adscode
adscode

Üstün Zekalı Çocuklar İçin Alternatif Eğitim Önerisi!

Bilge Kaan Kezer: Üstün Zekalı Çocuklar Doğru Eğitimle Dünyayı Değiştirecek Buluşlara İmza Atabilirler

Üstün Zekalı Çocuklar İçin Alternatif Eğitim Önerisi!
Eğitim
Güncelleme : 03-Jan-19 13:39

 

 

Bilge Kaan Kezer, üstün zekalı çocukların Türkiye’de kendilerine uygun eğitimi alamadığını ve normal çocuklar gibi olmaya çalışırken sosyopati belirtileri gösterdiklerini belirterek, “Bizim geliştirdiğimiz Dahiler Enstitüsü projesi ile, uygun imkanı bulursa dünyayı değiştirecek buluşlar yapan 156+ öğrencilerin, yani dahilerin eğitimini hedefliyoruz” diyor…

 

Türkiye’de, Wechscler 156+ IQ olarak tanımlanan dahi çocuklara 10.500 kişinin birinde rastlanıyor. Dünyadaki örneklerine bakıldığında dahi çocuklar uygun eğitimi aldıklarında dünyayı değiştirecek buluşlara imza atabiliyor.

Türkiye’de bu konuda araştırmalar yapan ve kendisi de üstün zekalı bir çocukken zorluklar yaşamış birey olan Bilge Kaan Kezer, dahi çocukların kendilerine uygun eğitim aldıklarında insanlık için çok büyük buluşlara imza atacağını vurguluyor.

Üstün zekalı ya da dahilerin beyin işleyişlerinin farklı olduğunu belirten Kezer, “Dahi çocuklar normal sistem içerisinde üretken potansiyellerini gösteremezler. Bu nedenle onlar için kurgulanan sistemin, yine onlar gibiler tarafından kurgulanmış olması fayda sağlar. Oysa bahsi geçen çocukların beyin işleyişleri 10 yaşlarından itibaren standart eğitim sisteminin içinde normalleşmekte, üretim sürecine ulaşamamaktadırlar. Kendilerine özgü, esnek olabildikleri bir programa dâhil olduklarında ise çok yüksek değerde yaratıcı fikirler ortaya çıkarmaktadırlar” diyor.

 

NORMAL EĞİTİM ALAN DAHİ ÇOCUK, SOSYOPATİ BELİRTİLERİ GÖSTEREBİLİYOR

Türkiye’de dahi çocukların yeni buluşlar yaratmasının önünde “kaynaştırma” yöntemi engeli bulunduğuna dikkat çeken Bilge Kaan Kezer, sistemi şöyle anlatıyor:

Üstün zekalı demek erken yaşlarda kompleks akademik materyali anlayabilir demek, dahi olduğunda alternatif geliştirebilir demektir. Örneğin 160 IQ lu (Dahi) bir çocuk Amerika’da 14 yaşında kendi garajında füzyon reaktörü yaptı. Oysa Türkiye’de dahi çocuklar normal çocuklarla aynı okullara gönderiliyor.  Ülkemizde çocukların eğitilmelerinde başlıca stratejiler zenginleştirme ve kaynaştırma. Destek odaları ve BİLSEM gibi kurumlarla çocuklara ek müfredat sunuluyor. Dolayısıyla üstün zekalılar normal okullarda "normalleştirilme" sürecine giriyor ve bunun sonucunda zekalarını kısa yoldan herkesin yaptığını yaparak normal görünmek için, insanları manipüle etmek için vs. kullanıyorlar ve birçoğu da sosyopati belirtileri geliştiriyor.

 

ÜSTÜN ZEKALI ÇOCUKLARIN HOCALARI DA ÜSTÜN ZEKALI OLMALI

Bunun temel nedeni ise üstün zekalı/dahilerin beyin işleyişi ve bilgi işleyişinin farklı olması. Bilgiyi düzensiz işliyorlar ve normal insanların bilgilenme-bilgi üretme süreçleriyle aynı değil gelişim süreçleri. Bu yüzden ayrı eğitim almaları aslında bir zorunluluk ve  hocalarının da üstün zekalı olması gerekiyor…

Bir diğer nokta da bu çocuklara konuyu değil konuda nasıl düşünecekleri öğretilmesi gerekiyor. Yani mesela Calculus (ileri matematik) çocuğa verilip, nasıl çalışması ve öğrenmesi gerektiği anlatılıp, çocuğun kendisi bitirmesi, soruları olursa yardım alması gerekiyor.

Bizde ise ödül / ceza sistemi ve sonuç almaya yönelik aşırı basit ve tekrara dayanan bir eğitim var. Bu noktada çocuk "hile yapmaya" alışıyor ve o yüzden üstün zekalı ve daha üstü IQ’ya sahip çocukların üniversiteden itibaren başarısı gittikçe azalıyor.”

Mevcut sistemde yeteneklerini kaybeden üstün zekalılar için geri dönüşün mümkün ama çok zor olduğunu vurgulayan Bilge Kaan Kezer; “Üretebileceği ve bunun karşılığını görebileceği bir ortam sunulması gerekiyor. Bunun için bazı yetenekleri geliştirmesi gerekiyor. Çoğu üstün zekalı çoktan bıkmış, pes etmiş oluyor bu yaşa kadar. 10 yaşında tamamen pes etmiş çok çocuk gördüm mesela sistemde. Bizim hedeflediğimiz 156+ öğrenciler, yani dahiler (156+'nın tanımı eğer uygun imkanı bulursa dünyayı değiştirecek buluşlar yapan çocuklardır) 10.500 çocukta bir doğuyor. Yılda yaklaşık 130 kişi diyebiliriz." ifadesinde bulunuyor.

Kendisi de üstün zekalı bir çocuk olarak eğitim sistemindeki zorlukları birebir yaşayan Bilge Kaan Kezer, üstün zekalı çocuklar için Dahiler Enstitüsü adlı eğitim projesi geliştirdi. Bu proje ile toplamda 240 çocuk ve 40 kadar yetişkine ulaşılacak.

Şu anda projenin sponsor bulma aşamasında olduğunu da vurgulayan Bilge Kaan Kezer, sponsorlardan beklentilerini ise şöyle açıklıyor:

Vizyoner iş adamlarıyla işbirliği & Bir vakıf oluşturulması ya da güçlü bir vakfın projenin partneri olması & Eğitimden ziyade sanayi ve teknoloji bakanlığı ya da kalkınma ajansı gibi bir gücün bir think-tank olarak görüp enstitünün vakıf halinde kurulması için gerekli bütçeyi sağlaması & ekonomi bakanlığının buradaki geliştirme süreçleri için teknokentler gibi bir takım ayrıcalıklar tanıması.”


Emoji ile tepki ver!

Bu Haberi Paylaş :

Etiketler :

Benzer Haberler
    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)