adscode
adscode

Ücretsiz kitaplar

Avrupa ülkelerinde ortak kullanılan kitapların ömrü ortalama 5 sene iken bizde neredeyse sıfır! Yani 1 kitap 5 sene boyunca muhafaza ediliyor ve her yıl farklı bir öğrenci tarafında kullanılıyor.

ibrahimdarama@hotmail.com




 

Milli Eğitim Bakanlığı geçtiğimiz şubat ayında yönetmelikte yaptığı değişiklik ile birçok alanda değişikliğe gitti. Başlıklardan bir tanesi de yıllardır tartışılan ve bakanlık tarafından ücretsiz olarak dağıtılan 'Eğitim Kitaplarının' artık özel okulları da kapsayacak şekilde zorunlu hale getirilmesi. Bugüne kadar da dağıtılan bu kitapların kullanılması isteniyordu ancak özellikle özel okullar çeşitli gerekçelerle farklı yayınlara yöneliyordu.
Bu gerekçelerin en başında dağıtılan kitapları yetersiz olması geliyor. Okullarda çalışan birçok öğretmen ve eğitimin diğer paydaşları geçtiğimiz yıllar içerisinde bu konuyu defalarca gündeme getirdi. Öğrencilere dağıtılan kitapların içerik olarak tatmin edici olmaması, sınav hazırlığı konusunda eksikliklerinin olması özel okullar bir yana devlet okullarını bile farklı arayışlara yöneltmek zorunda kaldı.

Bakanlığın niyeti elbette bu çalışmayla veliler üzerinden maddi bir yük kaldırmak ve ülke çapında eğitim alan tüm öğrencilerin eşit ve aynı bilgiyle yetişmesini sağlamak. Ancak şunu çok iyi biliyoruz ki yıllardır dağıtılan bu kitaplar ne yazık ki önceki yıllarda çöpe gitti, son zamanlarda ise geri dönüşüme verilerek maddi bir kazanca dönüşüyor. Son 20 senede verilere göre yüz milyonlarca hatta milyarın üzerinde sayıda kaynak, kitap okullara dağıtıldı. Elimizde net bir veri yok ancak rahatlıkla bu kitapların hemen hemen tamamının kullanılmayıp çöp ya da geri dönüşüm olarak yok edildiğini eğitimin içerisinde olan herkes rahatlıkla söyleyebilir.

Ayrı bir sorun ise örneğin Avrupa ülkelerinde ortak kullanılan kitapların ömrü ortalama 5 sene iken bizde neredeyse sıfır! Yani 1 kitap 5 sene boyunca muhafaza ediliyor ve her yıl farklı bir öğrenci tarafında kullanılıyor. Bu sayede hem israf engellenmiş oluyor hem de öğrencilere kitapları temiz kullanmaları öğretiliyor, bu sayede paylaşma, saygı, tasarruf gibi değerler de aşılanıyor. Bizde ise yine maalesef kitaplar basılıyor, okullara gidiyor, depolarda bir süre durduktan sonra yok ediliyor. Öğrencilere dağıtılanlar ise nerdeyse hiç kullanılmadan evlerde öylece duruyor.

Bir diğer mesele de bir çok devlet okulu da  dahil 'neden' farklı kitaplara yöneliyor? Her ne kadar yukarıda açıklamaya çalıştığım gibi temel neden/söylem 'yetersizlik' olsa da özellikle özel okullar tıpkı kıyafet, servis, yemek gibi kalemlerden gelir elde ettikleri için bu yayınlar da bir gelir kalemi olarak değerlendiriliyor. Tabi burada en önemli etkenlerden biri de velilerin de böyle bir talebinin olması. Bakanlık tarafından verilen kitapların yetersiz olduğu algısı velilerde böyle bir talebin oluşmasına neden oluyor. Birçok devlet okulunda bile veliler, öğretmenler en azından yabancı dille ilgili dışarıdan kaynaklara yöneliyor. Çünkü dağıtılan kitaplarla ilerleme olabileceğine kimse inanmıyor.

Şimdi ortada alınmış bir karar var ve uymayanlar için bir takım cezai maddeler gündemde. Karar almak bana göre işin en kolay kısmı. Önemli olan eğitimin tüm paydaşlarında var olan soruları yanıtlamak, varsa tereddütleri gidermek. Kitaplar içerik olarak yeterli olacak mı? Eğitim sistemimiz sınav başarısı üzerine kurulu dolayısıyla sınav hazırlığı konusunda bu yayınlar ihtiyaca cevap verebilir mi? Kitaplar israf edilmeden uzun yıllar dayanabilecek şekilde mi üretiliyor? Yıllarca kullanılabilecek bir sistem tasarlandı mı? Kitap içerikleri akılcı, bilimsel ve bitirildiğinde dünyadaki diğer akranlarıyla rekabet edebilecek nitelikleri kazandırabiliyor mu? Ülkemizde zaten başlı başına bir sorun olan yabancı dil eğitiminde bu kitaplar nasıl bir çözüm sunacak?

Sorular daha da çoğaltılabilir. Bakanlığımız iyi niyetle bu adımları atmaya çalışırken kamuoyunda merak edilen bu konuları da çözmeli, en azından bir yol haritası açıklamalı. En önemli unsurlardan biri tüm paydaşları işin içerisine katarak bir model geliştirmek. Bu şekilde olursa hem tartışmalar en aza iner, hem de herkesin gönül rahatlığıyla ve isteyerek uygulayacağı bir çözüm kendiliğinden oluşur. 

Tüm okurlarımıza iyi bir hafta dileklerimle.


Emoji ile tepki ver!

Bu Yazıyı Paylaş :

    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)
Yazarın Diğer Yazıları
Meslek eğitimi
Yeni müfredat üzerine...
Mülakat sözü unutuldu!
Yurt dışında eğitim
Uluslararasılaşma!