adscode
adscode

Türkiye’deki şirketler e-dönüşüme ne kadar hazır?

​Her resmi işlemin başına bir “e” eklemek dönüşümü sahiplenmek anlamına ne kadar gelir?

 Türkiye’deki şirketler e-dönüşüme ne kadar hazır?
Bilim Teknoloji
Aslında şöyle sormak da mümkün; dönüşüm, gerçekten belirli bir alanda kıstırılabilecek bir kavram mıdır? Yanıt, bir ölçüde şirketlerin e-dönüşüme ne kadar hazır olduğunu da söylüyor...

Son birkaç yıldır, Ankara’nın çeşitli caddelerinde ciddi bir hareketlilik söz konusu. Bu hareketliliğin sebebi ise e-dönüşüm çalışmaları için yenilenen mevzuat ve buna paralel arka planda başta Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB) olmak üzere kurulan teknolojik altyapı. Donanım anlamında ciddi ölçekte bir kurulum gerçekleştiriliyor, çünkü bugünün verileriyle sayıları 10 milyona ulaşan bir e-fatura adedi söz konusu.

Ama konu yalnızca e-fatura değil; e-defter, e-beyanname, e-arşiv ve e-vergi levhası gibi yan yenilikler de sözkonusu. İşte tüm bunlar, yenilenen Türk Ticaret Kanunu ile pek çok şirketi doğrudan ilgilendiren e-Dönüşüm uygulamalarının alt başlıkları...

E-dönüşüm kavramı temel bazı başlıklara sahip olmakla birlikte, dönüşümün kendi ruhunda asla sona ermeme bulunması nedeniyle aslında ucu bucağı olmayan bir alan. Öyle ki; hemen üstte bahsettiğimiz e-beyanname, e-vergi levhası gibi, e-dönüşüme giden şirketlerin uyması gereken pek çok kuralı da beraberinde getiriyor.

E-faturaya geçiş noktasında bazı şirketlerin yeterince hazırlık yapmama ya da projelerinin yetişmemesi nedeniyle erteleme kararı alan Gelir İdaresi Başkanlığı, belirlemiş olduğu harekat planı doğrultusunda şirketleri e-dönüşüme ayak uydurmaya kararlı görünüyor.

Bu kararlılığı kurumun keyfi bir girişimi olarak görmek doğru olmayacaktır. Çünkü, elde edilen faydalar yalnızca zaman ve maliyet anlamında avantaj sağlamıyor; kağıt kullanımının ortadan kalkmasıyla daha çevre dostu bir dünyaya katkı sağlıyor.

e-Fatura ile yılda 120 milyon TL tasarruf

Bilişim Zirvesi’14’te düzenlenen panellerde yerlerini alan Gelir İdaresi Başkanlığı yetkililerinin ortak söylemi maliyet avantajının büyüklüğünü ortaya koyuyor. Gelir İdaresi Başkanlığı e-Defter ve Belte Yönetimi Şube Müdürü Engin Uysal aylık ortalama 10 milyon e-fatura kesildiğini belirtirken; her bir faturanın maliyetinin 1 TL olarak düşünüldüğünde her ay 10 milyon TL’lik maliyetin önüne geçildiğine dikkat çekiyor. Diğer taraftan yine e-dönüşüm kapsamında değerlendirebileceğimiz İnternet Vergi Dairesi’nin kullanımının ise bugüne kadar 1 milyondan fazla ağacın kurtarılması anlamına geldiğini eklememiz gerekiyor.

Tablo güzel görünmekle birlikte e-Defter ve e-Fatura kullanan şirket sayısının henüz sınırlı olması, ulaşılabilecek tasarruf miktarının henüz başlarında olduğumuzu gösteriyor. Diğer yandan, zorunlu olmasa bile e-deftere geçiş yapmak isteyenlerin mevcut yönetmelik gereği e-faturaya da geçiş yapmasının gerekmesi daha yavaş adımlarla ilerlenmesini beraberinde getirmekte.

Özel entegratörlerle tanışın

Şirketler için işleri kuralına göre yapmanın yolu bir özel entegratör firmayla çalışmaktan geçiyor. Gelir İdaresi Başkanlığı’nın sitesinde güncel listesi bulunan özel entegratör yetkisi verilmiş kurumların sayısı 35’e ulaşmış durumda. Bu firmaların çoğu İstanbul’da. Listede yetkilendirilmiş bankalara rastlamak mümkün, ancak bununla birlikte yalnızca bu işe odaklanmış, daha küçük ölçekte ama butik hizmet alabileceğiniz şirketler de bulunuyor.

Bununla birlikte 416, 421 ve 424 no’lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği kapsamında yetkilendirilmiş “e-Fatura Saklama Hizmeti” veren şirketler de var. Bu şirketlerin olmasının sebebi, her kurumun e-faturayı kendi bünyesinde saklama ihtiyacı duymaması. Liste, özel entegratörlerdekine benzer bir yapıya sahip.

Dönüşüm yalnızca fatura ve deftere “e” harfi eklemek değil

E-dönüşüm alanında sınıflandırılabilecek bir diğer konu ise e-imza ve kayıtlı elektronik posta. Elektronik imza, uzun yıllardır yaşamı kolaylaştırmaya devam ediyor. Kayıtlı elektronik posta, yani kısaca KEP daha yeni bir kavram ancak kullanıcı sayısı hızla artıyor. Bu iki teknolojinin ortak yanı, KEP gönderiminde elektronik imzanın zorunlu olması, ancak sadece alıcı iseniz sahip olup olmadığınıza bakılmıyor.

Kayıtlı Elektronik Posta, kullanıcılarına çok sayıda avantaj sağlıyor. Yeni Türk Ticaret Kanunu ile iş yaşamında kullanılmaya başlayan bu sistem, her şeyden önce güvenli ve resmî bir veri anlamına geliyor. Bu yolla kullanılan her veri, BTK tarafından yetkilendirilmiş “Kayıtlı Elektronik Posta Hizmet Sağlayıcılar” tarafından depolanıyor.

Kayıtlı Elektronik Posta, her e-postasının delil olarak kabul edilmesini isteyenler için ideal bir uygulama. Çünkü, bu yöntemle atılan her mesaj otomatik olarak kanun karşısında delil statüsünde bulunuyor. Bu nedenle belirli bir alanda hizmet veren büyük şirketler ile avukatlar gibi meslek grupları tarafından aktif olarak kullanılıyor.

Dönüşmek isteyen şirketler ne yapmalı?

E-dönüşüm yolunda adım atmak isteyenlerin öncelikle bu işte uzman, yetkilendirilmiş bir kurumdan destek alması gerek. Çünkü istenen kanuni gereksinimler her şirketin istediği ölçüde vakit ayırabildiği konular değil. Bazı şirketlerin entegrasyon sürecini kendi içinde çözmesi rastlanan bir durum. Ancak diğer yandan, BT bölümünde yeterli insan kaynağına sahip olmayanlar ya da olsa bile vakit sorunu yaşayanların bir aracı ile çalışması daha mantıklı görünüyor.

Bilgi Çağı

Emoji ile tepki ver!

Bu Haberi Paylaş :

Etiketler :

Benzer Haberler
    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)