adscode

“İstiklal Marşına Giden Süreç ve Mehmet Akif Ersoy”

(GAÜN) Atatürk Kültür Merkezinde, İstiklal Marşının kabul edilme ve Mehmet Akif Ersoy'u anma günü kapsamında “İstiklal Marşına Giden Süreç ve Mehmet Akif Ersoy” adlı panel düzenlendi.

“İstiklal Marşına Giden Süreç ve Mehmet Akif Ersoy”
Üniversite

GAÜN Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Hilmi Bayraktar’ın başkanlığını yürüttüğü panele; GAÜN Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nuri Yavuz ve Fen Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Mehmet Soğukömeroğlu panelist olarak katıldı.

 

Milletimizin çektiği acıları, sıkıntıları, yaşadığı zorlukları, İstiklal Marşına giden sürecin iyi bilinmesi gerektiğini belirten GAÜN Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Hilmi Bayraktar, “Milli mücadelenin sonucunda ortaya çıkmış yeni Cumhuriyet ve bu Cumhuriyeti yaşadığı süreci temsil edecek bir İstiklal Marşı yazılmalıydı. Mehmet Akif Ersoy’un yazmış olduğu İstiklal Marşı o günün yaşanmışlığını en iyi anlatan ve geleceğe umutta veren en iyi şiir, eser olması nedeniyle kabul edildi, tesadüfen bu eser kabul edilmedi. Geçmiş iyi bilindiği zaman, geçmişteki hatalar tekrar etmeden geleceğe daha güvenle bakmamız mümkündür. Dolayısıyla geçmişi ayrıntılarıyla en iyi şekilde öğrenmek bu memleket evladının üzerine düşen bir borçtur” dedi.  

 

İkinci İnönü Zaferi’nin hem milli mücadelede hem de Türk tarihinde ciddi bir dönüm noktası olduğunu vurgulayan GAÜN Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nuri Yavuz,  “Tam bu aşamada Merhum Mehmet Akif Ersoy’un İstiklal Marşını yazması gündeme gelir. Albay İsmet İnönü ve Milli Eğitim Bakanı Hamdullah Suphi Tanrıöver bir marşa ihtiyacımız olduğunu ordunun ve milletin böyle bir marşı hak ettiğini, böyle bir beklenti içerisinde olduğunu söyler. Bir devletin başkenti, meclisi, devlet başkanı olur ama en önemlilerinden bir tanesi de bir İstiklal Marşının yazılmasıdır” diye konuştu. 

 

Prof. Dr. Yavuz, “Mehmet Akif, milli mücadele başladıktan sonra 23 Nisan 1920’de Türkiye Büyük Millet Meclisi açılınca 24 Nisan 1920’de Trabzon Mebusu Ali Şükrü Bey, Mehmet Akif’i İstanbul’dan alır ve Ankara’ya getirir. Ankara’ya geldikten sonra Sebilürreşad ve Sırat-ı Müstakim Dergilerini çıkarmaya devam eder. Kendisine şu anda Hacettepe Üniversitesi Kampusu içerisinde olan Taceddin Dergahı tahsis edilmiştir” diyerek,  Mehmet Akif Ersoy’un İstiklal Marşını Hacettepe Üniversitesi Kampusun’deki Taceddin Dergahı’nda yazdığını söyledi.

 

Fen Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Mehmet Soğukömeroğlu ise 1920 Mayısında Ankara’ya gelen Mehmet Akif Ersoy’un yeni kurulan TBMM’ye Burdur milletvekili olarak girdiğini ve 12 Mart 1921 tarihinde TBMM tarafından açılan İstiklâl Marşı yarışmasını kazandığını söyledi. 


Yrd. Doç. Dr. Soğukömeroğlu, “Mehmet Akif Ersoy, İstiklâl Harbi bittikten sonra 1925 yılında Abbas Halim Paşa’nın misafiri olarak Mısır’a yerleşti. 1935’te hastalandı. Tedavi için bir süre Lübnan’da kaldı. Fethi Tevetoğlu, Askerî Tıbbiye’de okurken sık sık ziyaret ettiği Mehmet Akif, 1936 Pazar gecesi saat 7.45’te hayata gözlerini kapar. Bu haberi ona hastabakıcı Mary Mançenko verir” şeklinde konuştu.

 

Atatürk’ün reisi olduğu meclisin Mehmet Akif Ersoy’un şiirini Türk İstiklal Marşı olarak seçtiğini, bundan dolayı da Atatürk’ün bu konuyla ilgili görüşlerinin büyük bir önem taşıdığını vurgulayan Yrd. Doç. Dr. Soğukömeroğlu, İstiklal Marşı’yla ilgili Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün şu sözlerini katılımcılarla paylaştı: “Bu marş bizim inkılabımızı anlatır. İnkılabımızın ruhunu anlatır. Bunu ne unutmak ne de unutturmak lazımdır. İstiklal Marşı’nda İstiklal davamızı anlatması bakımından büyük bir manası olan mısralar vardır. Benim en beğendiğim yeri de burasıdır: Hakkıdır, hür yaşamış bayrağımın hürriyet; Hakkıdır, Hakk’a tapan milletimin istiklâl. Benim bu milletten asla unutmamasını istediğim mısralar işte bunlardır. Hürriyet ve İstiklal aşkı bu milletin ruhudur. İstiklal Marşı’nın bu pasajı asırlar boyuna söylenmeli ve bütün yâr ve ağyâr (dost, düşman herkes) anlamalıdır ki, Türk’ün her şeyi hatta mahrem hisleri bile tehlikeye girebilir, fakat hürriyeti asla... Bu pasajı her vakit tekrar ettirmek bunun için lazımdır. Bu demektir ki efendiler: Türk’ün hürriyetine dokunulamaz.”

 

GAÜN Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ali Gür, Rektör Danışmanı Prof. Dr. Mehmet Yaşar Gündoğdu, Genel Sekreter Ercan Eroğlu, akademik ve idari personel ile çok sayıda öğrencinin katıldığı panelin sonunda, Prof. Dr. Ali Gür tarafından panelistlere hediye takdim edildi.

 


Emoji ile tepki ver!

Bu Haberi Paylaş :

Etiketler :

Benzer Haberler
    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)
casino siteleri deneme bonus veren siteler 2025 runtobet güncel giriş