Umut olmadan yarını düşünmek eziyetlerin en büyüğü ve maalesef pek çoğumuz pek çok konuda umudumuzu yitirmiş durumdayız.
Demokrasi, hukuk, ekonomi, tarım, istihdam, sağlık başta olmak üzere aklınıza hangi konu geliyorsa, isterseniz yakın çevrenizden birine sorun, pozitif yönde düşüneni bulursanız alnından öpün, çünkü o da hâlâ umudunu yitirmeyenlerdendir.
Hukuk devleti miyiz diye sorsanız, eleştiri ve şikâyetlerin ardı arkası kesilmez.
Ekonomiyi hiç sormayın; çarşı, pazardan girer, maaş artışından çıkar, daha ilk haftada maaşının tükendiğini söylerler ve içiniz kararır.
Sağlık konusunda yaşadıklarımız ortada. Umutlu olmamız gereken konuların başında da o geliyor. Onu da yitirirsek, moralimiz, motivasyonumuz, akıl sağlığımız hepten gider.
Tarım konusunda okuduklarımız, duyduklarımız, “Koronadan sonra kıtlık gelecek” söylemleriyle tedirgin olmanın çok ötesine geçti.
İşsizlik konusunu ise ne siz sorun ne de ben anlatayım. İşsiz yakını olmayan yok gibi. Başkaları bu konuda ne düşünüyor bilmem ama bana göre ülkemizin hiç tartışmasız en önemli üç sorundan biri de o. Hatta gençlere ve çocuğu işsiz anne, babalara göre, en önemli olanı.
Demokrasi konusunda ise herkesin bir sözünün olacağı kesin. Siyasi aktörler bile daha iyisinin olması gerektiğine inanıyor ve yeni yılı reform yılı olarak ilan ediyor.
Eğitimi düşünmeye başlarsak, kesin altından kalkamayız. Öylesine zor bir yıl geçirdik ki hangi sistemi getirirseniz getirin memnun olanı bulmak mümkün değil.