4+4+4 eğitim sisteminin amacının parasız ve karma laik eğitimi tümüyle ortadan kaldırmak olduğu ortaya çıktı. Ülkemizin ihtiyaç duyduğu imam ve hatip sayısının yüzlerce kez fazla sayıda imam ve hatip yetiştirecek kapasitede bir imam-hatipleştirme süregidiyor. Normal lise ve ortaokul yerini imam hatiplere bırakıyor. İmam-Hatipleştirme gerçekte imam-hatip yetiştirme amacına hizmet etmediği gibi, bir eğitim seçeneği de değildir: Servis parası ödeyemeyecek her velinin tek seçeneği evine en yakın imama-hatibe çocuğunu göndermektir. İmam-Hatipleşme ekonomik zora dayalıdır ve yoksulların tek “seçeneğidir”. Her yerde en çok sayıda imam-hatip yaratmak için mahallelerimizdeki okullarımız dönüştürülüyor. Üstelik bu dönüşüm ne ulusal ne de uluslararası hukuka uygun.
Ulusal ve uluslararası hukuku yok sayarak kendi ideolojilerini hakim kılmaya çalışan Milli Eğitim Bakanlığı ve İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğü büyük bir insani ve hukuki suç işlediğinin farkında mıdır diye sormak istiyoruz? Size 4 temel sorumuz var? Bu soruları sormak için geldik buraya:
1. Kız çocuklarımızı erkek çocuklarımızdan ayıran cinsiyet ayrımcılığına dayalı okullara geçiş kararını hangi yasal ve insani temele dayandırıyorsunuz? İmam-hatip ortaokullarında başlattığınız karma eğitimi sonlandırma kararınızın hukuki dayanağı nedir? İnsan olarak 10 yaşındaki kız çocuğuna ayrımcılık yapmanızla IŞİD zihniyeti arasındaki farkı kendinize açıklayabiliyor musunuz? Kız çocuklarına ayrımcılık uygularken utanmadığınızı anlıyoruz. Peki ulusal ve uluslararası hukukun dışına çıkmaktan çekinmeyecek kadar bir partinin ve tek-adamın hizmetkarı mı oldunuz? Maaşlarınızı biz ödüyoruz, dönüştürdüğünüz okullar halkın malı. Bunu size bir kez daha hatırlatmaya geldik buraya.
2. Bizlerin yani velilerin, halkın parasıyla yaptırılmış kamu binalarını ve okulları neden tasfiye ediyorsunuz? Nüfusumuz mu azaldı veya çok mu okul fazlamız var? Neden okullarımızı AVM inşaatlarına arsa olarak hazırlıyorsunuz? Keza kamu binalarını TÜRGEV ve benzeri dini eğitim amacıyla kurulmuş kurumlara kiralıyorsunuz? Bu kurumlardan bir kısmının sadece dinci nesil değil aynı zamanda cihatçı yetiştirdiğini nereye kadar saklayabileceksiniz?
3. Çocuklarımıza daha az matematik, daha az Türkçe daha az bilim, fen, sanat dersi ve daha fazla dini eğitim vermek için yaptığınız düzenlemeleri kimse fark etmiyor diye mi düşünüyorsunuz? Zorunlu din dersi uygulamasındaki ısrarınız Anayasa’nın 90. maddesinin ihlalidir. Milli eğitim bürokrasisini ve idarecileri AİHM kararlarını uygulamaya, böylelikle Anayasanın 90. maddesine aykırı fiillerinden dolayı ileride yargılanmaktan kurtulmaya çağırıyoruz.
4. Eğitim neden daha ve daha fazla paralı hale getiriliyor? Neden her mahallede çocukların yürüyeceği mesafede yeterli sayıda genel ilk orta ve lise düzeyinde okula sahip değiliz ve neden sahip olduğumuz yerlerdeki okulları imam-hatiplere dönüştürüyorsunuz? Buna rıza göstermeyen herkese özel okullara koşun diyorsunuz? Yani dini eğitimi bizim cebimizden aldığınız parayla finanse edeceksiniz ve bilimsel eğitim almak isteyen çocuğumuz için bir kez daha para ödemek zorunda kalacağız.? Bunun insani hukuki veyahut dini bir izahını bulabildiniz mi?
Okuluma Dokunma Koordinasyonu yani eğitimciler ve veliler olarak ne kızlarımızı oğullarımızdan ayırmanıza, ne eğitimin bilimsel içeriğini dini dogmalarla doldurmanıza ne de eğitimin ve okulların alınıp satılmasına izin vermeyeceğimizi sizlere bildirmek isteriz.
Yine bilmelisiniz ki İnsanlık değerleri ve vicdan karşısında suç işlediğiniz kadar ulusal ve uluslararası hukuk nezdinde de suç işlemektesiniz. Sizleri uyarıyor ve hukuksuz uygulamalara son vermenizi ivedilikle beklediğimizi buradan son kez duyurmak istiyoruz.
6 Ekim 2015
Okuluma Dokunma Koordinasyonu
