İstanbul Valiliği, kentte bazı okullardaki "öğretmenlerin açığa alındığı, kadrolu öğretmenlerin okullarından kovulduğu ve mağdur edildiği" iddialarının gerçeği yansıtmadığını bildirdi.
Valilikten yapılan açıklamada, son günlerde sosyal medya mecralarında ve çeşitli medya organlarında, İstanbul'da bazı okullardaki öğretmenlerin görev yerlerinde yapılan değişikliklerle ilgili "Öğretmenler açığa alındı, kadrolu öğretmenler okullarından kovuldu, mağdur edildiler, siyasi sebeplerle yerlerine başka öğretmenler atandı." gibi ifadelerle yayınlar ve paylaşımlar yapıldığı belirtildi.
Bu asılsız iddiaların toplumda oluşturabileceği kafa karışıklığının önüne geçmek için açıklama yapma gereğinin duyurulduğu aktarılan açıklamada, "Bu kapsamda İstanbul'da tek bir öğretmen açığa alınmamıştır. Yaşanan süreç, Milli Eğitim Bakanlığına bağlı 'Özel Program ve Proje Uygulayan Okullarda' görev süreleri dolan öğretmenlerimizin bir kısmının yeniden tayin edilme ve atama sürecidir." ifadelerine yer verildi.
Açıklamada, Milli Eğitim Bakanlığına bağlı "Özel Program ve Proje Uygulayan Eğitim Kurumlarına Öğretmen Atama ve Yönetici Görevlendirme Yönetmeliği"nin 2020'de yürürlüğe girdiği, bundan önce ilgili okullarda görev yapan öğretmenlerin görev sürelerinin sıfırlanıp yeniden başladığı, 2020'den itibaren 4 yıllığına görevlendirilen öğretmenlerin görev sürelerinin 2024'te Bakanlıkça 1 yıl daha uzatıldığı kaydedildi.
Bu yerleştirme sonuçlarına göre, 8 bin 380 öğretmenin "Özel Program ve Proje Uygulayan Eğitim Kurumları"na atandığına dikkati çekilen açıklamada, herhangi bir tercihine yerleştirilemeyen 1471 öğretmene "Nisan 2025 norm fazlası yer değiştirme" takvimine göre tercihleri de dikkate alınıp yer değişikliği hakkı tanındığı ifade edildi.
İstanbul'da ikinci 4 yıl için 1471 öğretmenin görevlendirilmemesinin bazı eğitim kurumlarındaki öğretmen normlarının daralması ve öğretmenlerin tercihlerine bağlı olarak atamalarının gerçekleşmemesi nedenlerine dayandığı vurgulanan açıklamada, şu ifadeler kullanıldı:
"İlgili öğretmenler yeni okullarına, il ve ilçe içerisinde tercihleri doğrultusunda branşlarında ihtiyaç duyulan eğitim kurumlarına hizmet puanı üstünlüğüne göre yerleştirilecektir. Bu idari tasarruf nedeniyle öğretmenlerin özlük hakları ve kariyer basamaklarıyla ilgili herhangi bir mağduriyetleri söz konusu değildir. Yukarıdaki nedenlerle yer değişikliğine tabi öğretmen kadrosu, İstanbul'daki mevcut toplam öğretmen kadrosunun yaklaşık yüzde 1'i, Özel Proje ve Program Uygulayan Okullarımızdaki öğretmen kadrosunun ise yüzde 10'u kadardır. Bahse konu öğretmenlerimiz, önümüzdeki yıl tercih döneminde tekrar başvuru hakkını kullanabilecektir. Bu okullarda bahse konu öğretmenlerin görev süreleri ortalama 15 yılın üzerindeyken, 2020 yılında yürürlüğe giren mevcut yönetmelikle 4+4 olmak üzere toplamda 8 yıl ile sınırlandırılmıştır."
Açıklamada, özel program ve proje uygulayan eğitim kurumlarında çalışan öğretmenlerin, ulusal ve uluslararası proje uygulayan, bilimsel, kültürel ve teknolojik proje, etkinlik ve yarışmalara danışman öğretmen olarak öğrenci hazırlama, destekleme yetiştirme kurslarında öğrencileri yetiştirme ve pansiyonlu okullar için belletici öğretmen olarak görev alma gibi hususlarda da çalıştığı belirtilerek, sayılan hususların bu okulların kuruluş amaçları arasında olduğunu, öğretmenlerin tercihleri doğrultusunda seçilmelerinin ilgili yönetmeliğin bu amacına uygun olarak yapıldığı kaydedildi.
Bakan Tekin iddiaları yalanladı
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, proje okulunda öğretmen atama iddialarına yönelik olarak 'Siyasileri ahlaki davranmaya davet ediyorum, atamaları siyasi manipüle konusu etmesinler.' dedi.
Bakan Tekin'in açıklamalarından satır başları şu şekilde;
Biz geçtiğimiz yıl bu konuda henüz proje okullarla ilgili performans değerlendirmesi yapamadığımız için yönetmeliğin uygulanmasını bir yıl erteledik. Bu yıl ocak ayı başında takviminiz ilan ettik. Bu okullarımızda çalışan arkadaşlarımızın herhangi bir mağduriyet yaşamamaları açısından yani çalıştıkları proje okullarda görev süreleri bittikten sonra arkadaşlarımız herhangi bir sıkıntı yaşamamaları açısından bu okullarda çalışan öğretmen arkadaşlarımızın yer değiştirme takvimini erken başlattık.
Görev süresi uzatılmayacak arkadaşlarımızın mağduriyet yaşamaması için süreci erken başlattık. Yer değişikliği süreci başlamadan önce yer değişikliği talebinde bulunsunlar diye bir başlangıç, onlara pozitif ayrımcılık yaptık. İlan ettiğimiz listede 38 bin civarında. Ezbere yüz binlerce rakamı ile ifade edilen saçma sapan cümleler var. Nereden öğrendiniz 180-200 bin rakamından bahsediyorlar.
38 bin arkadaşımızın görev süresi doldu. Yüzde 80’inin görev süresi uzatıldı. 6 bine yakın arkadaşımızın görev süreleri uzatılmadı. Bu ülkenin altındaki her okul öğretmenlerimizin çalışması açısından kutsal bir vazife değil mi? Ne demek sürgüne gönderildi?
Bir siyasi partinin genel başkanı çıkıyor ‘ele geçirmek’ ifadesini kullanıyor. Kimden neyi ele geçiriyoruz. Biz Milli Eğitim Bakanlığı’yız.
Siyasetçilere duyarlı, ahlaki davranmalarını davet ediyorum. Kendi siyasi çıkarlarını, manipüle edecek eylemler içerisine girmesinler.
Türkiye genelinde 20 civarı okulumuzda bu olaylar oldu. Bunların büyük çoğunluğu öğrencilerimiz, öğretmenlerimiz tarafından değil mezunlar derneği tarzından sivil toplum kuruluşu olduğunu ifade eden yapılar tarafından organize edilmiştir. Ben öğretmen arkadaşlarımıza, idarecilerimize teşekkür ediyorum. Bu saçma sapan çağrılara kulak vermeyip okullarımızı bir siyasi partinin politik amaçları için manipüle edilen mekanlar haline dönüştürmedikleri için teşekkür ediyorum.
40 yıldır aynı okulda çalışan arkadaşımız var. Diğer öğretmen arkadaşlarımızın da bu okulda çalışmaya hakkı yok mu? Başka bir ülkeden öğretmen getirmiyoruz bu sistemin içerisinde performanslarıyla ön plana çıkmış öğretmen arkadaşlarımızı getiriyoruz."