adscode
adscode

Korona sonrası yeni bir dünya düzeni kurulabilir

Sağlık Bakanı Dr. Fahrettin Koca, Türkiye Yazarlar Birliği’nin dil, edebiyat ve sosyal bilimler dergisi TYB Akademi’ye özel açıklamalarda bulundu.

Korona sonrası yeni bir dünya düzeni kurulabilir
Sağlık

Sağlık Bakanı Dr. Koca; “Eşinizin, komşunuzun, iş arkadaşınızın, kısacası dışınızdaki toplumun çıkarları için sizin gerektiğinde fedakârlık yapmanız gerekiyor. Yani elimizden, dilimizden başkalarının emin olduğu bir insan olabilirsek salgınla daha kolay mücadele edebiliriz.”

Sağlık Bakanı Dr. Fahrettin Koca, Türkiye Yazarlar Birliği’nin dil, edebiyat ve sosyal bilimler dergisi TYB Akademi’ye özel açıklamalarda bulundu.

“Salgın, Tecrit ve Edebiyat”ın  dosya konusu olarak çalışıldığı TYB Akademi dergisine mülâkat veren Bakan Dr. Koca, Yayın Yönetmeni Doç. Dr. Muhammet Enes Kala’nın Kovid-19 salgınına karşı yürütülen mücadele ve tedavi süreçlerine ilişkin sorularını cevaplandırdı ve önemli açıklamalarda bulundu.

Kovid-19 vakasının ilk görüldüğü andan itibaren, Bilim Kurulunun destek ve yönlendirmeleriyle korunma, tanı ve tedaviye yönelik rehberler hazırlayıp yayınladıklarını belirten Bakan Dr. Koca, “Hastalık hakkındaki bilgilerimiz net değildi. Önceleri Çin’den gelen bilgilerle hareket ediyorduk. Daha sonra kendi hastalarımız üzerinden tecrübeler edindik. Tedavi yaklaşımımız değişti. Daha sonra dünyada da yaklaşım farklılıkları ortaya çıkmaya başladı. Genelde birçok ülke hastaneye başvuran hastalara test uygulayıp onların tedavisi ile ilgilenirken, biz temas taraması ekipleri oluşturup, tespit ettiğimiz her hastanın temaslılarına ulaşma ve onları yakın takibe alma çabası içinde olduk. Nadir bazı ülkelerde yaygın test yapıldı ise de genel yaklaşım bunun anlamlı olmadığı yönünde idi. Bu arada test kapasitemizi artırdık.” diye konuştu.

Tanı kitleri ve solunum cihazlarını yerli imkânlarla ürettik

Bu sürecin hemen başlangıcında tanı kitleri ve solunum cihazlarını yerli imkanlarla ürettiklerini ve koruyucu tulum ve maske üretimini yayınlaştırdıklarının altını çizen Koca, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatları doğrultusunda birçok ülkeye insani yardım kapsamında koruyucu malzeme yardımında bulunduklarını ifade etti.

Verdiği mülakatta Kovid-19 hastalığını tam olarak tedavi edebilecek ilacın henüz bulunamadığını belirten Bakan Dr. Koca şu hususları vurguladı:

“ Ancak elimizde fayda sağladığını gördüğümüz ilaçların erkenden başlanması, hastalar ağırlaşmadan ilaç tedavilerinin yapılması, yüksek akımlı oksijen tedavisi gibi hususlar, hastalanmayı durduramasak da bu hastalıktan kayıplarımızı azaltmış oldu. Türkiye olarak bizim farkımız, koruyucu malzeme, ayaktan ilaç tedavisi ve hastanede yatarak tedavide, kısacası sürecin bütün safhalarında yükü devletimizin üstlenmesidir. Bütün tanı ve tedavi süreçleri ücretsiz olarak yürütülmektedir.”

Türk kültüründe kişisel bakım ve temizliğin önemli olduğunu ve salgın ile mücadelede bunun çok daha iyi anlaşıldığını belirten Bakan Dr. Koca bu konuda da şunları söyledi:  “En önemli tedbir temizliktir, özelde de el temizliğidir. Temizliği imandan sayan bir inanç sistemi için daha fazla söz söylemeye gerek yok sanırım. Köklü bir gelenek ve ahlâk anlayışının olması, sağlam temellere dayalı inançlı bir toplum yapısı, mutlaka mücadelede elimizi güçlendiren önemli araçlar. Salgınla mücadele, sadece kendi çıkarınıza odaklanmakla olmuyor. Başkalarının hakkını en az kendiniz kadar koruyabilirseniz etkili oluyor. Eşinizin, komşunuzun, iş arkadaşınızın, kısacası dışınızdaki toplumun çıkarları için sizin gerektiğinde fedakârlık yapmanız gerekiyor. Onlara zarar verebilecek hiçbir davranışta bulunmamanız gerekiyor. Yani elimizden, dilimizden başkalarının emin olduğu bir insan olabilirsek salgınla daha kolay mücadele edebiliriz.”

