adscode

Büyük dönüm noktası: Sözüm gençlere!

Bu kez, gençlere söyleyeceklerim çok, ailelere söyleyeceklerim daha az.

damlaaktan@gmail.com




Büyük döngü! İşte dönüm noktası…

Üniversite sınav sonuçları açıklanmış.

Bu kez konuya kilometrelerce uzaktan, Amerika kıtasının da bir ucundan bakarken, olayı bugüne dek olduğundan komple farklı değerlendirmek istiyorum.

Bu kez, gençlere söyleyeceklerim çok, ailelere söyleyeceklerim daha az.

Çünkü burada gördüğüm gelecek, bana geleceğin doğrudan gençlerin bilinçliliği, daha da önemlisi eğrisi doğrusuyla onların seçimleri üzerine kurulu olacağının açık sinyallerini veriyor. 

Kıtalar arasından ülkeme baktığımda, daha buraya geldiğim ilk hafta farkına vardığım en temel gerçeklik, insan doğasının kendine özgülüğü. Burada insan ve onun geleceği ön planda.

İster finansal açıdan ister sosyal açıdan olsun, temelde insana verilen değerin alt yapısı eğitim üzerine kurulu. Üzülerek görüyorum ki, yıllardır ailemin bana anlatmaya çalışıp da benim anlamadığım o ham gerçek alenen ortada. Bizim ülkemizde eğitime verilen değer çok acı ki yerlerde sürünüyor. Dolayısıyla mezun olduğunda öğrencilerin karşılaştığı yaşam koşulları da beklentilerinin ve kapasitelerinin oldukça altında kalıyor.

Kendi ülkemizde sahip olduğumuz eğitim standartları ne kadar yükseğe çıkarsa, sektörel hayatın içinde karşılaştığımız direnç de maalesef o derece fazla. İşte tam da bu sebeple, üstelik üniversite sayısının da haylice ve kontrolsüzce arttığı güzeller güzeli ülkemde, maalesef mezuniyet sonrası karşılaşılan hayat gerçekleri hayalleri karşılamazken, pek çok öğrenciyi de “Ben neden okuyorum ki?” sorusunun göbeğine düşürüyor. Uçurumdan düşmek gibi bir his… Emin olun öyle…

Ancak, işte tam da bu noktada, gençlerin bu en önemli eşikte yapmaları gereken çok önemli bir seçim var. Hayatlarının kararını verdikleri bu dönemde, puandan bağımsız onlara verebileceğim en önemli tavsiye, hayal ettikleri, sevdikleri, kendilerini içinde iyi hissedeceklerine inandıkları mesleklere yönelmeleri.

Çünkü bundan beş yıl sonra, bugünün popüler meslekleri başka şeylerle yer değiştirmiş, bugün “top topic” olan trendler alaşağı olmuş, bugün var olan iş potansiyeli yarın körelmiş olacak. Olabilir demiyorum. Olacak. Çünkü dünya dönüşüyor ve her yıl bir şeyler değişiyor. Ancak gördüğüm, yıllar içinde hem Türkiye’de hem de yurtdışında geçirdiğim kısa -ya da zaman zaman uzun- sürelerde gözlemlediğim en önemli şey, hayata şekil verenin insanın ta kendisi olduğu.

İşte bu nedenle, geleceği yazacak olan bugünkü gençlerin seçimleri. Bugün ki gençlerin yarın olacakları insan. Mutlu olan bir Z kuşağı sonsuz bir dönüşüme ışık olabilir. O nedenle, zorunluluk, aile baskısı, ya da sadece mantıksal seçim yapmaktan ziyade, kalbinizi masaya koyun. Kendinize sorun.

Ben neyi yapabiliyorum?

Ben neyi yaparken kendimi iyi ve güçlü hissediyorum?

Ben yarın ne yaparken mutlu ve huzurlu olacağıma inanıyorum?

Ben nereden para kazanırsam bu beni tatmin eder?

Ve en önemlisi…

Ben ne istiyorum?

****

Toplumsal dayatmalardan, istatistiklerden, ailelerimizden, veri tabanı gerçeklerinde sunulan data analizlerinden daha güçlü olan bir şey var hayatta.

Kim olduğunuz ve neye dönüşecek olduğunuz.

Yarını yazacak olan sizin kalbiniz ve sizin geleceğiniz.

İşte o nedenle, hayal edin ve eğer yapabiliyorsanız yapın.

Değişmeyen tek şey değişimdir, unutmayın. Siz, geleceği değiştirecek olanlarsınız.

Yolunuz açık olsun!

Ailelere tek sözüm var. Bırakın OLSUNLAR. Bıraksın YAPSINLAR. Bırakın YAŞASINLAR. Ve bırakın, DÖNÜŞTÜRSÜNLER!


Emoji ile tepki ver!

Bu Yazıyı Paylaş :

    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)
Yazarın Diğer Yazıları
Güle güle Mario Levi…
Milyonluk haber: 9.05