34 yaş kadın kontenjanından kimler faydalanabiliyor?
Cevap: Başarı sıralaması şartı aranan
Tıp, Diş Hekimliği, Eczacılık, Mühendislik, Mimarlık, Hukuk ve Öğretmenlik programları dışındaki programlar için bu
kontenjan yer almaktadır. Anılan kontenjanlardan daha önce herhangi bir lisans programından mezun olanlar
yararlanamayacak olup tercih etseler bile bu kontenjanlara yerleştirme yapılmayacaktır. Daha önce bir ön lisans
programından mezun olanlar ise sadece lisans programları için ayrılan kontenjanları tercih edebileceklerdir.
34 Yaş üstü kadınlar, genel kontenjan (öncelikle) ve 34 yaş üstü kadınlar kontenjanı ile yukarıdaki açıklamalar göz önünde
tutularak merkezî yerleştirme ile yerleştirme puanlarının yeterli olduğu en üst tercihlerine yerleştirilmektedir. 34 yaş üstü
kadınlar için ayrılan kontenjanlar sınırlıdır. Bu nedenle, tercihlerinin tümünü çok istenen programlar arasından yapan 34
yaş üstü kadınlar, puanlarının yüksek olmaması durumunda hiçbir programa yerleşemeyebilirler. 34 yaş üstü kadınlar için
ayrılan kontenjanlar merkezi yerleştirme işlemlerinde dolmaması veya kayıttan boş kalması durumunda ek yerleştirme
işlemlerinde ilan edilir. Kılavuzda yer alan tüm genel kurallar, 34 yaş üstü kadınlar için de geçerlidir
Merhaba,
Benim oğlum İstanbul’da özel bir okulda bu sene LGS sınavına hazırlanan 8. Sınıf öğrencisidir.
Bilindiği üzere , büyük zincir okullar başta olmak üzere pek çok özel okul , Ağustos ayından itibaren 8. ve 12. Sınıflarda tam gün , tüm öğrencileri ile birlikte yüz yüze, hafta sonları da yine yüz yüze destekleme kursları ile eğitim öğretimlerine tüm hızları ile devam etmektedir.
İstanbul’da Kadıköy ilçesinde bulunan Okulumuz ise biz velilerden tüm eğitim öğretim ücretini talep etmiş olmasına karşı, eğitimine haftanın 2 günü yüz yüze , diğer günler online şekilde devam etmektedir. Sınıf mevcutları 23-24 arasında değişen 8. Sınıflar için , veliler olarak diğer özel okullar gibi tam gün eğitime geçilmesi yönündeki taleplerimiz reddedilmektedir.
Sınıfları bölmeyi "öğretmeni" olmamasını öne sürerek reddetmekte , sınıfları bölmeden de okulda yer alan ve şu anda atıl durumda olan metrekare olarak büyük spor salonu, kütüphane , konferans salonu gibi alanları 23-24 öğrenci için sosyal mesafeye uygun olarak düzenlemeleri hususundaki önerilerimizi de reddetmektedir.
Bunun yanı sıra okulumuz 12. Sınıf öğrencileri aynı binada haftanın 5 günü yüz yüze tüm öğrencileri ile birlikte eğitimlerine devam etmektedir.
Online hibrit eğitimin yüz yüze eğitimle asla kıyaslanamayacak şekilde verimsiz olduğu, öğretmenlerin ne kadar çabalasalar da hem sınıftaki öğrenciler hem de online öğrenciler ile başa çıkmakta zorlandığı aşikardır. Tüm eğitim öğretim ücretini kesintisiz olarak ödediğimiz okulumuz bu yıl LGS sınavına girecek öğrenciler için " öğretmenim yok, sınıfım yok ( Ağustos ayından beri pek çok sınıf zaten okula gelmiyor ve derslikler boş) gibi mazeretler ile diğer özel okulların öğrencilere hazırladığı güvenli ve mesafeli ortamı hazırlamaktan kaçınmakta ve her türlü öneriyi reddetmekte kendisi de hiçbir çözüm üretmeye yanaşmamaktadır. Sadece istediğimiz diğer özel okulların 8. Sınıf öğrencilerine sağladığı yüz yüze eğitim için gerekli olan ortamı okulumuzun da bize sağlamasıdır.
Özel okullar taahhüt ettikleri yüz yüze eğitimi karşılamakla ve eğitim ortamını , öğretmen sayısını hazırlamakla yükümlüdür. Okulumuz bu yükümlülükten aşikar bir şekilde kaçınmakta ve diğer özel okulların sağladığı şartları bize sağlamamaktadır. Çocuklarımızın geleceği için çok kritik olan bu dönemde nasıl bir yol izlemeliyiz?
Cevap: Öncelikle okul kurucuları ve okul yönetimiyle konuşmalısınız ama eğer sonuç alamıyorsanız ilgili milli eğitim müdürlüğü'ne durumu anlatmalısınız. Yine de hiç bir yol kat edemiyorsanız, farklı seçenekler düşünmekte yarar var!..
Milli Eğitim Bakanlığı'nın konuyla ilgili net açıklamasına rağmen, vaka sayılarının hızla arttığı bu günlerde Anasınıfı telafisi, yaz okulu, yaz kampı, kazanım değerlendirme etkinliği gibi başlıklar altında özel okulların 17 Ağustos itibariyle tüm kademelerde yüz yüze eğitime başlama çalışmaları yapması ve hatta bir kısmının veliye bilgi vererek yüz yüze eğitime geçmesi fırsat eşitliği ilkesine aykırı değil midir? bunun da ötesinde bu noktada bu kurumlarda çalışan öğretmen ve personelin ve bu kurumlara devam eden öğrencilerin can güvenliğinin göz ardı edilmesi ne kadar doğrudur? Burada eğitimde ve sağlıkta adaletten söz edilebilir mi? Bu konunun acilen kamuoyuna taşınması, gündeme gelmesi gerekmektedir.
Cevap: Doğru bir tespit ve haftalardır tartışılıyor ama esnek eğitim modeli kontrolden çok uzak. Umarız bir an önce daha dikkatle izlenir!