BAKANLIK MAARİF MÜFETTİŞLERİ SEÇİMLERİ

Yıllarca İlköğretim Müfettişliği, Eğitim Denetmenliği, Eğitim Müfettişliği ve Maarif Müfettişliği yaptım. En çok gördüğüm, duyduğum, edindiğim izlenim biz hep baltayı kendi ayağımıza vuruyor muşuz.

Diyeceksiniz ki niye? "Bilmirem işe ele" demeyeceğim. En son yaşanan örnek bu düşüncemi kanıtlıyor. Bakanlık yeni bir kanun ve yönetmelik çerçevesinde Bakanlık Maarif Müfettişi seçimi yaptı. Doğruydu, yanlıştı ama yaptı. Bir değerlendirme ve mülakat sonucunda bazı Maarif Müfettişlerini Bakanlık Maarif Müfettişi olarak belirledi ve duyurdu.

Kıyamet ondan sonra koptu. Yüksek sesle olmasa bile içten içe, ya da yazı ve sözle seçilen kişilerin seceresini açıklamaya başladılar. Kimine solcu, kimine Fetöcü, kimine yaşlı, kimine hasta dediler.
Ne oldu? Bakanlık bu yazışma ve söylentiler üzerine geri adım attı ve atamaları erteledi. Şimdi bunları tekrar seçse bir dert. Seçmese de yeniden seçim yapsa o da başka bir dert. Değim gibi bu mesleğe en büyük kötülüğü arkadaşlarını kötüleyen, karalayan arkadaşlarımız bu mesleğe yapmış oldular.

Ben okulda da bunu gördüm, meslek hayatımda da. Müfettişlik davranış mesleğidir. Vicdan gerektiren bir meslektir. Poz, yoz, toz müfettişliği değildir bu meslek. Tarafsız, ön yargısız, hukuka saygılı, mesleğin etik kurallarına uyan, sağlıklı karar veren, yazdığı yazı ile, verdiği rapor ile, tutum ve davranışı ile, iletişim kanallarını çok iyi kullanarak idarenin eli, kulağıdır müfettişlik.

Tabii ki seçilen müfettişlerin değişik ırk, düşünce, siyasi görüş ayrılıkları olacaktır. Önemli olan vatana, millete, misak-ı milliye, kısacası anayasa ve yasalara aykırı tutum ve davranışları olmasın. Olursa da kulağından tutar atılır.

Bakanımızdan, Bakanlık yetkililerinden ricam verdikleri kararları bir an önce uygulamaları, kurumları denetimsiz, idareyi elsiz, kolsuz, iletişimsiz bırakan bu durumdan bir an önce kurtarmalarıdır.
 
 
Metin ÇANGA
  Emekli Maarif Müfettişi