Merhaba arkadaşlar,
Türkiye’de eğitimin, süzgeçten geçtiği bir dönem yaşıyoruz. Önce TEOG’un kaldırılması, ardından da üniversite sınav sisteminin değişeceğinin açıklanması, öğrencileri ve aileleri fazlasıyla soru işaretleri arasında bırakmış durumda.
Yarın YÖK Başkanı Sayın Yekta Saraç, üniversite giriş sistemi ile ilgili detayları açıklayacak. Yeni sistem diye verilen ipuçlarından, yeninin yerine aslında eski sisteme dönüş olduğu da aşikar. Ancak, bakalım, yarın ki açıklamalardan sonra, kamuoyu tamamen aydınlanacak mı, yoksa kafalar daha mı karışacak bunu hep beraber göreceğiz.
Ancak, yarın hangi açıklama yapılırsa yapılsın, adı ne olursa olsun, siz üniversite adaylarının planlı ve sistematik çalışmayı asla ve asla bırakmaması gerekiyor. Sonuçta, sistem bize bilmediğimiz konuları dayatmıyor ve bilgisi olan ve kullanmasını bilen öğrenci her alanda kazanıyor.
O yüzden, sistem demişken, aslında sistemi kendi merkezimize yerleştirmemiz gerekiyor. Sınavlar ne olacak, nasıl yapılacak diye beklemeye kalkarsak, zaman kaybetmekten başka hiç birşey yapmamış oluruz. Tabii ki bir sistem oturtmak kolay değil. Doğrularımız olacak, yanlışlarımız olacak. Ancak, klişe olan bir söz vardır, “Kaybettiğinde değil, vazgeçtiğinde yenilirsin” diye. İşte bu söz, tam bu süreci anlatmaktadır. Vazgeçmeyen ve sonuna kadar kararlı olan bir öğrenci, hem kendi sistemini yaratmış olmakla birlikte, bu sistemin nimetlerini de ömür boyu yaşayacaktır.
Kendimizde öğrencilik dönemlerinden geçtiğimiz için, şu anki yaşanan süreçleri o kadar iyi anlayabiliyorum ki. O zamanlarda, bilgiye ulaşmak kolay olmadığı gibi, okullarda yeterli rehberlik desteği de bulunmuyordu. Bir sistem değişikliği olduğunda, ne yapacağımızı bilemediğimiz haller çok oldu. Ancak, yukarıda saydıklarımı harfiyen yapan arkadaşlarımızın da, istedikleri bölümü kazanmalarına da gıptayla şahit olduk. Günümüzde ise, bilgiye ve rehberliğe ulaşmak için her türlü imkan mevcut. Ancak, öğrenci olarak, o imkanları kullanmayı bilmezsek, ne yapacağımızı bilmezsek, eski ya da yeni farketmez, sonuç yine hüsran olacaktır.
Bir sözüm de, siz değerli aileler için gelecek. Eminim ki, çocuklarınızın yaşadığı tedirginliği sizler daha çok yaşıyorsunuz. Ama ne olursa olsun, eğitimleri konusunda onlara hep destek ve tam destek olsun. Eğitimin bizlere katacağı birikim paha biçilemez. Sizler çocuklarınıza ne kadar güvenir ve sahip çıkarsanız, emin olun çocuklarınızda kendilerine güvenecek ve geleceklerine sahip çıkacaklardır.
Son olarak, dikkat edersiniz ki, sistem ve detaylarına girmekten ziyade, kendi sistem ve değerlerimize öncelik verdim. Çünkü biliyorum ki, her şey kişinin kendisinde biter. Sınava girdiğiniz anda bile, doğru şıkka emin olmak ve işaretlemek de kendi iradenizdedir. Kendini bilen toplumların olduğu bir ülkede, hangi sistem gelirse gelsin, o toplum dağılmaz. Bu sebeple, sınav sistemini yap-boz yapmaktansa, “eğitim” kelimesinin özünü, layıkıyla bizlere anlatılması ve öğretilmesi gerekiyor.
Dilerim, zaman tüm bu söylediklerimi bize nasip eder, her ne kadar şu an bir çıkmazda gözükse de.
Unutmayın ki, bu çıkmazdan çıkmaz da, bizlerin elimizde.
Eğitimimize her daim sahip çıkmamız dileğiyle…
Özkan Göğercin
