adscode
adscode

Bilgi mi? Eğitim Mi?

Örgün eğitim kurumlarında yapılan faaliyeti eğitim ve öğretim olmak üzere iki sütun üzerine inşa ediyoruz. Peki, tüm bu süreçte hangisi daha önemli ve baskın oluyor?

vedatdemirr@hotmail.com




Adından da anlaşılacağı üzere önce eğitim sonra öğretim olmalı gibi geliyor. Zira bilgiyi doğru kullanabilmek için önce eğitimin verilmesi gerekiyor. Bilgiyi bir güç olarak değerlendirirsek ki önce gücün doğru bir şekilde kullanımını ve kontrolünü sağlayacak temel değer, beceri ve alışkanlıkları kazandırılması gerekmez mi?

Bilgi ile eğitim arasındaki ilişkiyi marangozun el aletlerine benzetecek olursak bilgi, marangoz aleti iken eğitim, aleti kullanma becerisidir diyebiliriz. Şöyle düşünelim; bugün biz okullarda çocuklarımıza daha çok bilgi yüklemekle uğraşıyoruz. Yani eğitimden ziyade öğretim üzerinde duruyoruz. Müfredat, kazanımlar ve hatta sınavlar da bu becerileri ölçmeye dönük oluyor.

Eğitim, karın doyurmuyor. Sınavlarda hiç çıkmıyor, ölçülmüyor. Üniversite ya da iyi bir okula eğitim becerileri ile öğrenci alınmıyor. Öğretmenler de bir süre sonra eğitimi ikinci plana alıp günümüz gerçekleri ile öğrencilere neredeyse tamamen öğretim yapıyor.

Diplomaların, sertifikaların belgelerin niteliği ve fonksiyonu bile tartışma konusu olabiliyor. Eğitim sürecinin tamamlandığını gösteren bu belgeler nedense EĞİTİM’i ifade ediyor gibi görünse de alınan o belgeler bir eğitimi değil, daha çok bilgiyi ve öğretimi ifade ediyor. Bilindiği üzere bilginin doğasında unutmak var. Tabi hatırlama da…

Eğitim bir yaşam tarzı ve alışkanlıklar bütünüdür. Belge alındığında o mesleğin sadece bilgisi değil becerisi ve yanında olması gereken insan karakterinin de kazanılmış olması gerekir. Eğitim ile kazanılan beceriler daimidir, süreklidir. Yani eğitim ile mesleki becerilerinizi, yaşama tarzınızı ve sorun çözme becerilerinizi unutmanız mümkün değildir.

Marangozun el aletini bilgiye benzetmiştik. Öğretim yoluyla edindiğimiz o aleti kullanmayı ve onunla neler yapılabileceğini bilemedikten sonra alete sahip olmanın ne anlamı var? O alete sahip olduğunu belirten bir faturanın ya da belgenin de tabi…

Eğitimle temel mesleki ve yaşam becerileri edinmiş, zorluklarla mücadele, çalışma azmi, sebat, kararlılık, cesaret, girişkenlik, dürüstlük, iyi niyet yardımseverlik ve daha pek çok vasfı karakterine işlemiş birey o aletlere sahip olmasa da veyahut kaybetse bile yoluna devam edecek aletleri temin edebilme ve yapabilme kudretine her daim sahip olacaktır.

Marangozluk mesleği, sadece aletleri tanıtmakla ve sahiplendirme ile öğretilmiyor. Bunları kullanmak ve pratik yapmak suretiyle kişinin el becerilerini geliştirip zanaatkâr diyebileceğimiz bir incelikle üretim yapabilecek seviyeye gelmesi sağlanır. Günümüzde verilen ÖĞRETİM faaliyeti sadece o aletleri tanıtıp sahiplendiriyor.

Öğretim sağlam bir ile eğitim ile desteklenmiş ise başarılı bir o kadar da üretken ve verimli bireyler yetiştirmek mümkün olabilir. Esasında kalkınma ve gelişmenin temeli de gerçek anlamda eğitimli sayabileceğimiz bu özelliklere sahip bireyler ile mümkündür.

Bu da ancak onları eğitim ve öğretim dengesi içinde yetiştirecek öğretmenler ve ebeveynler sayesinde olacaktır.

Bu bakımdan öğretmen ve ebeveynlerimizden isteğimiz lütfen eğitimi ikinci plana atmayalım. Tek başına öğretim çok da anlamlı olmuyor. Bilgi her yerde ve her yaşta öğrenilir. Ancak eğitim öyle değil. “Ağaç yaşken eğilir” atasözü bu durumu çok güzel ifade ediyor.


Emoji ile tepki ver!

Bu Yazıyı Paylaş :

Etiketler :
    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)