adscode

Onlar can derdinde ya siz?

Felâket mağdurları, başlarına gelen felâketi tam olarak anlamaya çalışırken bir anda kendilerini siyaset arenasında buldu.

nevzattarakci@gmail.com




Ülkenin gerçek gündemi seçim değil, asıl gündem, sıcacık yuvası başına yıkılan milyonlar, ailesini, eşini, dostunu kaybeden yüzbinlerin içler acısı halidir.

Karanlık, soğuk sokaklarda, ürpertici alanlarda, hayalet misali caddelerde barınmak zorunda kalan milyonlarca depremzede kelimenin tam anlamıyla yaşam mücadelesi veriyor.

Depremzede, devletten, siyasi otoriteden yardım eli bekliyor.

Yüreği kanayan, umudu tükenen yaralı yürekler, kendilerine uzanacak şefkat eli beklerken, “Nasıl olsa devlet baba bana babalık yapar!” düşüncesinde.

Felâket mağdurları, başlarına gelen felâketi tam olarak anlamaya çalışırken bir anda kendilerini siyaset arenasında buldu.

Görünen o ki depremzedeler önümüzdeki iki ay siyasi vaatlerle yatıp kalkacak, “Biz daha çok TOKİ yaparız!” yarışını izleyecek.

Umarım depremzedenin “devlet babadan şefkat beklentisi” boş çıkmaz.

Umarım siyasi otorite milyonlarca yaralı yüreği oyalamaz, hayal kırıklığına uğratmaz.

Umarım gün geçtikçe depremzedenin endişesi azalır, umutları yeşerir, en kısa sürede huzura erer.

Yine ocaklar tüter, yine yüzler güler…

Depremzede tarifi imkânsız acı yaşadı, yaşıyor.

Kolay değil, sevdiklerini yitirmenin dayanılmaz acısı yanında hatıralarla dolu yuvaları yıkılan depremzedenin sığınacağı bir evi de yok artık.

Evler, “Elveda!” demeden sahiplerini terk edip gitti.

Mağdurlar, şimdi çaresizlik içinde yardım eli bekliyor.

Ancak yaralı yüreklere yardım etmenin de bir adabı, bir usulü var, aman dikkat!

Ne olur kimse kaşımasın depremzedelerin yarasını!

Kaşımayın lütfen, zira yara çok taze, çok derin.

Onlar yaralı…

Unutmayın ey siyasiler, eğer bu yara üzerinde oy kaygısıyla siyaset yapmaya kalkarsanız inanın o yara sizi de yutar!

Temenni:

Büyük felaketin acısının bir an önce dinmesi, bölgenin yeniden imar edilmesi, sokaktaki halkın huzura ermesi.

Alınacak tedbirlerle bundan sonra yaşanabilecek deprem ve benzeri felaketlerin en ucuz şekilde atlatılması.

Yaşananlardan ders çıkarılması, seçimlerden sonra daha güçlü, daha müreffeh bir ülke olmamız.

Kimsenin, düşüncesinden, kimliğinden, tercihinden ötürü dışlanmaması, nefret söylemi ve şiddetin son bulması.

Her alanda, temel hak ve özgürlüklerin, evrensel ilkelerin, liyakatin, adaletin ve eşitliğin hepimizin ortak hedefi olması…

Memleketi merhamet inşa edecek.

Unutmayalım memleketi “merhamet” inşa edecek.

Merhametli insanlara çok iş düşecek…

Umarım, çaresiz koca bir toplum, merhametsiz “beton tarikatı” nın merhametine muhtaç kalmaz!

Umutla yaşamak için değil, umudu yaşamak için nice umutlara, nice sağlıklı, mutlu güzel günlere…

 

 

 


Emoji ile tepki ver!

Bu Yazıyı Paylaş :

    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)