adscode
adscode

SİMGE TEKİN İLE ÇOCUK GELİŞİMİ VE EĞİTİMİ ÜZERİNE

Kovid 19 sürecinde ve içinden geçtiğimiz dünya düzeninde belki de en önemli şeylerden birisi çocuklar ve onların eğitimi. Çünkü yeni nesil, yani Z kuşağı, bambaşka bir kuşak ve değişimin öncüsü de onlar olacak gibi. Duygusal dünyalarından tutun da, bilinç seviyelerine kadar bambaşkalar. Ve en önemli şeylerden biri de onları doğru tanımak ve eğitebilmek. Özellikle içinden geçtiğimiz Kovid salgını sürecinde...

damlaaktan@gmail.com




İzmir Ekonomi Üniversitesi psikoloji bölümün mezunu, Aile Danışmanlığı yüksek lisansına sahip sayın Simge Tekin ile sizler için çocuk gelişimi ve eğitimi, Kovid sürecinde çocuklar üzerine konuştuk. Mezun olduktan sonra çeşitli anaokulu ve oyun merkezlerinde çalışan ve çeşitli kurumlara çocuklarla ilgili projelerinde danışmanlık hizmeti veren Simge Tekin, şu anda Alsancak’ta kendi işletmesi olan ÇocukUS Oyun Odaklı Gelişim Merkezinde Eğitim ve Proje Direktörü olarak görev alıyor, aynı zamanda çocuk ve ergenlerle aile danışmanlığı olarak faaliyetlerimi sürdürüyor.

 “ÇocukUS Oyun Odaklı Gelişim Merkezi’nin hikayesi nedir ve orada neler yapıyorsunuz?”

ÇocukUS, “biz çocukken sokaktan çıkmazdık; şimdiki çocuklar telefon tabletlerle büyüyorlar… Oyun geliştirir, oyun büyütür!” diyerek ortaya çıkmış bir proje. Her yaştan insana hitap ediyor esasında. Hamilelik danışmanlığından tutun, doğum sonrası süreçlere, gelişim takipli oyun gruplarına, yetişkinlere yönelik eğitim ve seminerlere, oyun içerikli organizasyonlara… İnsanın olduğu ve psikoloji ile ilgili her şeye! Burası benim gelişim gözlem laboratuvarım. Çocukların doğumundan sonra ailelerin tutumlarına, gelişimlerine şahit olduğum ve dokunuşlar yaptığım hayalimi gerçekleştirdiğim bir yer.

ÇocukUS kaç yaş çocuklarını hedef alıyor?

Gelişim takipli oyun gruplarına 1 – 4 yaş arası çocuklar geliyor, danışmanlık kısmında ise ailenin her üyesine hizmet verebiliyoruz.

 

 

Çocuk eğitiminin olmazsa olmazları nelerdir?

Çocuk oyunla öğreniyor dünyayı. Bu nedenle özellikle erken çocukluk döneminde çocuğun dünyayı tanımasına oyuncu rehber olmanın eğitimin birinci kuralı olduğunu savunuyorum.

Çocuk eğitiminde kesinlikle olmaması gerekenler nelerdir?

Aşırılık… Ne ihmal ne de önündeki tüm çakıl taşlarını temizleyen bir aşırı koruyucu model. Her ikisinin de çocuğa zarar verdiğini düşünüyorum. Çocuk, ihtiyacı olan iletişim ve ilişkiyle dünyaya gözlerini öğrenmek için açıyor zaten. Merakını destekledikçe de öğrenme ihtiyacı devam ediyor, buralarda merakı destekleyici olduğumuz takdirde öğrenme ihtiyacı körelmeyecektir.

Kovid süreci çocukları nasıl etkiledi?

Ahh Kovid… Her yaştan çocuk kendi dünyasından farklı tepkiler verdi. Koronayı oyunda arayıp üzerine basarak öldürmeye çalışarak rahatlamaya çalışanlar mı dersiniz, sürekli el yıkayanlar mı, virüs bulaşacak diye yemek yemeyi reddedip yeme problemi gelişenler mi, geceleri kabusla uyananlar mı, ebeveynden ayrılma korkusu pekişenler mi… Çocuğun ve ailenin baş etme becerilerine orantılı olarak tüm toplumu farklı birçok şekilde etkiledi. Çok örnek var sayabileceğim. Uzun uzun konuşmak gerek!..

Kovid salgını küçük yaş çocuklarına nasıl anlatılmalı?

Çocuğun yaşı burada çok önemli bir detay. Örneğin 7 yaşındaki bir çocuğa anlattığımız gibi 3 yaşındaki çocuğa da anlatırsak işler biraz karışabilir. Çünkü ihtiyaçlar, bilişsel gelişim farklı. Erken çocukluk dönemindeki bir çocuğun ihtiyacı ebeveynlerinin ona güven vermesiyken;  “bir virüs varmış herkes ölüyormuş, sakın dokunma etrafa hastalanıp ölürüz” açıklaması çocuğun kafasını karıştırabilir. İhtiyacı olan şey önlemlerin öğretilmesi, diğer detayları merak ettikçe anlatmak gerekiyor. Ellerimizi eve gelince yıkamazsak mikroplar ellerimizde yaşayıp bizi hasta edebiliri hep anlatıyorduk kreşlerde. Buna ek olarak elleri yıkamadan yüzümüze götürmememiz gerektiğini, fiziksel mesafeyi oyunla anlatmayı önceliklendirmek gerekiyor.