Virüsün hızlı yayılmasına ulaşım araçlarının yaygınlığı yol açtı

Bakan Dr. Koca, salgının bu kadar kısa sürede dünyanın her tarafına nasıl yayıldığına ilişkin bir soruyu da şöyle cevaplandırdı:

“Kovid-19 salgınının bir özelliği var. Dünyada haberleşme ve ulaşım çok yaygın ve hızlı seyrediyor. Bunun yararları kadar zararları da oldu. Hastalığın tüm dünyaya bu kadar hızlı yayılmasına ulaşım araçlarının yaygınlığı yol açtı. Artık sınırları kapatmak, izole bir ülkeye dönmek eskisi kadar kolay değil. Bu açıdan adeta bir patlama şekilde dünyaya yayılma oldu. Haberleşmenin çok kolay ve hızlı olması ise gelişmeleri günbegün takip imkanı verdi. Bu imkan bilgi paylaşımı kadar bilgi kirliliğine de yol açtı. Hastalığın seyrini daha kolay öğrenip daha kolay mücadele etmeyi beklerken, yanlış ve kirli bilgileri ayıklamak zorunda kaldık. Bazen bunları düzeltmek için çaba harcadık. Başta şehir hastaneleri olmak üzere nitelikli hastane yapılarımız ve yoğun bakım yataklarımızda son yıllarda büyük artış oldu. Tabii ki bunun faydasını bugün daha fazla gördük.”

Kovid-19 sorunu küresel, mücadele ise ulusal

Bakan Dr. Koca, Doç. Dr. Muhammet Enes Kala’nın koronavirüs salgını sonrası bizi nasıl bir dünya düzeni bekliyor sorusuna karşılık şu değerlendirmede bulundu:

“Bireysel hayat tarzımız tekrar eski günlerine dönebilir. Ama her dünya savaşından sonra yeni bir düzen kurulduğunu unutmayalım. Şu anda tüm dünya ortak bir düşmana karşı dünya savaşı veriyor. Ne var ki, bu savaşı veren dünya tam bir ittifak halinde değil. Düşman ortak, ama herkes kendi cephesinde savaş veriyor. Sorun küresel, ama mücadele ulusal. Eski ittifaklar yara alıyor, yeni yakınlaşmalar doğuyor. Dolayısıyla bu dünya savaşından sonra da yeni bir dünya düzeni kurulması muhtemeldir.”

Salgın sonrasında süreci anlatan edebi eserler yayınlanacaktır

Konuşmasında sağlıklı toplumlarda edebiyat ve sanatın önemli olduğunu ifade eden Bakan Dr. Koca şunları ifade etti:

“Üstat Nurettin Topçu, milletin kültürünü tarif ederken, “onun bütün fertlerinin sahip olduğu, hadiseleri karşılayan duyuş şekilleriyle, bütün tarihi içinde meydana getirdiği değer hükümleridir,” der. Yani tarihsel bir mirası ve hadiselere karşı duruşu ifade etmektedir. Sağlıklı bir toplum sağlıklı fertlerden meydana gelir. Toplumun sağlığı, tarihsel dinamiklerine ve hadiseler karşısında fertlerinin sağlam duruşuna bağlıdır. Kısacası kültürün önemi tartışılamaz. Kültürle ifade ettiğimiz bu değer hükümlerini yaşatan bilimdir, felsefedir, dindir, sanattır, edebiyattır. Bu değer hükümlerinin anlatımını, aktarımı yapan, toplumu oluşturan fertlerin duygu ve düşüncelerini, özlem ve dileklerini estetik ölçüler içinde anlatan ve okuyucuya aktaran edebi eserlerdir. Edebiyat, sanatla birlikte kültürün taşıyıcısıdır. Dolayısıyla sağlıklı toplum yapısında bunların hepsinin çok önemli bir yeri vardır. Sadece bugünün toplum sağlığındaki etkisine odaklanmayalım; pandemi günlerini gelecek nesillere aktaracak, koruduğumuz ya da koruyamadığımız değerlerimize dikkat çekecek edebi eserlerin de ortaya konacağını umuyorum.”

İzolasyon yerine tecrit dememiz daha doğru olurdu

Doç. Dr. Muhammed Enes Kala’nın,  “Tüm halkımızı derinden etkileyen salgın ve hastalıklarda Sağlık Bakanlığımızın hastalıklara ve salgınlara ilişkin bir ıstılah listesi oluştururken Türkçe ’ye dikkat etmesi gibi bir sorumluluğu olmalı mıdır?” sorusuna ise Sağlık Bakanı Dr. Fahrettin Koca şöyle cevap verdi:

“ Haklısınız. Güzel Türkçemizi korumak hepimizin görevi. Ancak tıp dili o kadar çok Latin kökenli kelimelerle bezenmiş ki, gerek eğitim sürecimizde, gerek mesleki ortamında adeta günlük iletişim dilimiz halini almış. Türkçemizde karşılığı olmayan birçok kelimeyi belki zorunlu olarak kullanıyoruz. Mesela pandeminin karşılığı yok. Salgınla farkından bahsettim. Bunun yanında uluslararası iletişimi yoğun bir şekilde yürütürken karşılığı olan kelimeleri de maalesef kullanabiliyoruz. Mesela izolasyon yerine tecrit dememiz daha doğru olurdu.”

 


Emoji ile tepki ver!

Bu Haberi Paylaş :


Benzer Haberler
    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)