Diamond Tema gençlere kötü örnek oluyor!

Diamond Tema diye biri var. Adı çok enteresan. Soyadı da çok tematik! Adıyla soyadıyla artık çok medyatik. Şu aralar çok popüler. Herkes ondan bahsediyor. İnternette videoları var. Bazı konularda fikrini beyan ediyor. Konuşma içerikleri beni hiç bağlamıyor; ama gençlere kötü tesir ettiği ortada. Sırf gençler olsa yine iyi, yaşı elliyi geçmiş insanları bile etkilemeye başlamış. Ben daha çok, gençlere kötü örnek olmasına üzülüyorum.

Diamond Tema'yı takip edenler ve onu dinleyenler, maalesef sosyal medyayı iyice boşladı. Instagram gibi kafa boşaltan bir sosyal medya aracı varken, oturmuşlar, Diamond Tema'yı izliyorlar. Böyle giderse Instagram, Türkiye'de büyük zarara uğrayacak. Bu nedenle, üç harfli (ABD) ile aramız bozulacak diye çok korkuyorum.

Sırf sosyal medyayla kalınsa yine iyi. Diamond Tema'yı izleyenler, bir de kitap okuma hevesine kapıldılar. Genç dediğin, popüler “café”lerde gününü gün etmeli. Ammavelakin onlar ne yapıyor? Harçlıklarını, “Iced White Chocolate Pistachio Oat Shaken Espresso” (Söylerken neredeyse düşüyordum.) gibi içeceklere harcayacaklarına, gidip o parayı kitaplara yatırıyorlar.

Ah, ne acı! Malum cafe zincirinden dolayı yine üç harfli dostlarımızla papaz olmazsak iyidir. Onca kitabın satın alınmasının yanı sıra, onları evde koyacak yerimiz de kalmadı.

Şimdi soruyorum size…

Gençlik nereye gidiyor!?

Sadece gençler ya da elli yaş üstü yetişkinler de değil, kitap kurtları da Diamond Tema'dan etkilenmeye başladılar. Şu tür cümlelere bu aralar sıklıkla kulak misafiri oluyoruz.

O kitap okuyorsa peki biz ne okuyoruz?

Bunca yıl boşuna mı okuduk?

Biz kitap okumayı boş zaman aktivitesi olarak mı gördük?

Tüketici okumak yerine üretici okumayı mı tercih etsek?

Çok kitap okumak değil de okuduğumuz kitapları anlayana dek birçok kez mi okusak?

Acaba kitap seçim konusunda kütüphanecilere mi danışsak?

Diyorum ya, benim asıl derdim gençler. Diamond Tema gibi kişileri dinleyerek sorgulama, düşünme ve okuma gibi tehlikeli eylemler içine girerlerse durumumuz fena. Hayatı sorgulayııp biz büyüklerin başına bela olacaklar diye çok endişeliyim. Eski köye yeni adet getirip, bir de başımıza yeni icatlar çıkarırlarsa, işte o zaman vay halimize.