Üst eğitim kurumlarına geçişlerde, öğretmen değerlendirmelerinin yanı sıra rehberlik hizmetlerinin göz ardı edilip, sınavlara bel bağlanılması, yanlışların en büyüğüdür ve biz bu yanlışı kırk yıldır yapıyoruz. Hem de ısrarla…
Doğan her çocuğun üniversite kapısına yığıldığı bir başka ülke zor bulursunuz.
Bunu bir fırsat eşitliği olarak değerlendirene ise rastlamanız mümkün değildir!
Sınavlar olmaz mı?
Elbette olur.
Ama okula başlayan her öğrenci değil yüzde 30 kadarı bu sınavlara girer. Onların da tamamına yakını bir öğretim kurumuna yerleşir ve mezun olduğunda iş bulur.
Diğerlerine bir haksızlık yapılmış olur mu?
Kesinlikle hayır.
Onlara da ilgi, yetenek, akademik başarı ve hayalleri doğrultusunda bir meslek edindirilerek iş güç sahibi olmaları sağlanarak mutlu olanlar kervanına katılmalarına olanak tanınır.
En kötüsü, şu andaki gibi yaşanmayan çocukluk ve gençlik yıllarından sonra diplomalı işsizler kervanına katılmalarına seyirci kalmaktır.
Çocuklarımızın ve ülkemizin geleceği için ne olur artık bu yanlıştan vazgeçelim...