adscode
adscode

Eğitim kurumlarına yönetici seçme ve görevlendirme yönetmeliğinde yapılan değişiklik üzerine değerlendirme

Milli Eğitim Bakanlığı tarafından değiştirilen Eğitim Kurumlarına Yönetici Seçme ve Görevlendirme Yönetmeliği’nde dikkat çeken en önemli değişiklik; geçmişte yöneticilik görevlerinde bulunan eğitim yöneticilerinin eğitim kurumlarına tekrar yönetici olarak görevlendirilmelerinin önün açılmasıdır.

ikegitmeni@hotmail.com




Eğitim kurumlarının yönetim sorunu, eğitim sistemimizde en çok tartışılan, en çok yönetmelik değişiklikleri yapılan ve bir türlü dikiş tutturulamayan konuların başında gelmektedir. Milli Eğitim Bakanlığı’nın mevzuatı içerisinde, son yıllarda en sık değişen yönetmelik; “Eğitim Kurumlarına Yönetici Seçme ve Görevlendirme Yönetmeliği” gelmektedir. Milli Eğitim Bakanlığı Eğitim Kurumlarına Yönetici Seçme ve Görevlendirme Yönetmeliği,  neredeyse her bakan değişiminde birkaç kez değişmektedir. Eğitim Kurumlarında etkili yönetimin önemine ilişkin çok sayıda yazı kaleme almış, eğitim kurumlarında etkili yönetimle ilgili model önerileri sunmuştum. Bu yazıda, 1 Mart 2024 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan Eğitim Kurumlarına Yönetici Seçme ve Görevlendirme Yönetmeliği’nde yapılan değişiklikler değerlendirilecektir.

Milli Eğitim Bakanlığı tarafından değiştirilen Eğitim Kurumlarına Yönetici Seçme ve Görevlendirme Yönetmeliği’nde dikkat çeken en önemli değişiklik; geçmişte yöneticilik görevlerinde bulunan eğitim yöneticilerinin eğitim kurumlarına tekrar yönetici olarak görevlendirilmelerinin önün açılmasıdır. Bilindiği gibi, 2014 tarihinde yapılan değişiklikle 652 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye eklenen Geçici 10 maddesinin 8. Fıkrasındaki; "(Ek: 1/3/2014-6528/25 md.) Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla halen Okul ve Kurum Müdürü, Müdür Başyardımcısı ve Yardımcısı olarak görev yapanlardan görev süresi dört yıl ve daha fazla olanların görevi, 2013-2014 ders yılının bitimi itibarıyla başka bir işleme gerek kalmaksızın sona erer. Görev süreleri dört yıldan daha az olanların görevi ise bu sürenin tamamlanmasını takip eden ilk ders yılının bitimi itibarıyla başka bir işleme gerek kalmaksızın sona erer.” denilmektedir. Kanun kapsamında eğitim kurumlarındaki yöneticilik süreleri 8 yıl ile sınırlandırılmıştı. Ayrıca, yöneticilerin kendi kurumlarında yönetici olmaları için de okullarındaki öğretmenlerin anketle görüşleri alınarak, yöneticiliklerin devamı ya da sonlandırılmasına karar verilmişti. Yapılan bu düzenlemeler nedeniyle, eğitim kurumlarında yıllarca yöneticilik yapmış birçok eğitim kurumu müdürü sistem dışına çıkarılmış oldu. Bu konuyu, eğitim sendikaları yargıya taşımışlardı. Eğitim kurumlarına yönetici görevlendirmelerde kullanılan anket sistemi yönetmelikten çıkarıldı. Ancak, sistem dışına çıkarılan yöneticilerin birçoğu tekrar yönetici olamadı. Yöneticiliğe ilk girişteki yazılı ve mülâkat sınavı uygulamasına geçildi. Eğitim kurumlarında 15-20 yıl yöneticilik yapmış olanlar, 100 soruluk test ve mülâkata tabi tutuldular. Bu konuyla ilgili en büyük yanılgı; tecrübenin dikkate alınmaması, test ve yönetmelik ezberleyerek, müdür olunabilineceği düşüncesiydi…

