adscode
adscode

Pandemi daha ne kadar sürer, aşı ve okullar yeniden kapanır mı?

Uzmanlar, içinde bulunduğumuz yüzyılın “Pandemi Yüzyılı” olduğunu ve virüslerle yaşamaya alışmamız gerektiğini sık sık dile getiriyor.

Pandemi daha ne kadar sürer, aşı ve okullar yeniden kapanır mı?
Milliyet Diyalog

Kovid-19 ne zaman tarih olur bilmiyoruz. Bu konudaki tüm öngörüler yalan oldu. Sağlıklı bir tahminde bulunmak da bir o kadar zor. Çünkü mutasyon söz konusu, çünkü her an yeni bir virüsle karşılaşabiliriz.

Hatırlamaya çalışın, kuş gribi, SARS derken bugünlere gelindi, yarın ne olacağı ise tam bir muamma!..

Felaket tellallığı gibi de olsa, bu hatırlatmayı yapma gereğini neden hissettim, asıl ona bakmamız gerekiyor!


Yaşadığımız büyük felaketler konusunda yeterince ders aldık mı? Örneğin büyük deprem sonrası, yapılması gerekenleri yaptık mı, sel ve heyelanlar sonrası dere yataklarına ev inşa etmekten vazgeçtik mi?..

Bir yılı aşkın süredir pandemiyle yüz yüzeyiz!

Günü kurtarmanın ötesinde, bugüne ve geleceğe yönelik planlarımız ne?

Özellikle de önceliklerimiz konusunda!..

Çocuklarımız için!..

Salgının arttığına yönelik ciddi söylemler var.

Sıkı önlemlerin geleceği söyleniyor.

Öğretmenler aşılanıncaya kadar yüz yüze öğretime ara verileceği de bu seçeneklerden biri.

İşte tam da bu noktada şehir efsanelerine değil, resmi açıklamalara kulak vermekte yarar var!..

Eve kapalı kalmaktan çok sıkılmıştık, biraz rahatlama iyi geldi ama sanki dozunu kaçırdık.

Gelen fotoğraflar ve açıklanan vaka sayıları bunu çok net gösteriyor.

Çare, tekrar içeri kapanmak mı yoksa açıklanan kurallara harfiyen uymak mı?

Nihai kararı almadan önce bunu bir kez daha düşünmekte yarar var.

Pandemi kuralları konusunda disipline olmazsak, birkaç aylık içeri kapanmadan sonra tekrar sokağa çıktığımızda, bugünkü tablonun aynısıyla karşılaşırsak hiç şaşırtıcı olmaz.

Böylesi durumlar için toplumsal bilinci artıracak yeni bir bilgilendirme ve milli seferberlik başlatmanın tam zamanı. Bunu, eğer şimdi yapmazsak, çok zor bir yaz geçirebiliriz!..

Örneğin eğitim ve sınav takviminin değişmesi, özellikle de ötelenmesi adayların moral ve motivasyonunu yerle bir eder, derin yaralar açar.

Böylesi bir tabloluyu aklımızın ucundan bile geçirmek istemiyoruz, çünkü geçen yıl yarattığı travmayı çok yakından biliyoruz.


Eğitim, her şeyden önce bir yaşam disiplini ve kurallara uymak demektir. Başta çocuklarımız olmak üzere, yediden yetmişe, bu duyguyu ve disiplini bir an önce herkese kazandırmalıyız.

Yoksa, alınacak hiçbir önlem bu beladan bizi kurtarmaz, tam aksine, pandemi sürecinin uzamasına ve ağırlaşmasına neden olur.

Çocukları-mızın ve ülkemizin geleceği için başkalarından ne bekliyorsak, bunu önce kendimiz yerine getirelim! Yoksa, enerjimizi ve zamanımızı boşa harcamakla kalmaz, sağlığımızı da riske atmış oluruz.

YAZININ DEVAMI İÇİN TIKLAYINIZ


Emoji ile tepki ver!

Bu Haberi Paylaş :

Etiketler :

Benzer Haberler
    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)