adscode

Pakistan Depremi Türkiye’deki Depremleri Tetikler mi?

“Bu deprem nasıl oluştu?, Bölgenin ana jeolojik özellikleri nedir? ve Bu depremin Türkiye için anlamı nedir?”, Türkiye deprem kuşakları bundan etkilenir mi?

 Pakistan Depremi Türkiye’deki Depremleri Tetikler mi?
Üniversite

 

 

 

 

 

Güney-merkezi Pakistan’ın Belucistan bölgesinde 24 Eylül 2013 Salı günü,, yerel saatle 16.10’da (Türkiye saati ile 14.29'da), 7.8 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Depremin merkez üssü Belucistan'daki Dalbandin bölgesi olarak açıklandı. Avaran kentinde çok sayıda evin yerle bir olduğu haberleri geliyor. Resmi olmayan haberlere göre 45 kişi hayatını kaybetti. Depremi değerlendiren Yıldız Teknik Üniversitesi Doğa Bilimleri Araştırma Merkezi Başkanı Prof. Dr. Şükrü ERSOY, Bu kadar büyük bir depremde ölü sayısının az olmasının nedenini depremin merkez üssünün yerleşim yerlerinde hayli uzakta olmasına bağlarken, “Şiddetli yer sarsıntıları 11 milyon nüfuslu Karaçi şehri ile Hindistan’ın başşehri Yeni Delhi’de güçlü şekilde hissedilmiştir” dedi. Prof .Dr. Ersoy Depremle ilgili şu açıklamalarda bulundu:

 


Depremin teknik özellikleri

ABD Jeolojik Araştırmalar Kurumu (USGS) başlangıçta 7.4 olarak açıkladığı depremin büyüklüğünü 7.8'e güncelledi. Depremin derinliği yerin 20 km altındadır. Merkez üssü jeolojik olarak Hindistan  kıtası ile Avrasya kıta sınırındaki Şaman transform fay zonu üzerindedir. Bu fay verev doğrultu atımlı sağ yönlü bir hareket etmektedir.

 


Bölgenin jeolojik özellikleri

Orta Doğu ve çevresinin depremselliği, 4 büyük (Avrasya, Arabistan, Hindistan ve Afrika) ve bir de küçük (Anadolu) levhanın hareketleri sorumludur. Bölgenin jeolojik yapısı bu levha hareketlerinin neden olduğu dalma-batma zonu, büyük ölçekli yanal atımlı (transform) fay hareketleri, sıkışmayla dağ oluşumu ve kıta kabuğunun gerilmesi ile uzaması gibi hareketlerle oluşmuştur.
Pakistan ve Afganistan’daki dağlar, Hindistan levhasının Avrasya levhasına göre her yıl 4 cm’lik bir hızla hareket etmesinin yaratığı sıkışma sonucu oluşmaktadır. Bu sıkışma kıta kabuğundaki kalınlaşmayla birlikte Himalaya, Karakum, Pamir ve Hindukuş gibi yüksek dağ kuşaklarının oluşumuna neden olmuştur.
Depremin meydana geldiği Şaman Fay sistemi Hindistan ile Avrasya levha sınırında olup translasyonel olarak hareket etmektedir.  

 


Pakistan’ın Önemli depremleri

Şaman Fay zonunda Kabil yakınlarında meydana gelen depremde 1505 yılında meydana gelen depremde büyük yıkımlar yaşanmıştır. Aynı bölgede 30 Mayıs 1935 tarihinde M=7.6 büyüklüğünde meydana gelen Quetta depreminde 30 000 den fazla insan hayatını kaybetmiştir.
Pakistan’ın güneyinde Umman denizi içinde Markan hendeği yer almaktadır. Bu hendek boyunca Arabistan levhası her yıl 2 cm’lik bir hızla üzerinde Pakistan topraklarının yer aldığı Avrasya levhasının altına doğru dalmaktadır. Bu dalma-batma hareketi nedeniyle Pakistan tarihinde büyük deprem ve tsunamiler yaşanmıştır. 27 Kasım 1945’de bu hendekte meydana gelen M=8 büyüklüğündeki bindirme depreminde meydana gelen tsunamide 400 kişi hayatını kaybetmiştir. Pakistan tarihinde önemli depremlerden bazıları aşağıda listelenmiştir.
• 30 Mayıs 1935 – Quetta depremi, Pakistan – M=7.5, ölü sayısı 30,000
• 27 Kasım 1945 - Makran Depremi, Pakistan – M=8.0, ölü sayısı 4,000
• 28 Aralık 1974 - Northern Pakistan - M 6.2, ölü sayısı 5,300
• 8 Ekim 2005 - Pakistan – M=7.6, ölü sayısı 86,000
• 28 Ekim 2008 - Pakistan – M=6.4, ölü sayısı 166
• 18 Ocak 2011 - Pakistan – M=7.2, ölü sayısı 3

Pakistan depremi Türkiye’deki depremleri tetikler mi?


Avrupa’nın en batısında Atlantik kıyılarından Pirenelerle başlayıp, doğuya doğru Alpler, Dinaridler, Helenidler üzerinden Türkiye’de Anatolidler, Pontidler ve Toridler ile İran’da Zagridlerle devam eden genç Alp-Himalaya dağ kuşağı merkezi güney Asya’da Karakum, Pamir ve Hindukuş gibi dağ sıralarıyla devam eder ve son olarak Endonezya adaları üzerinden Hint okyanusuna doğru uzanır. Bu dağ kuşağının oluşumundan halen devam eden Avrasya, Afrika, Arabistan ve Hindistan levhalarının çarpışma hareketleri sorumludur. Kıtaların bu sıkışma ve çarpışma hareketi bu dağ kuşağı boyunca deprem, tsunami ve volkanların meydana gelmesine neden olmaktadır. Son olarak 24 Eylül’de meydana gelen deprem bunun tipik örneklerinden biridir ve sürpriz değildir.

Türkiye ve Pakistan ülkeleri aynı dağ sırası üzerinde olmalarına rağmen deprem mekanizmaları farklıdır. Levha hareketleri ve fay sistemleri farklıdır. Levhaların ve fayların gerilim biriktirme kapasiteleri farklıdır. Bu nedenle Pakistan’daki depremlerden sonra Türkiye’de deprem zonlarında herhangi bir tetiklenme beklenmez. Eğer olursa bu tamamen bir rastlantı sonucu olur. Elbette Türkiye gelecekte yaşanabilecek depremler olağandır. Önemli olan beklenebilecek doğa olayların afet yaratmamasıdır. Pakistan depreminin bize vereceği mesaj bu dağ oluşum sürecinin bitmediği ve devam ettiği sürece de depremlerin, volkanların ve hatta tsunamilerin devam edeceğini bilmeliyiz.



Emoji ile tepki ver!

Bu Haberi Paylaş :


Benzer Haberler
    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)