adscode
adscode

AYLİN AKTAŞ’LA EĞİTİMDE YENİDEN BAŞLAMAK ÜZERİNE

Eğitim hayatın olmazsa olmazı iken, doğru alanda eğitim almak da hayatımızı şekle sokan en önemli etmenlerden biri.

damlaaktan@gmail.com




Pek çok öğrenci henüz genç sayılabilecek bir yaş olan 16-17 yaş aralığında tüm hayatlarını şekle sokacak ve ileride meslek seçimlerini belirleyecek olan eğitim alanını tercih etmekle karşı karşıya kalıyorlar. Kimi zaman ne istediklerini çok iyi biliyor ve seçtikleri alanla mutlu oluyorlar, kimi zamansa ne kadar yanlış seçim yaptıklarını fark edebiliyorlar. Bazen puanları yetmiyor, istedikleri alanı okuyamıyorlar; bazen okurken aslında ne kadar “o” olmadıklarını ve başka ilgi alanları olduğunu fark ediyorlar. İşte o anlarda, heleki yaşınız ilerlemişse, pek çok insan için sıfırdan başlamak büyük bir korku alanı. Pek çok insan mutsuz olduğunu bile bile, sırf maddi sebeplerle veya yeniden başlamaktan korktuğu için rutin hayatını devam ettiriyor. Bu ise uzun vadede depresyonlu insanlar topluluğunu arttırıyor. Toplum olarak her geçen gün daha mutsuz ve umutsuz hale geliyoruz. Bu yazımda sizlerle 36 yaşında yeniden başlamaktan korkmayan Aylin Aktaş’la “Eğitimde yeniden başlamak” üzerine yaptığımız röportajı paylaşıcam. Kendisi uzun yıllar iş hayatında yer aldıktan sonra, hayalini gerçekleştirmek üzere Dramatik Yazarlık okumaya başlamış. Şu anda Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Drama Yazarlığı ve Dramaturji ASD öğrencisi. Paylaştığı bilgiler için kendisine çok teşekkür ediyor, yüzlerce insana ve gence ilham olabileceği inancıyla paylaşıyorum.

1. Aylin Aktaş kimdir? Kısaca anlatabilir misin bize?

Bu soruyu cevaplarken hep bir duraksarım.  Yine aynı şey oldu. Başkalarının hayat öykülerini dinlemek daha keyifli geldiğinden olsa gerek… Ben 2011 yılında Yaşar Üniversitesi,  Halkla İlişkiler ve Reklamcılık bölümünden mezun oldum. Okurken iş deneyimi kazanabilmek adına halkla ilişkiler ve reklam ajanslarında yarı zamanlı olarak çalıştım. Okumak ve çalışmak, bunları aynı zamanda yürütmek bana çok şey kattı. Mezun olduktan sonra; bayi yönetimi, pazarlama müdürü asistanlığı, halkla ilişkiler sorumlusu gibi birçok görevde 2020 yılına kadar çalışmaya devam ettim.  Tabii bu yoğun tempo içerisinde enerjimi tazelemek adına yazarlık atölyelerine katıldım. Yazmaktan o kadar çok keyif aldım ki, bunun benim mesleğim olmasını istedim. Dokuz Eylül Üniversitesi’nin Drama Yazarlığı & Dramaturji ASD için yetenek sınavına hazırlandım ve yeniden öğrenci oldum.

2. İş hayatında da ciddi bir geçmişin var, iş hayatını bırakmaya ve yeniden eğitim almaya, öğrenci olmaya nasıl karar verdin?

Bu aslında hayatın tesadüfleriyle oldu. 2018 yılında yeni bir yazarlık atölyesine katılmak istemiştim.  Çevremden de Tiyatro Terminal ismini hep duyardım, önerileri dinleyip oradaki yaratıcı yazarlık atölyesine katılmaya karar verdim. Eğitmenimiz Selda Uzunkaya’ydı. Onu tanıdıkça aslında bu mesleği daha çok merak ettim.  Bu merakım zamanla hayale dönüştü. Bir süre sonra da bunun mesleğim olmasını istedim ve yeniden öğrenci olmaya karar verdim.

3. Şu anda okuduğun bölümle ilgili bizlere bilgi verebilir misin?

Sahne Sanatları Bölümünde üç ana sanat dalı mevcuttur. Ben de Drama Yazarlığı ve Dramaturji Anasanat Dalı’nda okumaktayım. Her iki kavramda herkesçe bilinmediği için önce bunu açıklayarak başlamak isterim. Dramatik Yazarlık en genel tanımla tiyatro oyun yazarı demektir. Sıfırdan bir tiyatro metni yazar. Dramaturji ise bir tiyatro metnini düzenleyen, eleştiren, o metni irdeleyen, sahneleme noktasında günün koşullarına göre yeniden yorumlayan kişidir. Bizler de kuramsal ve yazınsal anlamda daha çok tiyatro üzerine eğitim almaktayız. Ağırlıklı olarak oyun yazarlığı üzerine yönelmiş olsak bile, aslında mezun olana kadar tüm yazınsal türlerde eğitim alıyoruz. (Deneme, öykü, senaryo, makale, radyo oyunu vb.) Teorik ve uygulamalı yazarlık derslerimizle tarihsel, sosyolojik, çoğu zaman psikolojik bilgileri harmanlayıp, edindiğimiz bilgi birikimiyle beraber teorik bir donananıma sahip oluyoruz diyebilirim.

4. Yeniden okumaya karar verdiğinde önüne hiç engeller çıktı mı?

Yeniden okumaya karar verdiğimden önüme çıkan en büyük engel bendim. Hayalimi sürekli ertelemek önüme çıkardığım en büyük engeldi. Diğer engelleri aşmak benim için daha kolaydı.

