Kimi anaokulu ya da ilkokula başlayacak, kimi de ortaokul, lise veya üniversiteye...
Hepsinin ortak özelliği, yeni bir okul, yeni bir çevre ve yeni öğretmenlere karşı tedirginlik içerisinde olmaları.
Yeni okul sendromu öyle kolay kolay atlatılacak bir durum değil.
İlk günler, hatta ilk haftalarda, ayaklar geri geri gidecek. Bu yüzden, her şeyden önce sabır gerekir.
Aileler de öğretmenler de bu konuda öğrencilere yardım etmek zorunda.
Yoksa sadece öğrenciler değil, kendileri de huzursuz olur...
Peki, bu noktada nasıl davranmak gerekir?
Özellikle de mini minnacık öğrenciler için ne yapılmalı?
Önceki yıllarda hazırlık dönemi yani uyum dönemi bir haftaydı, bu yıl ara tatiller nedeniyle iki güne indi.
Peki yetti mi? Eh işte!..
Umarız tecrübeli öğretmenlerin eline düşerler ve ilk birkaç haftayı keyifle geçirirler. Yoksa daha öğretim hayatlarının en başında okula küserler ki bunu tersine çevirmek sonraki yıllarda hiç de kolay olmaz...
Eğitim hayatlarının ikinci, üçüncü, dördüncü aşamasına yeni bir başlangıç yapanlar için de durum farklı değil.
Uyum sorunu yaşarlarsa, onları artık o okulda, o üniversitede, o kentte tutmak mümkün değil.
Hemen her yıl, okulların açıldığı ilk hafta, on binlerce öğrencinin okul değiştirmesi ya da okulu hepten bırakması bu yüzden.
Öğretmenlerimiz ve okul yöneticilerimiz, eminiz ki her öğrenciye kendi çocukları gibi sahip çıkacak ve onların okula uyumları konusunda ellerinden geleni yapacaktır.
Bu noktada, MEB’e düşen görev ise 12 yıllık zorunlu temel eğitimin gereğini yerine getirerek, öğrencilerin okula devamını takip etmektir.
Pek çok ülkede zorunlu eğitim çağındaki öğrencinin okula devamını sağlamayan veli, muhtar, okul yöneticisi ve diğer ilgililere ciddi cezalar öngörülüyor.
Henüz o noktaya gelemediğimiz için kayıp, kaçak öğrenci oranımız çok yüksek.
Umarız, bu öğretim yılında, bu konuda da ciddi önlemler alınır. Alınmalı da!..
Ödev var mı, yok mu?
Bir önceki Milli Eğitim Bakanı ödevleri kaldırdık müjdesi verip gitmişti!
Peki, yeni öğretim yılında ödev olacak mı?
Hemen her konu konuşuldu ama nedense bu konuya hiç girilmiyor!
Yoksa yeni yönetim de mi ödevlerin gerekliliğine inanmıyor?..