adscode
adscode

Siz de Nerde O Eski Öğretmenler Diyenlerden misiniz?

Eskiye rağbet olsaydı, bit pazarına nur yağardı denir ama eskiye olan özlem de hiç bitmez.

Siz de Nerde O Eski Öğretmenler Diyenlerden misiniz?
Günün Yazısı

 

 

Eskiye rağbet olsaydı, bit pazarına nur yağardı denir ama eskiye olan özlem de hiç bitmez. Peki öğretmenlik söz konusu olduğunda, siz hangi taraftasınız? Ah nerede o eski öğretmenler diyenlerden misiniz yoksa, eskiler, bugünkülerin eline su dökemez diyenlenden mi?

Her iki görüşü savunan isimlerin sayısı da bir hayli fazla.
Bu da çok doğal.
Çünkü hiç bir konuda genellemeye gitmek mümkün değil.
En azından yanıltıcı olur.
Ama görünen o ki, öğretmenlik söz konusu olduğunda, özellikle yaşı kırkın üzerinde olanların, kendi öğretmenleriyle çocuklarının öğretmenlerini kıyaslama alışkanlığı hiç bitmeyecek.
İşte bu yönde gelen çok sayıda değerlendirmeden sadece birisi:

 

 

Kendi Öğretmenlerimi Arıyorum

"Merhaba, üniversitede çalışan bir öğretim görevlisiyim. Yazılarınızı takip etmeye çalışıyorum. Bir çok konuda haklısınız. Çok güzel bir eğitim hayatım oldu. Şanslıydım çünkü hocalarım çok iyiydi. Mesleklerini layıkıyla yapıyorlardı. İyi bir eğitim almışlardı. O öğretmenler sayesinde ben şu anda bulunduğum yerdeyim ve işimi severek yapıyorum. Ne yazık ki bizim neslimizin öğretmenleri emekli oldular. Yerlerine gelen öğretmenler ise yetersiz, bari öğretmen olayım, iş garantisi var, puanım düşük eğitim fakültesine gireyim şeklinde düşüncelerle okudular ve atandılar. Büyük şehirlerdeki öğretmenler muhakkak ki geçinmekte zorlanıyordur. Ama diğer şehirlerdeki öğretmenlerin pek çoğunun yaşamı hiç de sizin sandığınız gibi değil. Hepsinin altında en son model arabaları var. Evleri var. Yemeden, içmeden ve gezmeden de eksik kalmıyorlar. Sürekli bir tüketim içindeler. Üretmiyorlar. Sürekli ağlıyorlar. Çoğu da haftada en fazla dört gün işe gidiyor. Bir çoğu sadece iş garantisi var diye bu işe atılmışlar ve mutsuzlar. Çünkü bu nesil öğretmenlerin bir amacı yok, hedefleri de yok. Sürekli bir şeyler istiyorlar. Ne verdin ki şimdiye kadar. Aralarında hala gerçek anlamda öğrencilerine bir şeyler vermeye çalışanlar var; İşte onlar gerçekten mutlular ve kendilerini zengin hissediyorlar. Bizim önümüze gelen öğrencilerin çoğu matematik, Türkçe yazım, İngilizce ve diğer ana konuları bilmiyor. Neden diye sorduğumuzda da derslerimizde öğretmen olsa bile hep geçiştirdik şeklinde cevaplar veriyorlar. Benim de önüme bu anket gelse ben de benzer şekilde yanıt verirdim. Diğer farklı işle uğraşanlar da aynı cevabı verirlerdi. Maddiyatla mutlu olmaya çalışıyoruz. Hangi sistemi getirseniz de fark etmez. Atanamadık diye ağlıyorlar. Atanamayan öğretmenler diye bir kavram geliştirdiler. Devlet seni kamuda öğretmen yapacağım diye yetiştirmiyor ki. O zaman biz de atanamayan işletmeciler, atanamayan mühendisler, atanamayan ziraatçiler, atanamayan lojistik mezunları vs.. diye ağlayalım. Sonuç her meslekten insanımız sürekli ağlıyor. Bizim neslinin öğretmenleri idealist idi ve bu nedenle mutluydu, umutluydu. Ama onlar da güzel atlara binip gitmek üzereler. Eski günler gelmeyeceğine göre yeni dünyaya göre bir eğitim sistemi inşa etmeliyiz. Öğretmenlerimin öğretmenler günü kutlu olsun."

Şimdi bu Hocamıza kızanlar da olacaktır, haklı diyenler de. Hiç kimse de üzerine alınmasın. Sadece bir görüş. Başka görüşler de bekliyoruz. Çünkü önümüzdeki haftayı öğretmenleri konuşarak geçireceğiz. En azından doğru tartışmalar yapılır...


Emoji ile tepki ver!

Bu Haberi Paylaş :

Etiketler :

Benzer Haberler
    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)