Milli Eğitim Bakanlığı, Eğitim Kurumlarına Yönetici Seçme ve Görevlendirme Yönetmeliği’nde yapılan son değişiklikle, bu yanılgıdan dönülmüşe benziyor. Bu nedenle, Eğitim Kurumlarına Yönetici Seçme ve Görevlendirme Yönetmeliği’nde yapılan son değişiklikler olumlu olmakla birlikte, yetersiz olduğu görülmektedir. Eğitim Kurumları Yöneticiliği yaparken sistem dışına çıkarılmış olan eğitim kurumu müdürlerinin sisteme tekrar alınma biçimi sorunlu görülmektedir. Eğitim kurumlarına atama tarihlerinin farklılığı, bu konuda farklı sorunlara neden olacaktır. Eğitim kurumlarına ilk defa atanacak yöneticilerin atamalarının önce yapılması, kariyer ve liyakat ilkesi açısından sorun oluşturacaktır.  Eğitim kurumlarında önce ilk defa yönetici olanlar için duyuru çıkılması;  en prestijli okullara yeni müdürlerin atanmasını, deneyimli müdürlerin ise daha kıyıda köşede kalmış okullara atanması anlamı taşımaktadır. Bu durum kariyer, liyakat ve hakkaniyet ilkesiyle de bağdaşmamaktadır. Eğitim kurumlarına yönetici görevlendirmeyle ilgili ek değerlendirme formlarındaki kriterlerde de sorun görülmektedir. Okullarda yönetim göreviyle ilgili olmayan alanlara puan verilmesi de objektif bir kıstas gibi görülmemektedir. Bilimsel makaleler vb. akademik çalışmalar yok sayılmaktadır. Bunun yerine sadece Milli Eğitim Bakanlığı kapsamındaki faaliyetlerin değerlendirilmesi, okul zümre başkanlığı, il ve ilçe zümre başkanlığı görevlerinin değerlendirilmesi gibi öğretmenlerin görevleri kapsamında zaten yaptığı faaliyetler puanlama kapsamına alınmıştır.

Eğitim kurumlarına yönetici görevlendirmede lisansüstü, doktora gibi alanlara verilen ek puanlarda da sorun görülmektedir. Daha önceki değerlendirme formlarında alanı dışındaki bölümlerden puan verilirken, yeni değerlendirme formunda puan verilmemektedir. Öğretmenler farklı alanlarda ve tezsiz yüksek lisans alanlarında emek harcadıklarını, emeklerinin göz önünde bulundurulmamasını doğru bulmadıklarını ifade etmektedirler. Eğitim yönetimi, denetimi ve planlamasıyla ilgili tezsiz bölümlerinin puanın düşürülmesi de doğru görülmemektedir. Eğitim Bilimleri bölümündeki akademisyenler; eğitim yönetimi ve denetimi alanında yapılan tezsiz yüksek lisansın tezli ile arasında çok fark olmadığını; tezsiz eğitim yönetimi ve denetimindeki proje ve sunuların da tezli bölümler kadar beceri istediğini;  bu nedenle eğitim yönetimi ve denetimi tezsiz yüksek lisansının diğer alan öğretmenliklerindeki tezsiz yüksek lisans alanıyla bir tutulmasının doğru olmadığını ifade etmektedirler. Eğitim Kurumlarına Yönetici Seçme ve  Görevlendirme Yönetmeliği’nde yapılan değişikliklerde, ilk defa yönetici görevlendirmede uygulanan mülâkatın da sorun oluşturacağı görülmektedir.

Sonuç olarak, Milli Eğitim Bakanlığının Eğitim Kurumalarına Yönetici Seçme ve Görevlendirme Yönetmeliği’nde yapılan değişiklikle, daha önce sistem dışına çıkarılan müdürlerin tekrar yönetici olmalarının önünün açılması, hizmet yılı ve tecrübenin dikkate alınması, doğru bir uygulama olmakla birlikte; ek değerlendirmedeki bazı kriterlerin ve mülâkat uygulamasının tekrar gözden geçirilmesinde yarar görülmektedir. Geleceği aydınlık, yarınları umut dolu bir nesil için, “ÖNCELİĞİMİZ EĞİTİM”…

Ali Güngör

ikegitmeni@hotmail.com


Emoji ile tepki ver!

Bu Yazıyı Paylaş :

    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)