adscode
adscode

Nerede o eski karneler...

Her şey gibi karneler de eski karne değil!

Nerede o eski karneler...
Milliyet Diyalog
Güncelleme : 18-Jan-19 09:34

Eskiden karne denildi mi, yüreğimiz hop hop ederdi.

Öğrenciler, bütünleme ya da yıl tekrarından korkar, veliler de inşallah sınıfta kalmaz diye dua ederdi.

Tek dersten bile sınıfta kalınırdı. Şimdi 8-10 zayıfı olan bile sınıf geçiyor!

Zorunlu temel eğitim süresi uzadıkça, sınıfta kalan sayısı azaldı. Çünkü hem sınıflar zaten çok kalabalıktı hem de yeni dersliklere ihtiyaç vardı.

Bu yüzden de sınıf tekrarı tarih oldu.

Peki, iyi mi oldu?

Evet demek mümkün değil!

Başarı çıtası düştükçe düştü.

Rektörlere göre, dört işlem bilmeyenler üniversitelere gelmeye başladı.

Bugün, yine milyonlarca öğrenci karne alacak.

Günün en fazla tepki çekeni ise hormonlu not veren okullar olacak.

Liselere ve üniversiteye girişte okul başarı puanı da dikkate alındığından beri, özellikle bazı özel okullar başarılarına başarı katmak (!) için adeta tüm öğrencilerinin karnelerini yıldızlı pekiyi ile dolduruyorlar.

Peki, bu durum herkes için geçerli mi?

Hayır...

MEB’e düşen görev öncelikle bu şişirilmiş not veren okulları saptayıp, üzerine gitmektir.

Örneğin, öğrencilerin ve okulların sınav başarılarıyla karne başarıları bire bir incelenmelidir!..

Sevinenler, üzülenler?

Her ne kadar eskisi kadar heyecanlı olmasa da bugün de, sevinenler gibi üzülenler de olacak.

Takdir, teşekkür alanlar hava atacak, zar zor geçenler karneyle ilgili tüm soruları geçiştirecek.

Peki, bugünün karneleri öğrenciyi ne kadar yansıtıyor?

Her karne döneminde sorduğumuz soruyu bugün bir kez daha yinelemek istiyoruz:

Karnelerdeki başarı ya da başarısızlıklar, öğrencinin mi, öğretmenin mi, MEB’in mi, velilerin mi, sistemin mi, yoksa hepimizin mi?

Ölçtükleri hadi neyse de peki ya ölçmedikleri?..

Batılı eğitim sistemleri, öğrenciyi kazanma ve hayata kazandırma üzerine kurgulanmıştır.

Başarısızlıkları değil, başarıyı dikkate alır.

Ve en önemlisi de her öğrencinin başarılı olacağı bir alanın mutlaka olduğuna inanılır.

Yani karnesindeki 5 zayıfa değil, başarılı olduğu diğer 5 derse bakıp, o yönde ilerlemesi sağlanır.

Bizde ise sanki herkes doktor, mühendis, avukat ya da bilim insanı olacakmış gibi belli dersler dayatılır ve onlardan başarılı olan omuzlarda taşınır, diğerleri tu kaka ilan edilir. Adeta harcanır!

Ülkemizde, sporun, sanatın, ara insan gücü ve sosyal bilimlerin geri kalması biraz da bu yüzden değil mi?..

 

Yazının devamı için tıklayınız 


Emoji ile tepki ver!

Bu Haberi Paylaş :

Etiketler :

Benzer Haberler
    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)