Eğitim sektöründe çocukların Kovid sürecinde uzaktan eğitimi hakkında ne düşünüyorsun?

Artılarını ve eksilerini teraziye koyuyoruz… Hiç eğitimdense tabiki uzaktan eğitim. Ama bu noktalarda aklıma hep teknolojiye eğitimi kısıtlı olan veya okutulmayıp çalışmak zorunda olan çocuklar geliyor. Yüzyüze eğitim varken en azından okula gidiyordu o çocuklarımız… Şimdi düşündükçe kaygılanıyorum. Bir de sosyalleşme ihtiyacımız var, insan olarak. Nereden baksan bir yerde aksıyor işte. İhtiyacımız olan şey uzaktan eğitim mi yoksa salgından korunmanın, önlemlerin getirebileceği güvenli yeni düzen mi bilmiyorum.

Çocuk travması nedir? Üstesinden nasıl gelinebilir? Çocukların bazı problemlerini oyun terapisi ile çözmesi mümkün oluyor mu?

Örselenmedir. Aslında DSM-V tanı ölçütlerinde travma için “gerçek ya da göz korkutucu bir biçimde ölümle, ağır yaralanmayla karşılaşmış ya da cinsel saldırıya uğramış olma” olarak söz ediliyor travmadan. Örseleyici olay her ne ise sonrasında çocukta bazı sinyaller başlıyor. Bu sinyalleri farkettikten sonra uzman desteği almak gerekebilir.

Oyun terapisi büyülü bir yöntem bence. Oyun çocuğun dilidir sözüne çok inanıyorum. Çocuk, duygusal dünyasında çözümleyemediği birçok şeyi oyuna taşıyor. Oyunadıkça rahatlıyor, boşalım sağlıyor. Terapist de bu noktada çocuğa kullandığı tekniklerle rehber oluyor ve oyundan çıkarttığı anlamlarla aileye rehberlik ediyor. Çocukluk döneminde oyun terapisi travma, kaygılar, takıntılar ve çocuğun günlük hayatını etkileyen bir çok problemi çözmede etkili bir yöntem.

0-3 yaş arası çocukların eğitiminde en çok dikkat edilmesi gerekenler nelerdir?

Kabul, doğru ve yerinde sınırlar, yaratıcılığı destekleyici bir yaklaşım.

Çocuk gelişimi açısından bu yaşlarda yaratıcılık nasıl arttırılabilir?

Bir çocuk zaten yaratıcılıkla doğar! Bir sopayı alıp at yapmak, mandalları insanmışçasına oynatmak, taşlardan araba yapmak sizce nedir? Yaratıcılığı yetişkin olurken köreltiyoruz biz esasında… Merakı destekleyeceğiz en başında. Gerekli ve yerinde sınırlar koyacağız ki daha fazlasının arasında sıkışıp kalmasın. Merak edebilsin, düşünebilsin, canı isterse bulutu turuncu çizsin; başkasına, kendisine veya bir cansız nesneye zarar vermedikçe özgürce hareket edebilsin. O zaman var olan tükenmez, arttırmaya gerek bile kalmaz diye düşünüyorum.

 

Çalıştığın çocukların yaş grubuna hangi aktiviteleri veya kitapları öneriyorsun?

Genellikle ebeveynlere nasıl kitap seçmeleri gerektiğini ve aktiviteleri nasıl planlamalarının daha faydalı olacağı üzerine çalışıyorum ben. Bir kitaplığım var ÇocukUS’ta, kendi seçtiğim çocuk kitapları var orada, satın alınan kitapların gelirini sosyal sorumluluk projeleri için kullandığımız. Onların bile üzerinde küçük notlar var, “Bu kitap şu yaşa uygundur çünkü…” diye. Doğru yaşa ve ihtiyaca doğru oyun ve kitap muhteşem bir eşleşme bence. Ayrılık anksiyetesi yaşayan çocuk saklambaç, yakalanbaç oynarken bir rahatlıyor; tuvalet eğitimine başlayacak çocuk o konuda kitabı okurken bir keyif alıyor ki görseniz..

Çocuk gelişimi üzerine çalışanlara tavsiyelerin nelerdir? Hangi eğitimleri almalarını önerirsin?

Bu işte hem pratik hem de eğitim oldukça önemli. Öncelikle her şeyi okumanın, merak etmenin önemli olduğunu düşünüyorum. Çocuğun cinsel gelişimi ile ilgili bir sunum hazırlarken sahaf dolaşıp 1960’lardan kalan çocuk gelişimi kitaplarını kurcaladığımı bilirim mesela… Bilimi geçmiş versiyonları ve güncellemeleriyle takip etmek çok önemli. Yaptığımız iş doğrudan sevmek ve araştırmak ile ilgili. Çocuğun gelişimsel süreçlerine hakim olmak ve pratikte bunu gözlemleyerek bilgi ile eşleştirmek; eğer terapist olarak çalışıyorlarsa da mutlaka süpervizyon alıp kendi terapi süreçlerine devam etmek de önemlidir diye düşünüyorum.

 


Emoji ile tepki ver!

Bu Yazıyı Paylaş :

Etiketler :
    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)
Yazarın Diğer Yazıları
Güle güle Mario Levi…
Milyonluk haber: 9.05