MEB MEVZUATI UYGULANMALARINDA BEKLENTİLER

Bu değişiklerin gerekli, zorunlu ya da gereksiz olduğu konusu ayrı bir tartışma konusu olabilir. Bence sorun bu değişiklikler değil, yapılan değişikliklerin uygulanması ve yorumlanmasındandır.  Çünkü tüm yasa, yönetmelik vb. değişikliklerin ihtiyaç ve beklentilerden kaynaklandığını düşünüyorum. Bu yazımdaki amacım değişikliğin nedeni değil, uygulama ve yorumlanması üzerinedir.

Örneğin,  4250 Sayılı İspirto ve İspirtolu İçecekler İnhisarı Kanununda değişiklik yapıldı.  Bu değişiklikle  4250 sayılı Kanunun 9. Maddesine “…….Bu kanun kapsamına giren ürünlerin perakende  veya açık olarak satışının yapıldığı yerler ile örgün eğitim kurumları ve dershaneler, öğrenci yurtları ve ibadethaneler arasında kapıdan kapıya en az yüz metre mesafenin bulunması zorunludur…..” hükmü eklendi.
Bu değişiklik üzerine Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürlüğü 01/07/2013 tarihli ve 35235946/410.01/1583343 sayılı bir genelge ile; 4250 sayılı Kanunun 9.maddesindeki değişikliğe atıfta bulunularak; bu kanun kapsamında yer alan örgün eğitim kurumları ve dershaneler ile özel öğrenci yurtlarının açılış ve nakillerinde bu kanunun 9. Maddesinin ikinci fıkrasındaki hükümlerin dikkate alınmasının gerektiği, bildirilmiştir.

Ancak, Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürlüğü 04/02/2014 tarihli ve 16915068/10.06/657371 sayılı  ayrı bir genelge ile; Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürlüğü 01/07/2013 tarihli ve 35235946/410.01/1583343 sayılı  genelgesi ve ilgili mevzuata atıfta bulunarak “ Buna göre 5580 sayılı Kanun kapsamında yer alan örgün eğitim kurumları ve dershaneler ile özel öğrenci yurtlarının açılış ve nakillerinde 4250 sayılı kanunun 9. Maddesinin ikinci fıkrası hükümlerinin dikkate alınmasına ilişkin yazının Tütün Mamulleri ve Alkollü İçkilerin Satışına ve Sunumuna İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Değişiklik Yapılmasına Dair 18/09/2013 tarihli ve 28239 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Yönetmelik ve yargı kararları dikkate alınarak yürürlükten kaldırılmıştır.” denmiştir.

Bu hükme ve bu yazıya karşın Milli Eğitim Bakanlığı ve Özel Öğretim Kurumları yetkilileri bazı özel öğretim kurumlarının açılış vb. işlemleri ile ilgili genelge ve “İş Akışı Formu” gibi uygulamalarda kurum açılacak bina ve çevresinde  4250 sayılı Kanunun 9. Maddesinin 2. Fıkrası hükümlerine uygun olup olmadığı hususlarının da belirtilmesini istemektedirler.

Bu açıklamalar doğrultusunda, bu konudaki yargı kararları, daha önceki Bakanlık yazıları ve daha sonraki yargı kararı (varsa) daha önceki Bakanlık yazılarının geçersiz olduğunu (varsa) bu yeni yargı kararını onu da ekleyerek merkez ve taşra birimlerine bildirerek  bu konudaki karışıklıkları,  soru işaretlerini ve uygulamadaki tereddütleri giderecektir.

Ayrıca bu yüz metre mesafesini belirtmişken, 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu, Özel Öğretim Kurumları Yönetmeliğindeki hükümler, Umuma Açık Yerler ve İçkili Yerler İle Resmi Veya Özel Öğretim Kurumları Arasındaki Uzaklıkların Belirlenmesine Dair Yönetmeliğin 6. Maddesindeki açıklamalar “Okullar ile umuma açık yerler ve içkili yerlerin açılmasına izin verilirken aralarındaki uzaklığın ölçümünde, bina ve tesislerin varsa bahçe kapıları, yoksa bina kapıları; kapıların birden fazla olması durumunda ise en yakını esas alınır. 100 metre uzaklığın ölçümünde, mevcut cadde ve sokaklar üzerinden yaya yolu kullanılarak, yaya kurallarına göre gidilebilecek en kısa mesafe dikkate alınır. “ hükümleri dikkate alındığında;
Yaya kuralı ne demektir? Caddeden karşıya geçerken yayaları geçmesine göre dizayn edilmiş ve işaretlenmiş yaya geçidi ya da trafik lambasının bulunduğu yerlerdeki yaya geçididir. Bu duruma göre açılmak istenen bir örgün eğitim kurumunun bulunduğu caddenin karşısında ….95, …99 metre mesafede tekel bayisi (sigara, kapalı içki vb. satışı yapılan yerler) varsa onun açılışına 4250 sayılı Kanunun 9. Maddesinin 2. Fıkrasına göre izin verilmemesinin, ya da nakil yapmasına izin verilmemesinin açıklaması ne olabilir.

Mevcut 5580 sayılı Kanunda, Özel Öğretim Kurumları Yönetmeliğinde, Özel Öğretim Kurumlarına Ait Standartlar Yönergesinde bu ve bu gibi kurumların açılışını, naklini, devrini engelleyen hükümler yoktur. Sadece 4250 sayılı Kanunun 2. Fıkrasında böyle bir hüküm vardır. Ancak, mahkeme kararları ve değişen Yönetmelik hükümlerine göre bu husus ortadan kalkmışken, daha önceki Bakanlık açıklamaları dikkate alınmadan 4250 sayılı Kanun gerekçe gösterilerek girişimci insanlar mağdur edilmekte ve dolayısı ile yatırım şevkleri kırılmaktadır.

Özel öğretim ve eğitim kurumları ile yeniden açılmak istenen müteşebbislerin bu sıkıntılarının giderilmesi hususunda ilgili birimlerin daha dikkatli davranması gerektiği ilgili ve yetkililere arz olunur.  Amaç bağcıyı dövmek değil üzüm yemek olmalıdır.
 
           Metin ÇANGA
      Emekli Maarif Müfettişi