Sadece sınav sayısı artıyor o kadar. Ama bu da yarardan çok zarar getirecek gibi!
Niye mi?
İşte size, kendisi de aynı zamanda veli olan bir öğretim üyesinin görüşleri:
Uygulanması imkânsız!
“Bu yazıyı, birincisi lise öğrencisi, ikincisi ortaokul öğrencisi ve üçüncüsü 2 yaşında olmak üzere üç çocuk babası olan bir veli olarak kaleme alıyorum. Önce OKS arkasında 6., 7. ve 8. sınıflardan sonra yapılan SBS, arkasından 8. sınıfta tek sınav olarak yapılan SBS ve şimdi ise bazı derslerin bazı sınavlarının MEB’ce yapılacağı söylenen onlarca sınav ve öğretmenlerin kanaat notlarının esas alınacağı ne olduğu belli olmayan ve Türkiye gibi bir ülkede uygulanması imkânsız olan bir sistem. Güya bu düzenlemelerin hepsi eğitimde fırsat eşitliğini sağlamaya yönelik düzenlemeler. MEB’de sanki bir akıl tutulması yaşanıyor. 75 milyon nüfuslu bir ülkede Ankara merkezdeki bir okulla Hakkari’deki, Yozgat’taki bir okulun eğitim kalitesi, öğretmen kalitesinin eşit veya yakın olmasını bir kenara bırakın; Ankara’da, Emek’teki bir okulla Keçiören’deki veya Mamak’taki bir okulun eğitim standartları bile birbirinden fersah fersah uzak iken böyle bir sistem nasıl düşünülüp uygulama alanına sokulabilir? Birbirimizi kandırmayalım! Önerilen yeni sisteme göre, MEB yaptığı sınavda Türkiye’deki kaç özel okul, kaç müdür veya kaç öğretmen kendi öğrencisini daha başarılı göstermek için yapılacak yazılı sınavın cevaplarını kendi öğrencilerine vermeyecek veya kanaat notu kullanırken hangi öğretmen tamamen objektif kriterler uygulayarak not verecek? Eğer buna inanan varsa kusura bakmayın ya çok saftır ya da art niyetlidir.
Süper liseler!
Kaldı ki Türkiye bu konuda Süper Lise uygulaması gibi bir tecrübeye de sahiptir. Bir zamanlar, tamamen ders notları esas alınarak yerleştirme yapılan bu liselere öğretmenlerinin verdiği şişirilmiş notlarla giren ve dört işlemi bile yapamayan öğrenciler olduğunu, neticede bu liselerin sonunun hüsran olduğunu da herkes bilirken nasıl böyle bir sistem teklif edilebilir? Öğretmenler haklarını helal etsinler ama bütün öğretmenlerin kullandığı kanaat notunun objektif olacağına nasıl inanabilirsiniz? Eğer amaç dershaneleri kapatmaksa Allah aşkına bunun farklı yolları vardır. Milli Eğitim müfredatını gözden geçirerek öğretmen kalitesinin ve sayısının artırılması ile dershanelere rağbetin azalacağını herkes bilir. Yine eskiden olduğu gibi okul çıkış saatinden sonra veya hafta sonları okullarda açılacak ek derslerle de öğrencilerin eksiklikleri giderilebilir. Böylece öğrenci velisi de çocuğunun eksikliklerini, çocuğunun okulu içerisinde hem de cüzi bir miktar ödeyerek gidermiş olur. Bunlar yapıldıktan sonra, dershanelere gidecek öğrenci sayısı da azalacağı için otomatik olarak dershanelerin sayısı da azalmış olur. Sözü uzatmadan, net olan bir şey var o da, yeni sistem bir facia ve derhal bu yanlış karardan dönülmesi lazım...”
Bu nasıl hafifleme?
Ve farklı iki görüş: “Sürekli sınava giriyorlar. Bu da çocukları yoruyor düşüncesiyle 6, 7, 8. sınıf sonunda yapılan SBS’ler henüz yeni kaldırılıp, en doğru olanı yapılarak sadece 8. sınıf sonunda yapılan tek SBS sistemine geçilmedi mi? Öyleyse şimdiki 36 (6, 7, 8. sınıflarda toplam) sınav nedir? Dershaneler böyle mi kaldırılacak? Çocukların sınavdan başka yaşamaları gereken hayatları yok mu? Dershanelerin okul müfredatına göre eğitim vermeleri koşuluyla öneminin 36 kat daha arttırıldığının farkına varılmıyor mu? Niçin bu sınavlar ile sürekli oynanıyor? Biz veliler ne yapacağımızı şaşırdık...”
Her şey soru işareti?
“Maaşlı insanlar olarak çocuklarımıza gelecek verebilmek adına neredeyse tüm birikimimizi özel okullara döküyoruz. Tek umudum çocuğumun şu anki başarısını sürdürüp iyi bir devlet lisesine girebilmesi. Ancak çocuğumu nasıl bir sistemin değerlendireceğini hala anlayabilmiş değilim...” Özetin özeti: Öğrenci, veli, öğretmen ve akademisyenlerden gelen benzeri yüzlerce mail var. Ve hiçbirinin, daha iyi bir eğitim ve daha iyi gelecek dışında hiçbir beklentisi yok!..
Abbas Güçlü Milliyet Diyalog
