​Öğretmenlere Performans Kriterleri Getirilmesi Ne Kadar Doğru?

İyi bir eğitim için iyi bir öğretmen, olmazsa olmazların başında geliyor. Peki öğretmenlerin iyi mi, kötü mü olduğuna kim karar verecek? Öğrenciler mi, veliler mi, müfettişler mi, okul müdürleri mi, zümre başkanları mı yoksa KPSS ve mülakatlarda aldıkları puanlar mı?..

30'lu yaşın üzerindekiler hatırlar.
Bir dönem, kredili sınıf geçme sistemi getirilmişti.
Özü, öğrencinin istediği öğretmenden ders almasına dayanıyordu.
Yani bir Matematik öğretmenini beğenmediyse, diğerine yönelecekti.
Ama pek çok okulda bırakın ikinci, üçüncü öğretmeni, tek öğretmen bile bulunamadığı için, geldiği gibi gitti.

Şimdi yine performans değerlendirilmesi getiriliyormuş.
Hem de çok yakında.
Kim mi söylüyor?
Bakan Yılmaz!
Öğretmenlere performans sistemi üzerine çalışmaların başlayacağını ifade eden Yılmaz, yerine göre öğrencilere ´öğretmeninizden memnun musunuz?´ şeklinde sorular ve veliye de soruların yer alacağı performans kriterlerinin olabileceğini söyledi. 
Yılmaz, "Öğretmenlere performans kriterleri geliyor inşallah." dedi. 
Performans sistemine ne zaman başlanacağı yönündeki soru üzerine de, "Herhalde bu yıldan itibaren başlarız." bilgisini paylaştı...
Diyelim ki öğrenci ve veliler, mevcut öğretmenleri beğenmedi.
Peki bu ne kadar objektif olacak?
Daha da önemlisi, beğenilmeyen öğretmene, ne gibi bir müeyide uygulanacak?

MEB bir ara, branşlara göre yeterlilik sınavı yapmıştı, sonra kamuoyu ile paylaşmaya utandı. 
Çünkü sonuçlar felaketti...

O zaman tartışılan şuydu, sınavda mı sorun vardı yoksa öğretmenlerde mi?
Sınav doğru ise öğretmenlerin yarısını kapının önüne koymak gerekirdi.
Peki böylesi bir şey mümkün mü?
Kesinlikle hayır.

YÖK, liseden gelen öğrenciler hep çok kötü diyor da, kendi yetiştirdikleri öğretmenleri? O neden hiç sorgulamıyor?

Şimdi yine, öğretmenler, ayağa kalkıp da, siz bizi beğenmiyorsunuz da, kendiniz çok mu donanımlısınız derlerse ne diyeceğiz?

Anlayacağınız, içi boş projelerden birisine daha hazır olun.
Keşke yanılan, biz olsak. 
Çünkü sürekli haklı çıkmanın da artık hiç bir anlamı kalmadı...