5. Yeniden okumaya karar verdiğinde en büyük cesaret veren şey neydi sana?

Bir edebiyat dergisi benden 8 Mart için bir deneme yazmamı istedi. Ben de mesleğini icra eden ilk kadınlarını araştırıp yazdım.  Afife Jale, Antonia Brico, Süreyya Ağaoğlu ve halkla ilişkiler duayeni Betûl Mardin’i anlattım. Bana cesaret veren şey Betûl Mardin’nin “Engelleri Avataja Çevirin” adlı TEDx konuşması oldu. Onun hâlâ üretmekte olduğunu, üretirken mutlu olduğunu gördüm, çok etkilendim. Bana en büyük cesaret veren şey işte bu oldu.

6. Dramatik yazarlık sürecinde seni en çok etkileyen şey neydi?

Ben de birçok kişi gibi okumayı severim. Son iki yıldan beri öykü okumaktan daha çok keyif alıyorum. Bu yazarlık sürecimle birlikte beni en çok etkileyen okuma eylemi oldu. Bir metne eleştirel yaklaşmak, bunu yaparken eleştiriye de açık olmak beni çok etkilemişti. Eleştirel düşünmek hayata bakış açımı değiştirdi diyebilirim.

7. Buradan mezun olduğunda hangi alanlarda kariyerine devam edebilir insanlar?

Bu programdan mezun olan kişi öncelikle tiyatrolarda oyun yazarı ya da dramaturg olarak çalışabilir. Tiyatronun haricinde dizi ya da sinema senaristi olabilir. İletişim sektöründe ajanslarda reklam yazarlığı yapabilir.  Çeşitli dergi, gazete ya da televizyon kuruluşlarında ve yayınevlerinde eleştirmen, muhabir, metin yazarı ya da editör olarak çalışabilir. (Böyle sıralamak havalı duruyor. Belirtmeliyim ki, her meslek gibi bu mesleğinde iş kaynaklarında sıkıntılar var.)

8. 35 yaşında okulu kazanıp yeniden öğrenci oldun. Bu pek çok insanın yapmak isteyip de yapamadığı bir şey bu belki de... Onlara ne söylemek istersin?

“Hiçbir şey için geç değil,” derim.

9. Otuz beş yaşından sonra öğrenci olmanın zorlukları var mı?

Bu durum sanırım herkesin yaşanmışlıklarıyla doğru orantılı. Benim için daha iyi oldu. Motivasyonumu, kendime inancımı nelerin etkileyebileceğini biliyorum. Daha doğrusu kendimi çok iyi tanıdığım için zorlukların altında ezilmedim. İşleri kolaylaştırdı diyebilirim. Hem öğrenci bile olsanız disiplinli olmanız şart. Ödev olarak kısa oyun yazmamız ya da bir oyun metninin dramatik öğelerini incelememiz istenebiliyor. Bu ödevlerin belirli süresi var. İş hayatından ve yaştan ötürü sorumluluk bilinci ve disiplini hayatınızı kolaylaştırıyor.

10. Yeniden sınava hazırlanmak isteyenlere, özellikle yetenek sınavına hazırlanmak isteyen öğrencilere ne önerirsin?

Yetenek sınavına hazırlanacaklara önerim öncelikle bol bol oyun metinleri okumaları olacak. Okumak insanı besleyen bir şey…  Sahnelenene oyunları takip edip izlesinler.  Eğer bir eğitmenle sınava hazırlanacak bütçeleri yoksa, kendi kendilerine hazırlansınlar. Yanlışlarını kavrayabilmek için oyun yazarlığı ve diyalog yazımına yönelik kaynak kitaplar karıştırsınlar. Bir eğitmenle çalışmadan sınavı kazanamam gibi düşünceleri silmelerini öneririm. Tabii yetenek sınavına eğitmenle hazırlanmaya lüzum yok da demiyorum. Eğitmen sizin hatalarınızı fark ediyor. Yazma eylemini disipline etmeniz için plan program yapıyor. Umudunuzu kaybettiğinizde size destek oluyor.

11. Yetenek sınavda hakkında bilgi verebilir misin?

Her üniversitenin yetenek sınavı aşamaları farklıdır. Benim vereceğim bilgiler Dokuz Eylül Üniversitesi için geçerlidir. Benim girdiğim sene yetenek sınavı iki aşamalıydı.  Birinci aşama üç oturum şeklindeydi. Her bir oturum süresi elli dakikaydı. Betimleme, sordukları bir konuya dair düşünce yazısı, son olarak da verdikleri konu üzerinden diyalog yazmamızı istiyorlardı. İlk aşamayı başarıyla geçtiğinizde ikinci aşama sınavı gerçekleşiyordu. İkinci aşamada üç oturumluk bir sınavdı. İlk iki oturumda öykü yazmamızı, son oturumda ise diyalog yazmamızı istemişlerdi. Bu diyaloglar üç kişilik de olabilir, dört hatta beş… Bütün oturumlar tamamlandıktan sonra sözlü görüşmede yapmışlardı. Mülakat gibi düşünebilirler…

12. Yeniden başlamak isteyenlere vereceğin tek bir öğüt olsa, bu ne olurdu?

Sıfırdan başlamanın maddi-manevi zorluklarını hesap ederek yola çıksınlar. Bunları göze alarak çıktığınız zaman yoldan geri dönmemek için gereken sabrı kendinizde bulabiliyorsunuz.  


Emoji ile tepki ver!

Bu Yazıyı Paylaş :

Etiketler :
    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)
Yazarın Diğer Yazıları
Güle güle Mario Levi…
Milyonluk haber: 9.05