adscode

Popüler okullar!

Yani Bakan'ın ifadesiyle veliler arasında “popüler okullar” var ve aileler çocuklarını buralara kaydettirmek için yoğun çaba gösteriyorlar.

ibrahimdarama@hotmail.com




Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in yaptığı açıklamayı önce bir hatırlayalım:

 

Önümüzdeki yıl sınırlamayla okul kayıtlarının kapatıldığı bir uygulamayı hayata geçireceğiz. Artık okullarda kayıtlar merkezi sınırlama ile yapılacak.

Taşradaki arkadaşlarımız bu tür baskılarla karşı karşıya kalmayacaklar. İçişleri Bakanlığı’yla bu konuda bir çalışma yürütüp, okullarımızla ilgili yaptığımız planlamaların sabote edilmesini, okullarımızda bu anlamda dengesizliklerin ortaya çıkmasını engelleyeceğiz.”

 

Bakan Tekin, bazı okulların veliler arasında popüler olduğunu ve adresi o bölgede olmadığı hâlde çocuklarını o okullara kaydettirmek isteyen velilerin baskı yaptığını belirtti. Bu durumun bazı okullarda öğrenci yığılmalarına neden olduğunu vurguladı.

 

Yani bakanın ifadesiyle veliler arasında “popüler okullar” var ve aileler çocuklarını buralara kaydettirmek için yoğun çaba gösteriyorlar.

Kendisine bazı hatırlatmalarda bulunmak isterim:

 

Aslında mesele “popüler” okullar değil; velilerin gözünde daha nitelikli okulların bulunmasıdır. Doğal olarak her anne-baba çocuğunun daha iyi bir eğitim almasını ister. Üstelik veliler, bizleri yönetenlerin çocuklarının sahip olduğu eğitim standartlarına benzer bir kalite talep ediyor. Bu, haksız bir istek değildir.

 

Yirmi yılı aşkın süredir iktidarda olan bir hükümetin, hâlâ tüm okullarda benzer standartları oluşturamamış olması elbette sorgulanmalıdır. Eğer eğitimde fırsat eşitliği sağlanamıyorsa, sorun velilerde değil sistemdedir.

 

Bu durumda beklentimiz, Bakanlıkta üst düzey tüm görevlilerin çocuklarını da bu sınıf sayısı fazla, imkânları sınırlı okullara yönlendirmeleri ve topluma örnek olmalarıdır.

 

Ne yazık ki Sayın Bakan yaptığı açıklamada bu durumu bir “sabotaj” olarak nitelendirerek talihsiz bir ifadeye imza atıyor. Bu açıklamayı okuyan biri, sanki veliler örgütlenip bakanlığı zor durumda bırakmaya çalışıyormuş gibi düşünebilir. Oysa gerçek bundan çok farklı.

 

Eğer en temel göreviniz olan eğitimde eşitlik ilkesini sağlamış olsaydınız, zaten bu tür yığılmalar yaşanmazdı. Bugün belirli semtlerdeki çocuklar daha iyi eğitim alırken, farklı bölgelerde yaşayan çocuklar aynı şansa sahip olamıyor. En azından toplumdaki algı bu yönde.

 

Kendisinden beklentimiz, kamuoyuna çıkıp “Tüm okullarımızda eşit ve kaliteli bir eğitim alabilirsiniz” diyerek velileri rahatlatmasıdır. Ancak görünen o ki açıklama, sorunun özüne değil yalnızca sonucuna odaklanıyor.

 

Şöyle düşünelim: Bir veli, kendi mahallesindeki okulda çok iyi bir dil, matematik veya Türkçe eğitimi; spor olanakları ve yeterli fiziksel imkânlar varken neden çocuğunu daha uzak bir okula kaydettirmek istesin? Gerçekten sabotaj yapmak için mi?

 

Ortada apaçık bir eşitsizlik var. Üstelik bu yalnızca küçük bölgesel farklar değil; arada uçurumlar söz konusu. Veliler bunun farkında ve biliyorlar ki bu eşitsizliği kabullenmek, kendi çocuklarının geleceğini riske atmak demektir. Yönetenlerin bu durumdan ders alması gerekirken, böylesi bir açıklama en hafif tabiriyle tuhaf.

 

Okulları belirli standartlarda eşitleyin; o zaman bu sorun kendiliğinden çözülecektir. Eğer her okul aynı fırsatları sunarsa, “popüler okul” diye bir kavram zaten kalmaz. İşte o zaman gerçek eşitliği konuşabiliriz.

29 Ekim Cumhuriyet Bayramımızı kutluyor ve bize bağımsız, onurlu bir devlet bırakan Atatürk ve arkadaşlarını minnetle anıyorum.

 

 


Emoji ile tepki ver!

Bu Yazıyı Paylaş :

    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)
Yazarın Diğer Yazıları
Lise 5, üniversite 15...
Öğretmen etkisi
Yapay zekâ ve insan etkisi
Eğitimde sil baştan!