adscode
adscode

Feyzioğlu: Herkesin savunma hakkı var!

Türkiye Barolar Birliği Başkanı Prof. Dr. Metin Feyzioğlu önceki gece Genç Bakış’ın konuğu oldu.

Feyzioğlu: Herkesin savunma hakkı var!
Milliyet Diyalog
Özgecan cinayetinden iç güvenlik paketine, Münevver Karabulut davasından savunma hakkına kadar güncel hukuki konularda önemli açıklamalarda bulundu. “Zamanında Bayar ve Menderes’in de savunulmasını istemeyenler vardı” dedi.  

İşte programdan önemli satır başları...

İdam cezası çözüm mü?  
- İdam cezasını gündeme getirenler siyasetçiler. Bence popülist yaklaşıyorlar.
- 1600 yıllarında yaşamış, çok önemli bir ceza hukukçusu vardır: Cesare Beccaria. Onun bir cümlesiYle cevap vereyim ben buna. Cezaların ağırlığı idam dahil olmak üzere caydırıcı değildir. İnsanlara suç işlemekten caydıran, bir kişinin, cezanın mutlak olarak kendisine uygulanacağını bilmesidir. Yani bir ceza çok ağır olmayabilir ama suç işlediğinde suçunun tespit edileceği hiçbir kayırma olmaksızın yargılanacağını, tanıdığının kendisini asla kurtaramayacağını bilir. Hukuk tam olarak uygulanırsa bir ülkede cezalar ağır olmasa bile caydırır diyor Beccaria.  
- İngiltere’de yankesicileri idam ediyorlar. Yankesicilik suçunun en çok işlendiği an yankesicilerin idam edildiği sıra. Yani halk yankesiciler idam edilirken ağzını açıp darağacına bakarken idam edilenin arkadaşları sanatlarını icra ediyorlar o anda. Bu da idamın caydırmadığını gösteriyor.   
Farklı noktalara gider
- Yargıya güven yüzde 10’lara düşmüş. Özgecan’ın katillerine idam diye girilir bu işe, hükümeti devirmeye teşebbüs edenler de idam edilsin diye çıkılır.  
- Bugün sahte delillerle yürütüldüğü sabit olan birtakım davalarda, örneğin Balyoz ve Ergenekon’da, idam cezası olsaydı, jet hızıyla idamlar verilmiş ve bir ihtimal, koalisyon dediğimiz ortaklık dağılmadan önce de Allah bilir jet hızıyla Meclis’ten idamlar onanmış olabilirdi ve geri dönüşü olmazdı.  
Savunma hakkı  
- Bir avukat bir davayı almayı reddedebilir. Ancak bir ilde birden çok avukat bir sanığın davasını almayı reddederse yasa bu defa savunma hakkının kutsallığını öne çıkararak der ki; siz almak istemeyebilirsiniz ama bu kişinin de savunmasız bırakılması sırf toplum bu kişiyi kötülüyor diye tek başına yargının önüne atılması sisteme daha büyük zarar verir. O sebeple, baro başkanı bir avukatı görevlendirmekle yükümlüdür. Görevlendirilen avukatın hayır demesi disiplin suçudur.  
- 1960 askeri darbesinden sonra makamlarından, görevlerinden uzaklaştırılan Cumhurbaşkanı’nın, Başbakan’ın ve bakanların davalarının savunulmasını o zamanki İstanbul Barosu men etmişti. Davayı almayacaksınız demişti. Bu da çok yanlış. Bugün ne diyoruz. O insanların asılmamaları gerekirdi diyoruz. Ve özür diliyoruz. Toplumun o anki hislerine, heyecanlarına göre insanları savunma hakkından mahrum bırakırsak ucu nereye varır? Mersin Barosu heyecanlı bir çıkış yaptı. Ama avukat görevlendirildi.  
 Neden o davayı aldım?
- Garipoğlu davasından 1 milyon dolar aldı tam bir algı operasyonudur.  Bir avukat aldığı davayla özdeşleştirilemez.  
- Yasalar karşısında suçlu olduğuna inandığım bir tek kişiyi bile savunmadım. Savunan bir meslektaşımı kınamam çünkü herkesin savunma hakkı vardır.  
- Cem Garipoğlu’nu asla savunmazdım. Benim vicdanım kabul etmezdi. Babası bana haber gönderdi, ben bu suçu işlemedim dedi. Ama suçlanıyor. Sonunda doğru olduğu da ortaya çıkarsa bu da benim kişisel ve mesleki gururumdur.  
- Bir adam bir adamı öldürdüğünde babasını da mahkum edeceğiz diye bir kanun yok.  
- Sırf toplumu tatmin etmek için tutuklanmış bir kişinin beraatını sağladığım için saldırılıyorsa ben buna razıyım. Baba beraat etti.  
İç Güvenlik Paketi neleri içeriyor?   
- Bu pakete toptan evet ya da toptan hayır demek taraf tutarak sloganvâri yaklaşımlarla söz söylemektir. Böyle siyaset olmaz. Böyle hukukçulukta doğru değil. Ben hükümetin muhtemelen seçimlerden sonra birtakım bombalı eylemlerin gerçekleşeceğini düşündüğünü ve istihbaratını aldığını ve bunlara karşı bazı yetkileri hızlı kullanılabilir hale getirdiğini hissediyorum.
- Çırılçıplak soyacağım dersen adamı polis yetkisiyle hayır karşıyım arkadaş. Soyamazsın kimseyi.  
- Valiye, kaymakama vatandaşı içeri attırma yetkisi veriyor. Hangi demokratik ülkede var? Liyakat sistemini yok etmiş. Hukuki güvenceleri ellerinden alınmış. Ve sen o vali, kaymakama polise talimat verip hadi sen o adamı içeri al deme yetkisi tanıyorsun. Nedir şimdi bu? İktidar partisinin ilçe ve il başkanlarına kaymakam ve vali eliyle canlarını sıkan herkesi içeri attırma yetkisidir bu. Bunun iç güvenlikle alakası yok. Bu bir rejim değişikliğidir. Sıkıyönetim ilanıdır aslında. Ben bu ülkeyi antidemokratik yollarla yöneteceğim. Yürütme organı bu yetkiyle yargısal güce kavuşuyor, olmaz ki. Kitlesel ölümlere sebep olacak bir bombalı eylemlerden endişe ediyorsanız hepimizin endişesi. Tedbir alalım.  
- Öbür tarafta benim telefonumu yargı kararı olmadan sen nasıl dinleyebiliyorsun?  
- Molotofkokteylini silah haline getiriyoruz diyorlar. Dedikleri molotofkokteyli zaten bir silah. Polisimizin molotofkokteyline karşı kendini savunacak yetkisi yok değil. Eline molotofkokteyli almış adam bir kere korunmaya layık biri değildir. Ama eline molotofkokteyli aldı diye alnının ortasından vuramazsın.  
- Anayasamızın koruduğu toplantı ve gösteri yürüyüşü silahsız ve şiddetsiz gösteri yürüyüşleridir. Hiç kimse silah kullanılan, şiddet kullanılan toplantı ve gösteri yürüyüşlerini savunamaz.  
- Anayasa’da gösterilerle ilgili izin şartı hiçbir yerde yok.  

Yazının devamı için tıklayınız !

Emoji ile tepki ver!

Bu Haberi Paylaş :

Etiketler :

Benzer Haberler
    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)