Bu durum ilk başta merakınızı uyandırıyor ve küçükte olsa zihninizde düşünceler oluşmaya başlıyor “Acaba orası nasıl bir yer ve oraya nasıl ulaşmam mümkün?”
İşte varmak için yollarla düştüğünüz bu yolculuk sizin hedefiniz.
Kitapta da dediği gibi “nereye gideceğini bilmiyorsan hangi yoldan gittiğinin de bir önemi yoktur.” O yüzden önce hedeflerimizi belirlememiz lazım daha sonra da bizi bu hedeflere ulaştıracak yolumuzu yani rotamızı belirlemeliyiz.
Peki ya nasıl bir çalışma bizi hedeflerimize ulaştıracak. Bu sorunun yanıtı öğrenciden öğrenciye değişiklik göstermekte. Çünkü her biri ayrı bir birey, dolayısıyla farklı özellikler göstermekte.
Burada hedefinize sizi ulaştıracak yollardan bir tanesi üzerine duracağız. Biz buna şimdilik “Makro Başarı” diyelim. Makro yabancı dillerden konuşma dilimize geçmiş anlamı ise “büyük” demek olan bir kelime. Makro başarı aslında bir anlamda resmin bütünü. Sürekli duyduğunuz bir şeydir belki de resmin bütününe bakmak. Genel olarak öğrenciler de resmin bütünü bakarak hayaller kurmaya başlarlar. Hedefinin güzelliğine dalıp giderler. Oysa o makro başarıyı güzel yapan, resmin bütününün de bize hoş gelen kısım küçük parçaların kendi arasındaki uyumundan oluşmaktadır. Eğer bu küçük parçalar arasında en ufak bir uyumsuzluk olursa emin olun tüm büyük resim de bile gözünüz o uyumsuz parçaya takılacak ve o bütünlükteki dengeyi bozacaktır.
İşte bu küçük parçalara ise şimdilik biz “Mikro Çalışmalar” diyelim. Mikro da yabancı dillerde günümüz konuşmasına dahil olmuş “küçük” anlamına gelen bir kelime.
Örneğin öğrencinin matematik dersinde başarılı olması öğrenci ve ailesinin makro hedefi olabilir. Fakat bu hedef ulaşmak için önce öğrencinin küçük eksikliklerini tamamlaması gerekmektedir. Çünkü o küçük eksiklikler yamaçtan kopan bir kar tanesi gibidir ve düzlüğe yaklaştıkça çığ kadar büyüyerek karşımıza çıkar.
Küçük adımlarla hareket etmeye başladığınızı unutmayın. Aynı durumu ders çalışma esnasında da kullanın . Bir derste çok çalışmanıza rağmen hala istediğiniz başarıyı elde edememişseniz mutlaka bir yerde bir hata yapıyorsunuzdur. Bu hata ya yanlış çalışma alışkanlıklarınızda (aşırı gürültülü ortamlarda yorgunken çalışma….) ya yanlış çalışma yöntemi kullanmanızdan (sadece okuyarak ya da sadece dinleyerek çalışmanız…) ya da temel eksikliklerinizden kaynaklanıyor olacaktır.
Kendinize çalışma planı yaparken “ben matematik çalışacağım” demeyin. “Ben bugün matematikten kareköklü sayılarda toplama işlemi çalışacağım” gibi daha genelden özele indirilmiş bir plan yapın. Böylece eksik olduğunuz noktaları daha kolay görüp bunlardaki açığınızı daha kolay kapatabilirsiniz.
Ve unutmayın başlamak bitirmenin yarısıdır. Bu yüzden hedefiniz ne kadar büyük de olsa küçük ilerlemeler sizi bu hedefe ulaştıracak.
REHBER ÖĞRETMEN
ERSAN ERTÜRK
