geleceğidir. Saygı ve sevgilerimle."